CUMA GÜNLERİ İÇİN!

İzninizle, Cuma kutlamalarımız adına kısa bir kanaat notu paylaşacağım.. Cumanız mübarek olsun yada “hayırlı cumalar” tek selâmımız oldu farkında mıyız?.

Peki Cumartesinin günahı ne?.. Örneğin Pazartesi üvey evlât mı ki acaba, bir tek Cuma günleri aklımıza geliyor Allaha kul olduğumuz?… Neresinde yazıyor Kuran’ın; sadece Cumanın kutsanası, diğerlerinin önemsiz olduğu?.. Okuduğumuzu da mı anlayamıyoruz?..

Pazar günü, ticari tanımı ile; Pazar kurulan, haftanın ilk günü demek iken, diğer günlerin anlamları sadece, Pazar ertesi yâni pazardan sonra gelen, Salı; üçüncü, Çarşamba; dördüncü ve Perşembe; haftanın beşinci günü anlamındadır.. Cumartesi, yine pazartesi gibi, sayısal bir ifadeye sahip olmayarak “Cumadan sonraki”anlamına gelir..

Cuma ise sadece; toplanma, bir araya gelme demektir. Arapçadaki “ceme’a’ “, “toplama, toplanma, topluluk” anlamlarına gelmektedir. Anlamı veren sadece; “bu işlevdir.”Cemaat, camia, icma, cem, içtima, mecmua, cemaat, cemiyet gibi sözcüklerin hepsi aynı kökten türetilmiştir. Spor dahil, gösteri amaçlı olanları hariç tuttuğumuzda, bir yerde buluşma beklentisi daimâ; toplumsal bir sıkıntının veya ihtiyacın giderilmesiyada çözüm üretilmesi için zarûri olmuştur.. O yüzden, diğer namazlar için böyle bir ön şartın ve tanımın olmaması, dolayısı ile evlerde kılınabilmesi söz konusuyken, yâni diğer günlerin ibadetleri için bir mekân tanımı hiç yokken, sadece Cuma’nın bir arada kılınmatavsiyesinin temel nedeni, birlikte sürdürülen hayâtın müşterek sorumluluklarıdır!..”Yâni, yaşadığımız yerdeki ihtiyaç sahiplerinden haberdâr olmak için, topluca görüşebilmek ve müştereken çözüm bulup yardım etmek yada edilebilmek, yâni mükellefiyeti paylaşabilmek için bir araya gelmektir maksat. ( Cumu’a = Toplanma )amaçlı bir gün olduğundan, o ismi almıştır Cuma günü.. Artık farkına varalım!.. Allah’la kulu, daima baş başadır, iç içedir.. Ne Allah’ın ne de kulun, toplu gösteriye ihtiyacı vardır!.. Allah’ı zikretmek, sadece bir sözcüğü tekrar etmek değil, fazlına yâni ilmine ulaşmaya çalışmak, verdiği görevleri hatırlamak ve icabını yerine getirmektir..

O yüzden Cuma gününe kutsallığı yükleyen de, önceden verilmiş bir karar değil, bu insâni yardımlaşmanın kazandırdığı kutsiyettir ancak.. İhtiyaçların giderilmesi amacı ile, müşterek tespitlere ve birlikte hareket etmeye zaman ayırmak gerektiğinden, farzı sadece ve sadece iki rekât iken, tamamını; on altı rekâta kadar uzatabildiğimiz, (bazılarımızca) eşe dosta selâm çakılan, “bakben de buradayım” ilânı, bir ilgi çekme gayreti ve mensubiyet gösterisi hâline getirilmiştir maalesef!.. Ve o toplantının sadece erkeklere mahsus olduğuna dair de, tek satır bulunmaz Kitâbımızda.. O da bir; ayrımcı ve tahakkümcü erkek …maalesef!..

Cuma suresinin 9. Ayetinde: “Ey, inananlar! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında, alışverişi hemen bırakın ve Allah’ın zikrine koşun.. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır”denmektedir. Hemen arkasından gelen 10. Ayetinde ise: “Artık namazı kılıp bitirdiğiniz zaman, yeryüzüne yayılın ve Allah’ın fazlından isteyin ve Allah’ı çok zikredin. Umulur ki siz, kurtuluşa böylece erersiniz”denilmektedir.

Bence, CUMAsuresine çok önemli bir açıklama getiren MAUNsüresini de dikkatle okumalıyız: “Dini yalanlayanı gördün mü? İşte onlar, yetimi iter kakar, yoksulu doyurmaya da teşvik etmezler!..”diye başlıyor ve şöyle devam ediyor:( Feveylul lilmüsallîn ) :Vay o namaz kılanların haline ki, (Ellezîne hum an salâtihim sâhûn ):namazlarını ciddiye almazlar, ( Ellezîne hum yurâûne ):GÖSTERİŞ YAPARLAR!..

Yani Cuma namazındaki esas amaç; İHTİYAÇ SAHİPLERİNİN TESPİTİ VE O İHTİYAÇLARIN GİDERİLMESİiken, 16 rekât haline getirilip, asıl ihtiyaç sahiplerinin hiç sorgulanmadığı, âdetâ amacı unutturulan ve artık gösteri haline gelen bir ritüelin ardından da, kaçar gibi dağılarak (Ve yemne’ûnel mâ’ûn ):“Ufacık bir yardıma bile engel olurlar”diye bitiyor Maun suresi.. Başka söze gerek var mı?..

O yüzden, İnsanca hakkını verebildiğimiz, yardımlaşmada; “ama sadakada değil, …, infakta, yani neyimiz varsa paylaşabilmekte”buluşabildiğimiz, ihtiyaç sahiplerine ve kimsesizlere sahip çıkabildiğimiz tüm günlerimiz mübârek olsun dostlar.. Her türlü ayrımcılık ve sadece gösterişte fark yaratma gayreti, İslâm’a aykırıdır!.. Hayâtı okumayı öğrenemedi insanlık, Kitâbımızı olsun doğru okuyalım derim..

Toplumsal ve insânî görevlerini, kendi ölçeklerinde zaten yapanlar, sesi duyulmayan ihtiyaç sahiplerine ve kimsesizlere zaten sahip çıkanlar, lütfen üstlerine alınmasınlar.. Benim sözüm, geride kalan ve aslında gösteriş yapan büyük çoğunluğa.. Gelin, tüm günlerimizi bu anlamda değerlendirelim, kutlamayı ve kutsanmayı gerçekten hak edelim!..

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

6 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

7 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

11 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

11 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

13 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

13 saat ago