Bugün yaşadığımız pandemi sürecinde virüs bulaşının azaltılması için çeşitli yöntemler ve tedbirler sunuldu.Maske,mesafe gibi önlemlere ek olarak davranışsal tasarımlarla da virüs bulaşının azaltılabilmesi söz konusu. Son yıllarda pazarlama süreçlerinde de kullanımı yaygınlaşan davranışsal tasarım yöntemleri ile, insan davranışının,kitlelere özel tasarım ile şekillendirebileceği veya insan davranışını etkilemek için kullanılabileceği biliniyor.
Virüs Yayılımını Azaltmak için Yüzeylerle Temas Azalmalı!
Son yıllarda yapılan araştırmalarda davranışsal tasarım yöntemlerinin sadece bir davranışı teşvik amaçlı değil, eylemlerden kaçınma amaçlı kullanılabileceği de görüldü.Kapı kolları, market arabaları ve koşu bandı kulpları gibi yüzeyler insanların teması ile kullanıma yönelik tasarlandıkları için virüs ve bakteri yayılımının en kolay olduğu yerlerden biridir. Mevcut pandemi koşullarında, koronavirüsün yüzeylerde saatlerce hatta günlerce kalabileceği görüldüğü için bu eylemlerin yeni koşullara göre değiştirilmesi gerekiyor.
Peki davranışsal tasarım yöntemleri, kitleleri koronavirüs gibi yayılma oranı yüksek virüslerin,temastan kaçınarak bulaş oranını azaltacak şekilde davranmaya teşvik edebilir mi? Yapılan çalışmalar Cootie Etkisi ile,insanların bu tür yüzeylere temastan kaçınması sağlanabileceği yönünde.
Cootie Etkisi Nedir?
Bu araştırma ilginç bir davranış özelliğini ortaya koymaktadır.Nesnelerin veya yüzeylerin insan üzerinde bıraktığı etkinin temasa maruz kaldıktan sonra değiştiğini savunmaktadır. Yapılan araştırmada, bulaşıcılığa olan inancımızın derinliklerini gösteriyor. Araştırmacılar, insanların bir ünlüye ait süveter için ödeyecekleri fiyatlar ile aynı süveterin “sterilize edilmiş” haline ödeyecekleri fiyatları karşılaştırıyor.Popüler bir ünlünün sahip olduğu süveterin değeri daha fazla iken,süveter sterilize edildiğinde bu fiyat önemli ölçüde azalıyor.
Yani,bir nesnenin daha önce bir insan tarafından temasa maruz kaldığını bilirsek veya zihnimizde olumsuz çağrışımla özdeşleşirse onun hakkındaki hislerimiz ve aksiyonlarımız değişiyor. Örneğin market alışverişlerinde, sepetinizde kurabiyelerin yanına tuvalet kağıdı veya böcek ilacı gibi “olumsuz çağrışım yapan” bir ürün koymak bile bu kurabiyeleri daha az lezzetli gösterecektir,bu etki “Cootie Etkisi”olarak bilinmektedir.
Yapılan başka bir araştırmada,Kanadalı araştırmacı Jennifer Argo, “tüketici kontaminasyonunun” öğelerin çekiciliğini azalttığını buldu. Yakın zamanda başka biri tarafından dokunulduğu düşünülen bir giyim eşyası, dokunulmamış bir eşyaya göre daha az ilgi çekiciydi.İkinci el eşya satışlarında kirli ve kullanılmış görüntülü ürünlerle,az kullanılmış ve temiz görüntülü ürünlerin satış oranı kıyaslandığında aynı sonuca ulaşılmıştır.
Photo Credit:neuromarketing by Roger Dooley
Virüs görüntüleri içeren kapı kolları gibi zihin tarafından kolayca işlenen bir uyarı işareti,bilinçdışı düşüncemizi harekete geçirerek hızlı aksiyon alınmasına yardımcı olacaktır. Bu şekilde, bazı yüzeylerde teması azaltmamız gerektiği kavramı açık ve sezgisel hale gelir, Yani bu tarz görüntüler, izleyen kişilerin amigdalasını harekete geçirerek mesajın belirginliğini artırabilir.
Bu tarz olumsuz çağrışım yapan yüzeyleri gördüğümüzde beynimizin o yüzeye dokunmayı olumsuz özelliklerin aktarımı ile ilişkilendirdiğini Cootie Etkisi ile biliyoruz. Mevcut pandemi şartlarında yüzeyler ile direk teması ve virüs bulaşının yayılmasını azaltmanın en etkili yolu Cootie Etkisini” kullanmak gözüküyor .
Çeviri: Merve Sağman
Kaynak: neurosciencemarketing