Hakkari’nin Çukurca ilçesinde çiftçiler, ürettikleri susamı makine kullanmadan meşakkatli bir sürecin ardından tahine dönüştürüyor.
Hakkari’nin Çukurca ilçesinde yetiştirilen susamın tarihi taş değirmenlerde öğütülmesiyle yapılan tahin, zorlu bir süreç sonrası tüketicilere sunuluyor.
Engebeli arazi ve yüksek dağlarla çevrili olan, ılıman iklimi nedeniyle incir, nar, pirinç ve Trabzon hurması gibi ürünlerin yetiştiği ilçede, yağ bitkilerinden susam da çiftçiler için önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor.
Kaymakamlık ve belediyenin desteğiyle 3 yıl önce hayata geçirilen “Zap Vadisi Projesi” kapsamında alım garantisi verilmesiyle susamın ekim alanı arttı.
Çiftçiler için vazgeçilmez ürün olan ve ilkbaharda ekildikten sonra 4 ayda olgunlaşan susamın geleneksel yöntemlerle hasadına başlandı.
Sabahın ilk ışıklarıyla tarlaya giden çiftçilerin birbirlerine yardım ederek oraklarla biçtiği susam, kümeler halinde kurumaya bırakılıyor. Yaklaşık 20 gün güneşte bekletildikten sonra sopalarla vurulan susam, bitkisinden ayıklanıyor.
Susam taneleri, elenip savrulmasıyla yabancı maddelerden temizleniyor. Bir gece suda bekletilerek nemlenmesi sağlanan susam, daha sonra tuzlu suya konularak kabuklarından ayrılıyor.
Birkaç defa yıkandıktan sonra odun ateşiyle yakılan taş fırınlarda kavrulan susam, tekrar elenip ardından suyla çalışan tarihi taş değirmenlerde öğütülerek tahine dönüştürülüyor.
Bölgedeki çiftçilerin yoğun emeği sonucu hiçbir makine kullanılmadan üretilen, doğallığı ve lezzetiyle ilgi gören tahin, paketlenerek satışa hazır hale getiriliyor.
Gündeş köyü sakinlerinden Behçet Demir, AA muhabirine, ilkbaharda ektikleri susamı yardımlaşarak ürettiklerini anlattı.
Hasat döneminde de susamı el birliğiyle biçtiklerini belirten Demir, “Bu sene havalar çok sıcaktı. Hemen hemen herkesin tarlası var. Kiminin 2, kiminin 3, kiminin 5 tarlası var. Özellikle hasat döneminde çok zorluk çekiyoruz. Hasat normaldi. Geçen seneye göre azdı. Biçtikten sonra kurutuyoruz, temizliyoruz. Ondan sonra değirmene götürüyoruz. Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. İran, Irak ve başka ülkelere de satıyoruz.” diye konuştu.
Semih Demir de susamı mayıs, haziranda ektiklerini, eylülde de biçmeye başladıklarını söyledi.
Köylüler olarak birbirlerine yardım ederek çalıştıklarını anlatan Demir, “Hasat ettiğimiz susamı kurutuyoruz, sonra elekten geçiriyoruz. Değirmende tahin yapıyoruz. Bize yetecek kadar kaldırıyoruz, kalanı da satıyoruz. Buranın toprakları çok verimlidir, susamı da organiktir. Organik olduğu için tahini de çok güzel oluyor. Çukurca’nın tahini çok meşhurdur.” ifadelerini kullandı.
Mesut Yaşar ise bu ürünün büyük emekler sonucu elde edildiğini dile getirerek, “Çukurca tahininin güzel olmasının sebebi, tamamen doğal, organik olması ve hiçbir katkı maddesinin bulunmaması. Hiçbir aşamada makine kullanılmıyor. Tadı da harika. Tahinimize, 2-3 yıldır Kaymakamlığın verdiği desteklerle ve büyük şehirlerdeki sempozyumlarda yaptığımız tanıtımlarla yurt içi ve yurt dışından siparişler alıyoruz.” dedi.