EDİTÖRDEN

Çocuklar Gibi Sevebilseydik, Sevilebilseydik

Bütün nimetler Mevlamızdadır. Kullluk denemesi gereği bize verilir. Yedisi kız dokuz çocuğum ve onaltı torunum var. Çocuklarımı gücüm ölçüsünde İslâmî çizgide yetiştirmeye çalıştım. Çalışmalarım ümid ettiğim gibi keremi bol Rabbimizin katında kabul görürse, -Peygamberimizin müjdesine göre- yalnızca kızlarım sebebiyle Cennet’e üç ayrı yol açılacak,demektir.

Çocuklarım ve torunlarımla ilgili hatıralım var da şu son günlerde en küçük torunum Yusuf Safi ile yaşadığım ve şimdiden gönül müzeme taşidığım ve bu satırlarımı yazmama sebep olan hatıra farklı oldu.

Geçenlerde kızıma sabah kalvaltısına gitmiştik. Kapı açılınca 1.5 yaşındaki torunum Yusuf SAFİ, anaannesi ve pek sevdiği teyzesi ile beni birada görünce nasıl sevindi anlatılır gibi değil. Yüzünde güller açılır, sevinç ışltıları parıldarken gözleri bize sabitlenmiş olarak sevincinden kendisini bir yere atışı vardı ki anlatamam. Ruhuma işleyen o anı -melekler kaydetti ise de- keşke ben de kayda alabilmiş olsaydım.

Torunumum bu çocuksu sevindirici sevgisi beni düşündürdü. Neden bizim böyle yürekten sevebileceğimiz ve baktığımızda sevdiğimizi yüreklerinde duyacak büyüklerimiz /dostlarımız yok.

Eksiklik bizde mi, büyüklerimiz/dostlarımızda mı? Yoksa her iki tarafta mı ?

Torunumun o anlatılamaz sevgisi, Rabbimizin nasıl bir sevgi istediğini, kendisi için sevmenin niçin en faziletli amel olduğunu daha iyi anlamama vesile oldu.

Allah İçin Sevgi En Büyük Ameldir

İleri boyutta ama İslâm’dan mülhem sosyal adaletçi söylemleri ile ünlü sahabî

Hz. Ebû Zer (R.) şöyle anlatıyor:

(Topluluk halinde bulunuyor iken) Allah’ın Resulü yanımıza çıka- geldi ve sordu:

Allah’ın en çok sevdiği ameller hangileridir, biliyor musunuz?

Öğretmek amacını taşıyan bu soruya söz alan bir sahâbî,) “Namaz ve zekâtdır,” diğer bir sahabî de “Cihad”dır cevabını verdi. Allah’ın Resulü ise şöyle buyurdu:

– Allah’ın en çok sevdiği ameller, Allah için sevmek ve Allah için nefret duymaktır.”

Sevgi ve Nefret, Imânla Irtibatlıdır

Allah için sevmenin ve nefret duymanın namaz, zekât ve cihâtdan daha üstün ameller olmasının sebebi ne olabilir? Hadisimizin çağrışım yaptırdığı bu suali şöylece cevaplandırabiliriz:

Sevgi ve nefret namaz, zekât ve cihad gibi imânın gereği olup, imânı kuvvetlendiren ameller olmakla birlikte bunlar doğrudan doğruya imânla daha bir rabıtalı olan amellerdir.

Sevgi ve nefretin kaynağı kalpdir. Duyulmaları da fiili bir atılımı gerektirmez. Böyle iken Allah’ın sevdiğini bildirdiği meselâ takva sahibi, mütevekkil, sabırlı ve adâletli kulları sevmemek, amel yetersizliği ile açıklanamaz. Ancak imanın kalpde kökleşmemiş olması ile izâh edilebilir. Hele hele Allah’ın sevmediğini bildirdiği, örneğin kâfirlere, zalimlere, kendini beğenenlere ve fesad çıkaranlara nefret duymamak ve üstelik onları sevmek imanla çatışan bir durumdur.

Evet sevgi ve nefret imanla rabıtalı olduğu içindir ki Peygamber’imiz “Bir topluluğu sevdiği halde onların yaşantısına ayak uyduramayan kişi hakkında ne buyuruyorsunuz?” şeklinde bir sual soran sahâbiye sevginin erdirici güçüne işaretle “Kişi sevdikleri ile beraberdir.” cevabını vermiştir.

Nefret Nasıl Büyük Bir Amel Olabilir?

Burada, sevginin kaynağı olması gereken din, Allah için de olsa nefreti büyük bir amel olarak nasıl öğütleyebilir, şeklinde bir görüş ileri sürülebilir. Ancak iyice bilinmelidir ki, dînîn öğütlediği nefret, sevgiden kaynaklanan bir nefrettir. Meselâ İslâm’da kâfire nefret maddeciliğinden ötürü, zalime nefret de zulmünden dolayıdır. Verdiğimiz bu örnekler üzerinde iyice düşünüldüğünde materyalizme ve zulme nefretin insanlığa sevgi olacağı hususu kavranılabilecek bir hakîkattır.

Kız erkek bütün torunlarım gibi alanlarında İslâm bilgini olmasını dilediğim torunum

Yusufun sevgisi, sevginin büyük armağanlar alacağını bildiren aşağıdaki hadisi de daha iyi

düşünmeme sebep oldu:

Peygamberlerin Gıpta Edeceği Mükafatlar Birbirlerini Allah Için Sevenlere

Verilecekdir

Hz. Ömer (R.) anlatıyor:

“Allah’ın Resulü (S.) şöyle buyurdu:

– Allah’ın kullarından öyle insanlar vardır ki, onlar peygamberler ve şehîdlerden olmadıkları halde, Kıyamet Günü’nde Allah katındaki yüksek derecelerinden ötürü Peygamberler ve şehidler bile onlara imrenirler.

– Ya Resûlellah! Onların kimler olduğunu bize bildirir misiniz?

Onlar, aralarında bir kan bağı ve alıp-sattıkları bir mal (rabıtası) olmadığı halde yalnız Allah’ın rızası için birbirlerini seven mü’minlerdir. Allah’a yemîn ederim ki onların yüzleri nûrlarından ötürü pırıl pırıldır ve onlar  nûrdan yaratılan tahtlar üzerindedirler. (Kıyamet Günü’nün dehşet verici korkuları ve elemleri içerisinde) insanlar korktukları zaman onlar korkmayacaklardır. İnsanlar üzülürken onlar kederlenmeyeceklerdir. (Rabbimiz de böyle buyurmuyor mu?)

Çok iyi biliniz ki; Allah dostlarına; evet onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır. Onlara İman edide Allah’ın emirleri ve yasaklarına aykırılıktan korunanlardır (Yunuz 10/ 62-63 )

Evet sevgi, hele hele karşılık beklemeksizin Allah için sevgi, Insanı insanlık çizgisinde tutacak ve daha da yüceltip Fidevs cennetine erdirecek olan varlığımızdır.

Ali Rıza DEMİRCAN

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

5 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

6 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

9 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

10 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

11 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

11 saat ago