Cübbeli, kamunun iç yüzünü bilmediği karanlık bir şahsiyettir. Haber Türk’te sürekli konuşturularak İslâm’a darbe vurulmaktadır. Maksat İslâm’a hizmet olsaydı değerlendirilebilecek pek çok düzeyli -akademisyen olan ve olmayan- hocamız vardır.
Önce, Cübbeli denilen kişinin Haber Türk’teki bizzat duyduğumuz şu sözlerini nakledelim:
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BU DEVLETİN KURUCUSU, BUNUN ALEYHİNE KONUŞMAK CAİZ DEĞİLDİR
Cübbelinin Ehl-i Sünnet dışıdır diyerek insanları yererken kullandığı usul ve uslûbu kullanarak ifade edersek bu sözlerin sahibinin yani Cübbelinin sapık fırkalarından birinin mensubu olduğunu söyleyebiliriz.
Cübbelinin bu sözlerini, tevafuk olarak okuduğumuz makale hatırlattı. Ahmet Doğru İlbey isimli yazar, eleştirdiği İlber Ortaylı ile ilgili yazısının bir bölümünde şöyle diyor:
“ Şöhretli tarihçinin, (İlber Ortaylı) kendisinden büyük şeyler beklenen imajına rağmen dağın fare doğurması gibi son derece basit, sıradan bir kitap yayınlayınca zorlama şöhreti bir darbe daha aldı. Yedi dil bilen, her gün ekranlarda görülen, tarih konusunda resmî ve Atatürkçü kuruluşların “tartışılmaz” şöhretli tarihçisi, Yılmaz Özdil’in “Atatürk” kitabı gibi orta okul seviyesindeki “Gâzi Mustafa Kemal Atatürk” kitabıyla “karizmasını” kendi eliyle çizdi. Adı geçen kitap ârızalı, taraflı, örtük ve resmî tarihçilerin yazdığı “Atatürk” kitabının bir benzeridir.
M. Kemal’e toz kondurmamış, Kemalist şairler gibi yüceltmiş ve “deha” demiş. Dahası var, “çok kitap okuyan bir komutan” diye tavsif etmiş.
Hâsılı, tarih arşivlerini su gibi içtiği söylenen şöhretli tarihçi M. Kemal’in Tek Parti Cumhuriyeti’ndeki hukuksuz uygulamalarını, adaletsizliklerini, münevver ve âlim kıyımını, millet değerlerinin büyük bir kısmını “reform” adıyla tasfiye ettiğini yazmamış. Prof. Âfet İnan’ın hazırladığı “Medenî Bilgiler ve M. Kemal’in El Yazıları” kitabında yer alan pozitivist ve deist inancından bahsetmemiş. Allah kavramını insanlar vicdanlarında oluşturduğunu, vahyin olmadığını ve Kur’ân-ı Kerim’in “Peygamber”in kendi düşüncesi olduğunu beyan eden ifadelerine değinmemiş. “Gökten indiği sanılan dogmalar” sözüyle Kur’ân-ı Kerim’i küçümsemesini, “beyni sulanmış hâfızların dini” ifadesiyle İslâm dinini kastettiğini “dük” atlamış şöhretli tarihçi.”
Mustafa Kemal’i dileyen istediği gibi övebilir, Merhum Haydar Baş gibi onu Evliyanın başı gösterip Anıtkabir’in abdest alınarak ziyaret edilmesi gerektiğini söyleyebilir. Mustafa Kemal’i putlaştıranların ağzıyla “Mustafa Kemal Atatürk ‘Bu Devletin Kurucusu, Bunun Aleyhine Konuşmak Caiz Değildir ‘ de diyebilir. Diyebilir ama İslâmî bir kavramı kullanarak nifakını da açığa vurmuş olur.
Hiç şüphemiz olmasın bu adam, şöhretini artırabilmek ve gündemde kalabilmek için çok yakında cübbesini sallayarak jakoben laikliği bile takdis edebilir.
Sözü Peygamberimizin öğrettiği bir dua ile bitirelim:
“Ey kalpleri sabitleyen Rabbim! Kalbimi dinin üzerine sabit kıl.”
Eren YILMAZ
Bu duaya amin denmeli en azından…Rahmetli Kadir Mısıroğlu hocamızdan duymuşluğumuz vardır; derdi ki; kalbinde ona karşı en ufak bir sevgi olan cenazeme gelmesin. O da öyle biriydi işte. Ben de o çizgideyim. Allahın ipine tutunmalıyız, En azından buğz etmenin imanda en aşağı şube olduğunu unutmamalıyız. Esselamüaleyküm