Kişiliğin oluşmaya başladığı çocukluk döneminde çocuk, öğrenmeyi en çok rol model alarak ve gördüğü model rolü uygulayarak sağlar. Küçük kız çocuklarının bebeklerine annesinin Ona davrandığı şekilde davranması, oyuncak mutfağına girip annesinin pişirdiği yemekleri pişirmesi, erkek çocukların babaları gibi yürümesi Onun tuttuğu takımı tutması hep rol model davranışlardır. Bu yüzden çocuğun dini bilgi ve uygulamaları öğrenmesi de taklit yoluyla olacaktır. Ramazan ayında ebeveynlerinin ve örnek aldığı yetişkinlerin oruç tuttuğunu, birlikte iftar yaptıklarını gören çocuk oruç tutmaya heves edecektir. Burada yetişkinlere düşen çocuğun hevesini kırmadan Ona orucu anlatabilmek ve oruca teşvik edebilmektir.
Orucu anlatabilmek
Oruç sabredebilmektir, kendine hakim olabilmektir, oruç nefsinle mücadele edebilmek, anlayışlı olabilmek demektir. Ve oruç empati kurabilmeyi başarmak demektir. Oruç tüm bunlarla birlikte aç kalabilmektir. Çocuklara oruç tutmakla irademizin güçleneceği, aç ve susuz kalmakla, fakir ve yoksul insanların halini daha iyi anlayabileceğimiz ve Rabbimizin oruçla bizlere bu fırsatı verdiği güzel örnekler ve hikayeler ile anlatılmalıdır. Orucun nedenini doğru şekilde anlayan çocuğa oruç tutmayı deneme, taklit edebilme fırsatı da verilmeli hakkıyla yapılan oruç ibadeti ile Onlara örnek olunmalıdır.
Oruca teşvik edebilmek
Çocuklar için oruç tutmak Allah’ın farz kılmadığı ve çocuklar için zor olan bir durumdur. Ancak gelecekleri için bir hazırlık, öğrenme süreçleri için taklit olabilmesi için çocuklara (5 yaşından sonra) kısa süreli oruçlar tutturulabilir. Öğleden ikindiye kadar ikindiden akşama kadar vs belirlenecek bu sürede tuttukları oruç hız çağında yetişen çocuklara yavaşlamayı, sabredebilmeyi öğretecektir. İsteklerinin hemen olmasını dileyen, oynadıkları bilgisayar oyunlarında bile anında kazanmaya alışan çocuklar belirlenen bu sürede kendileriyle mücadele etmeyi öğreneceklerdir. Kendisini tutup sabredebilen çocuk iftar zamanı mükafatını almanın sevincini ve sabredebilmenin gururunu yaşayacaktır. Burada yetişkinlere düşen “daha küçüksün kıyamam, acıktıysan yarın tutarsın “ şeklinde başladıkları işi yarım bırakmayı önerici, fazlaca merhametli bir tutum sergilemek değil “başarabilirsin, gayret et bakalım az kaldı, sabredeceğine inanıyorum “gibi sözlerle destekleyici olmaktır. Davranışlarıyla örnek aldığımız Sahab-i Kiramda çocuklarını oruca alıştırmak için tam bir gayret içinde olmuşlardır. Oruç tutan çocuklar acıkıp da oruçlarını bozmak istediklerinde, onları bir şekilde oyuncaklarla oyalar ve orucunu tamamlamaya alıştırırlardı. Bunun sebebi ise çocuklara Allah’ın yüklemediğini yükleyerek her gün oruç tutturmak değil kısa süreli oruçlarla Onları oruca hazırlamaktır. İbadete alıştırmakla ilgili bir örnekte, ünlü sahabi Abdullah ibni Abbas (ra), tek secdeyle de olsa çocukları namaz kılmaya alıştırın tavsiyesidir. O halde çocuklarımıza orucu anlatıp kısa süreli denemeler yapmalarına fırsat vermeli, iftarı Onların da dahil olduğu dualarla beklemeliyiz.
Şeyma DEMİRCAN NAMAZCI