Almanya’nın Perşembe günü yayınlanan bir raporuna göre, eski Papa 16. Benedict, Almanya’nın Münih şehrinin piskoposuyken çocuklara yönelik dört cinsel istismar vakasında harekete geçmedi.
Gerçek adı Joseph Ratzinger olan Benedict, 1977 ile 1982 yılları arasında piskoposluk görevlerini üstlendiğini kabul etmekte. Ancak konuya dair yapılan suçlamaları ise reddediyor.
Katolik Kilisesi’nin isteği üzere görevlendirilen bir Alman hukuk firmasının raporu, eski papanın yıllar içinde taciz davalarını örtbas ettiğini ortaya koyuyor.
Dava üzerine hazırlanmış olan yeni rapor, 1945 ile 2019 yılları arasında işlenen, bazılarının suçluluğu kanıtlanmış bazılarının ise hala şüpheli olan 65 saldırganın isimlerinin belirlendiği, toplam 497 saldırıyı belgeliyor.
Uzmanlara göre, rapor edilmeyen suçların sayısı çok daha fazla olabilir. Bildirilen vaka sayılarının ise 2015’ten bu yana önemli ölçüde arttığına dikkat çekiyor.
Raporun yayınlandığını açıklayan Avukat Martin Bosch, yukarıda belirtilen istismar vakalarından ikisinin Ratzinger’in Münih Piskoposluğu ve Freising Başpiskoposu olarak görev yaptığı süre boyunca işlendiğini, ancak “istismarcıların kırsal kesimde görevlerine aktif bir şekilde devam ettiğini” söyledi.
Rapora göre, eski papa hukuk bürosunun onlarca sayfa süren sorularının tamamını yanıtladı. Bu sırada soruşturmaya destek verdiğini de ifade etti. Bununla birlikte cinsel saldırı suçlamalarıyla ilgili bir bilgisinin olduğunu ve bu suçlamalar hakkında harekete geçme konusunda isteksiz davrandığına dair söylenenleri inkâr etti.
Ancak rapor, Ratzinger’in davanın tartışıldığı bir toplantıda bulunduğuna dair çok güçlü tutanaklar içeriyor.
Vatikan Perşembe günü yaptığı açıklamada, “rahiplerin küçüklere yönelik ihlallerinden dolayı utanç ve pişmanlık duygularını” yineleyerek, raporun ayrıntılarını tekrar gözden geçireceğini belirtti. Aynı zamanda olayın kurbanlarına destek verdiğini, çocukları korumak şeklindeki yaklaşımını sürdürme niyetinde olduğunu ve onlara güvenli alanlar sağlayacaklarını ifade etti.
Skandal silsilesi
Rapor, Almanya’daki Katolik Kilisesi’ni, özellikle de On Altıncı Benedict’in görev yaptığı Münih Piskoposluğu ve Freising’i etkileyen skandal silsilesinin yeni halkası sayılıyor.
2010 yılındaki bir Alman gazetesi Ratzinger’in (daha sonra XVI. Benedict oldu) zamanında tacizci bir rahibin korunarak saklanılmasından bahsediyordu. Buna karşın Piskoposluk rahibin konaklama yerinin “tedavi” amacıyla burası olarak belirlendiği yanıtını verdi.
2018 yılında, Kilise tarafından görevlendirilen üç üniversite tarafından yürütülen bir araştırma,1946-2014 yılları arasında 3.600’den fazla çocuğun Katolik rahipler tarafından cinsel istismara uğradığını ortaya koydu.
Bu çalışmanın etkileri, kendisine ulaşana cinsel saldırı iddiaları ile ilgili suçsuz olmadığı kanıtlanan Münih Piskoposluğunun şu anki Piskoposu Reinhard Marx’ı etkiledi.
Bu durum Almanya’daki Kiliseyi bir ikileme soktu. Bu krizin sonucu da Marx’ın 2021’de sunduğu ancak Papa Francis’in reddettiği istifasıyla sonuçlandı.
Bu raporun önemi nedir?
Dosyanın takipçilerine göre geçmişte bir cezasızlık kültürü oluşturan ve bu suçların tekrarlanmasına izin veren, böylece cinsel taciz vakalarını gizleyen üst düzey kilise görevlileri hakkındaki şüpheleri kanıtlamak içi yeni rapor Almanya’dan geliyor.
Raporun önemi, cinsel istismar dosyalarının ele alınmasındaki işlevsel bozukluğun ortaya çıkaracak olmasıdır. Çünkü örtbas etme siyaseti sadece piskoposları veya sıradan memurları kapsamamakta, aynı zamanda Kilise ‘de en üst rütbelerine kadar ulaşmaktadır.
On altıncı Benedict Katolik Kilisesi’ndeki cinsel istismar skandallarıyla ilgili soruşturmalarda hala daha hayatta olan en üst düzey din adamıdır.
Sonuçta ise Vatikan tarafından 2020’de yayınlanan soruşturmalar, Benedict XVI ve selefi İkinci John Paul’ün ünlü bir Amerikan kardinaline yönelik cinsel saldırı suçlamalarına göz yumduğunu gösterdi.
Çeviri: Songül Baylu