Çin hükümeti eşi görülmemiş vahşetlere imza atmaya devam ediyor. Doğu Türkistan’da suç işleme potansiyeli var kılıfı altında kamplara doldurduğu Uygur Müslümanlarının organlarını “Helal organ” adı altında Arap ülkelerine pazarlıyor.
ABD vatandaşı gazeteci Ethan Gutmannn, yaptığı araştırmalar sonucunda Çin yönetiminin Doğu Türkistanlıları organ bankası olarak kullandığını ortaya koydu. Çin’in, bu zulmüne bir de “Helal organ” adı vermesi, Çin zulmü olarak nitelendirildi.
“ORGANLAR HELAL”
Çin yönetimi, toplama kamplarında zor şartlarda yaşayan ve bu şartlar içinde ölen insanların organlarını, bağışlayan kişinin alkol ve domuz eti tüketmediğini, İslam dininin kurallarına uyduğunu söyleyerek, organları zengin Arap devletlerine “Helal Organ” adı altında pazarlıyor.
Bu konuyu derinlemesine araştıran gazeteci Ethan Gutmann, Kaşgar Havaalanının organ transferinde kullanıldığını ileri sürdü. Hava limanında Çin’ce ve İngilizce oklar ile organ taşınacak bölümlerin gösterildiğini söyledi.
Bu konuyla alakalı Kırım Haber Ajansına röportaj veren toplama kampı şahidi Gülbahar Celilova, bu iddiaları doğrulamış ve gözaltı sırasında birçok Müslüman kadının organlarının zorla alındığını dile getirmişti.
HABER YORUM
Aslında bu habere yorum yapmak gelmiyor içimden. Kelimeler boğazımda düğümleniyor ve ses olarak çıkamıyor dilimden. Hal böyle olunca da parmaklarım dokunmak istemiyor klavyede ki harflere…
Bütün bu Çin zulmü işlenirken de dünya sessiz… İşin en kötü yanı ise Müslümanlar sessiz. Müslümanların sessiz kalması da bir tarafa bu zulme ortak olmaları. “Helal Organ” adı altında işlenen bu büyük suça itibar etmeleri.
Zannetmeyin ki bu zulüm Müslümanlara yapıldığı için bu tepkiyi veriyorum. Dini ne olursa olsun bu kime yapılırsa, zulümdür ve insanlık dışıdır.
Sahi nerede o İnsan Hakları havarileri?
Nerede o çağdaş(!) batı?
Nerede o, “ Ancak Mü’minler kardeştir” ayetine “Müslüman Müslümanın kardeşidir” hadisine inandık diyen Müslümanlar?
Sahi biz neredeyiz?
Nerelerdeyiz?
Şaban DOĞAN