Din ve ahlaki değerler gibi soyut kavramlı öğretiler öğretilirken çocuğun dünyası çok fazla somut örneğe ihtiyaç duyar. Çünkü çocuklar 6 yaşından önce soyut kavramları tam olarak kavrayamazlar. Beni ne kadar seviyorsun denildiğinde sevgilerini kolları ile ölçerek göstermeleri ya da dağlar kadar, denizler kadar diyerek somut kavramlar ile örneklendirmeleri bundandır.
Bu yüzden soyut olan din kavramı çocuk dünyasında mutlaka somut bir örnek arayacaktır. Ve bu somut örneklerden bir kısmı da camilerimiz ve cemaatleridir. Yani çocuğun gözünde cami, yalnızca Müslümanların ibadet ettiği yapı değil dinin sembolüdür. Camide gördükleri, duydukları, hissettikleri Onun dini anlamasını ve içselleştirmesini sağlayacaktır. Bunun için ebeveynlerin “çocuk nasılsa namaz kılmıyor, canı sıkılıyor, evde oyun oynasın ben namazımı rahatça kılayım” şeklinde düşüncesi aksine çocuğun manevi eğitimde camilere getirilmesi, ibadetleri yapmasa bile o havayı soluması, kendisini oraya ait hissedebilmesi için önemlidir. Ramazana girdiğimiz şu günler ise çocuklarımıza cami alışkanlığı kazandırmak için çok güzel fırsatlardır. Çocuğun, insanların birlikte namaz kılmak için camiye gelmiş olduklarını görmesi, ebeveynini namaz kılarken izlemesi, tüm cemaatle birlikte Onun da duaya el açması manevi duygularını güçlendirecektir. Birçok alışkanlık gibi camiyle tanışma, camiye gitme alışkanlığı da küçük yaşlarda kazanılacak bir alışkanlık olduğu için Peygamber efendimiz de çocukların camilere getirilmesi tavsiye etmiş ve mescide (camiye) götürülmelerine özel bir önem vermiştir.
Bu açıdan çocukları camiye götürmek ebeveynin görevidir ancak din bireysel olduğu kadar toplumsal bir değer de olduğu için dini öğretilerde yalnızca ebeveynlere değil tüm topluma görevler düşer. Bu görevlerden biride çocuklara anlayışlı cami cemaati olmaktır. Dini ve Müslümanlığı cami ve camilerde gördükleri ile tanımlamaya çalışan çocuk için nasıl bir Müslüman rol modeli çizdiğimiz oldukça önemlidir. Camide biraz gürültü yaptığı için büyüğü tarafından azarlanan çocuk bunu “bu yetişkin anlayışsız biri” şeklinde değil “camideki insanlar sinirli” şeklinde yorumlayacaktır. Bu yüzden Cami cemaati ya da dini temsil eden insanların hataları yüzünden çocukların camiden ve dinden soğuyabileceklerini bilinmelidir.
Çocuksuz cemaatin çocuklara sevgi ve anlayış göstermesi, çocukların ebeveynlerinin de çocukları camiye getirirken bazı hazırlıklarda bulunmuş olması gereklidir. Çocuklara caminin ibadet yeri olduğu, insanların fazla sesten rahatsız olacakları belirtilmeli, namazın bir bölümüne katılmalarına teşvik edilmeli yorulma durumunda yanlarında getirdikleri bir oyuncakla fazla ses yapmadan oynayabilecekleri anlatılmalıdır. Mümkünse teravih gibi uzun süreli namazlar öncesi çocuğun cami bahçesinde koşup oynamasına ve böylelikle enerjisini boşaltmış olmasına fırsat verilmelidir.
Peygamber Efendimiz(s.a.v)den bir örnek;
Bazen Hz. Peygamber (s.a.s.) secdeye gidince torunları Hz. Hasan ve Hüseyin gelip Efendimizin sırtına binerlerdi. Hz. Peygamber secdeden kalkarken onları yumuşak bir şekilde alıp yere koyardı. Secdeye gidince onlar yine sırtına binerlerdi, bu durum namaz bitene kadar devam ederdi.
Şeyma Demircan NAMAZCI
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments