Dini Kimliğin Yakın Zamanda Canlanması
Kültür Devrimi’nden hemen sonraki yıllarda, Çin Müslümanları harap olmuş topluluklarını yeniden inşa etmekte hiç zaman kaybetmediler. Çin genelinde Müslümanlar yavaş yavaş dini kurumlarını eski haline getirmeye ve dini faaliyetlerini canlandırmaya başladılar. Onların ilk önceliği hasar gören camilerini yeniden inşa etmekti. Cemaatlerin tekrar birlikte namaz kılabilir hale gelmesinin ardından, bir sonraki öncelik İslami ilimler dersleri düzenlemekti. Bazı camiler 1980’lerin başlarında, kız, erkek ve genç yetişkinlerin yanı sıra dinlerini tahsil etme fırsatı bulamayan topluluklarının yaşlı erkek ve kadınları için dersler düzenlemeye başladı. 1990’ların başlarından itibaren, Sincan hariç, Çin’in çoğu yerinde bağımsız İslami eğitim kurumları da kuruldu.
Bu okullar Kur’an, hadis, tefsir, fıkıh, İslam tarihi, Çin İslam tarihi, Arapça dilbilgisi ve Çince dil derslerini içeren dolu bir müfredat sunmaktadır. Şu anda, geleneksel İslami ilimlerin ders kitaplarının çoğu Suudi Arabistan’dan, Arapça dili ders kitapları Pekin’deki Yabancı Dil Enstitüsü’ndendir, İslam tarihi metinleri Arapçadan çevrilmiştir ve Çin İslam tarihi ile ilgili metinler yeni yayınlanıyor. Bu eğitim kurumlarından, kolejlerden mezun olanların çoğu, daha küçük okullarda öğretmenlik yapmaya ve farklı bölgelerde yeni okullar kurmaya devam ediyor. Giderek artan sayıda kişi, İslami çalışmalarına denizaşırı ülkelerde devam etmeyi seçti.
Çin’de, İslami eğitimde gerçekleşen son zamanlardaki canlanmayı nasıl açıklayacakları sorulduğunda, topluluk üyeleri iki ana nedenden bahsediyorlar: onlardan alınanları yeniden inşa etme arzusu ve bugünde ve bu hızlı ekonomik kalkınma çağında Çin’i kuşatan sayısız sosyal sorundan, güçlü bir dini inancın Müslüman toplulukları korumaya yardımcı olacağı umudu. Çinli Müslümanlar, ideolojik olarak başıboş görünen bir devlette kendilerini ve topluluklarını geleceklerine hazırlamada dinin önemi konusunda kararlılar.
Müslüman toplulukların hem laik hem de dini eğitime bu kadar önem vermesi şaşırtıcı olmamalıdır. Zaman içinde devlet zulmünün iniş çıkışlarından kurtulan diğer azınlık grupları gibi, Müslümanlar da kendilerinden alınamayacak tek şeyin eğitimleri olduğunu öğrenmişlerdir. Sonuç olarak, Çin’in çeşitli bölgelerindeki Müslümanlar, çok sayıdaki öğretmenler, profesörler ve üniversite mezunları arasında temsil edilmektedir.
Çeviren: Zehra Kaya
Kaynak: Islam in China, Jacqueline Armijo; Asian Islam in the 21st Century kitabındaki bir makaleden hazırlanmıştır.