Çin’de İslam – 20
Mao bir zamanlar “Gökyüzünün yarısını kadınlar kaldırır.” demesine rağmen, son ekonomik reformların Çin’deki birçok kadın ve kızın yaşamı üzerinde feci olmasa da olumsuz etkileri oldu. Özellikle kırsal alanlarda, 1980’lerin sonlarından bu yana kadınların statüsü geriledi. Devletin sosyal refah yardımlarının ve garantilerinin yavaş yavaş ortadan kaldırılması, piyasaya dayalı bir ekonomiye artan bağımlılık ve Çin’in bir ailede yalnızca bir çocuk politikasının devam eden uygulaması, kadınların statüsünü sarsmakla sonuçlandı. Kadın ticareti ülkenin hemen her bölgesinde ciddi bir sorun haline geldi.
Kadınların Karşılaştıkları Zorluklar
Her yıl milyonlarca kadın fabrikada iş bulmak için kırsal alanlardan kıyı kentlere göç ediyor. Ailelerinden ve destek aldıkları çevrelerinden uzakta, giderek sayıları artan bu kadınlar ya kandırılmaya ya da fahişeliğe zorlanmaya karşı savunmasız durumda ya da ciddi kadın kıtlığı olan bölgelerdeki erkeklere eş olarak satılıyor.
Kadın eksikliğinin nedenlerinden biri, 1979’da tek çocuk politikasının uygulanmasından bu yana öldürülen veya aldırılan sayısız kız çocuğudur. Kırsal kesimde yaşayan çiftler, yaşlandıklarında tamamen oğullarının desteğine muhtaç olduklarından, birçok aile tek çocuklarının erkek olması konusunda ısrarcı. Çin’de 2015 senesine kadar 40 ila 60 milyon kadın eksiği olacağı ve bunun sonucunda asla eş bulamayacak eşit sayıda genç erkek olacağı tahmin ediliyor. Çin tarihi boyunca imparatorlar, çok sayıda bekar erkeğe sahip olmanın neden olduğu ciddi toplumsal huzursuzluğun farkındaydı. Çincede “çıplak dal” olarak bilinen bu kişiler, asla meyve vermeyecek dallara benzedikleri için aşırı şiddet ve suça neden olmaktan sorumlu tutuldular. Bugün Çin’de kadın kıtlığı, zorla kadın ticaretine ek olarak fuhuşta büyük bir artışa neden oldu.
İntihar Oranları
Bugün Çin’de kadınların karşılaştığı aşırı zorlukların diğer kanıtları, özellikle kırsal alanlarda kadın intiharlarındaki artışta görülebilir. Çin artık dünyada erkeklerden daha fazla kadının kendini öldürdüğü çok az ülkeden biri.
İslam’ın Zorlukları Hafifletici Rolü
Çin’in kırsal kesimlerindeki Müslüman kadınlar aynı zorlukların çoğuyla karşılaşsa da bazı açılardan dinleri onları diğerlerinin karşılaşabileceği en kötü tehlikelerden korumuştur. Başlangıç olarak, Çinli Müslümanlar kız çocuklarını öldürmezler. Bazı araştırmacılar bunun, çoğu bölgede yaşayan azınlıklar için aile planlaması yasalarının daha az katı uygulanmasından kaynaklandığını iddia etseler de daha olası açıklama, kız çocuklarının öldürülmesinin cahiliye dönemiyle son derece olumsuz bağlantısıdır. İslamiyet öncesi dönemde yaşayan bedevilerin belirleyici özelliklerinden biri, kız bebeklerini çölde gömerek öldürme uygulamalarıydı. Kıyamet gününün en dramatik tasvirlerinden biri 81. surede yer alır ve bütün o kız bebekleri kasteder:
1.) Güneş katlanıp dürüldüğünde,
2.) Yıldızlar (kararıp) döküldüğünde,
3.) Dağlar (sallanıp) yürütüldüğünde,
4.) Gebe develer salıverildiğinde,
5.) Vahşî hayvanlar toplanıp bir araya getirildiğinde,
6.) Denizler kaynatıldığında,
7.) Ruhlar (bedenlerle) birleştirildiğinde,
8.) Diri diri toprağa gömülen kıza, sorulduğunda,
9.) “Hangi günah sebebiyle öldürüldü?diye.
10.) (Amellerin yazılı olduğu) defterler açıldığında,
11.) Gökyüzü sıyrılıp alındığında,
12.) Cehennem tutuşturulduğunda,
13.) Ve cennet yaklaştırıldığında,
14.) Kişi neler getirdiğini öğrenmiş olacaktır. (Tekvir, 1-14)
Sonuç olarak, Müslüman topluluklar, Han Çinli topluluklarının yaşadığı ciddi kadın kıtlığını çekmiyor. Fuhuş, Çin’in çoğu bölgesinde yaygın olmakla birlikte, Müslüman topluluklarda nispeten nadirdir.
Ayrıca, Müslüman kadınların iş aramak için uzak şehirlere seyahat etme ihtimalleri daha düşük olduğundan, kaçırılma, insan ticaretine maruz kalma veya fuhşa zorlanma konusunda daha az tehlikededirler. Son olarak, Çin’in bazı bölgelerinde Müslümanlar kızlarıyla özel bir gurur duyarlar ve onların Han Çinlileri karşısında kendilerini tanımlama yollarından biri de onların kendilerini kadınlara saygı duyan bir topluluk olarak görmeleridir. Han Çinlileri ise “zhong nan, qing nu” yani erkeklere değer veren ve kadınları küçümseyen bir tavırla karakterize edilir.
Çeviren: Zehra Kaya
Kaynak: Islam in China, Jacqueline Armijo; Asian Islam in the 21st Century kitabındaki bir makaleden hazırlanmıştır.