Çocuklar yalnızca ebeveynleri tarafından değil, tüm yakınları ve çevreleri tarafından sevilirler. Bu sevgi hitap şekline de yansır elbette ki. Ebeveynler de genellikle hitaplarında çocukları fazla yüceltici sıfatlar kullanırlar. Bunu yaparken yalnızca sevgi sunma maksadıyla yapsalar da çocuğun ona hitap edilen sıfat ile etiketlenmemiş olması gerekir. Çünkü özellikle 0-6 yaş somut işlemler dönemindeki yani kendini ebeveyninin verdiği değerle, ilgiyle hitapla tanımlayacak ve tanıyacak olan çocuk için etikete dönüştürülmüş sıfatı, karakterini şekillendirecektir. Nasıl mı?
Misal: anaokuluna yeni başlayan Bilal ilk haftalarda hiç ağlamamış ve okulu çok sevmişti. Ancak birkaç hafta sonra okula gelirken ağlamaya başlamış ailesi de bu duruma bir mana verememişti. Bilal ve ailesi ile yaptığımız çalışmalar sonucu Bilal’in tek torunu olduğu bir aile apartmanında yaşadığını, evin bir nevi paşası olduğunu öğrendik. Evde Bilal’e karşı sınırlamalar koyulmadığı için Bilal sınırları ve kuralları olan okulu sevmemişti.
Misal: Asya çok güzel bukleli, uzun sarı saçları olan bir öğrencimizdi. Annesi yaz kış demez her gün saçlarına yeni bir taç takar asla da toplamazdı. Asya ‘yı her gören “ah şu saçlara bakın” demeden geçmezdi. Bir hafta sonu Asya’nın saçına bir madde yapışmış ve temizlenememiş bu yüzden de saçları omuz hizasında kestirilmek zorunda kalınmıştı. Saçları omuz hizasına düşen Asya’nın kesilen yalnızca saçları değil enerjisiydi sanki.
Misal: Ardanın annesi “oğluma hep bir tanem” diye hitap ediyordum. Şimdi bebeğime de bir tanem dediğimde Arda çok öfkelendi. Hani bir tanen bendim dedi, o zaman hitabımın yanlışlığını anladım” diye bizlerle dertleşmişti.
Misal: okul çıkışı Kaan’ı almaya gelen annesi oğluna arkadaşlarının arasından “bebeğim ben geldim” diye seslendi. Kaan hızlıca annesine koştu ve sinirli bir halde “anne neden bana bebek diyorsun ben okula geliyorum abi oldum, görmüyor musun” dedi.
Ebeveynlerin diline olumlu gelen ancak çocuklar için sakıncalı olabilecek sıfatlar kadar zaten olumsuz olan ancak bazı ebeveynlerin dilinde yer eden etiket sıfatlarda vardır. İnatçı, huysuz, tembel, beceriksiz vs gibi olumsuz sıfatlara maruz kalan çocuklar da bir müddet sonra etiketlendiği bu sıfatına uygun davranmaya başlayacaktır. Araştırmalar suçlu diye nitelendirilen insanların daha sonraları suç işleme ihtimallerinin arttığını ortaya koymuştur.
Misal: Mert oyun saatinde oyun odasında kalmak isterken arkadaşları bahçede oynamayı tercih ettiler. Mert’i de gelmesi için davet ettiler. Mert hayır siz gelin buraya dedi, ancak arkadaşları dışarıda oynamaya devam ettiler. Bir müddet oyun odasında oynayan Mert artık sıkıldı ve bahçedeki arkadaşlarını izlemeye başladı. Öğretmeni Mert’in yanına gitti ve hadi gel bahçeye çıkalım dedi. Mert “yok ben çıkmayacağım demiştim ya şimdi çıkamam artık” dedi. Öğretmeni nedenini sorduğunda Mert:” eeee ben inatçıyım ya işte o yüzden” cevabını verdi.
Tüm bu açıklamalardan sonra peki çocuklarımıza nasıl hitap edelim sorusuna, etiketleme niteliği olmayan ancak güzel ve yumuşak ifadelerle diyeceğim gibi, Kuran’ı Kerimde Peygamberlerin evlatlarına “Yavrucuğum” şeklinde sevgi ve merhamet dolu hitaplarını örnek göstermek isterim.
Şeyma DEMİRCAN NAMAZCI