Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının ardından konuştu. Başörtüsüne ilişkin anayasal düzenleme çalışmalarına yönelik açıklamalarda bulunan Erdoğan, prensip olarak hak ve özgürlükler konularını halk oylamasına götürmekten yana olmadıklarını belirtti. Muhalefetle uzlaşma sağlanamaması halinde, teklifi Cumhur İttifakı olarak Meclis’te götüreceklerini söyleyen Erdoğan’ın gündeminde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucu iddiaları da vardı.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Beştepe’deki toplantı 3 saat 30 dakika sürdü.
Toplantı sonrası kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
SOSYAL KONUT PROJESİ
“Bugünden başlayarak 10 gün içinde 12 ilimizdeki 22 binin üzerinde konutun kurasını noter huzurunda çekerek hak sahibi vatandaşlarımızı belirleyeceğiz. İnşallah bu kura işlemi mart ayına kadar bitecek. Bu arada, hazırlığı tamamlanan tüm illerimizde konutların inşasına da hemen geçilecek. Aynı şekilde arsalarla ve iş yerleriyle ilgili süreç de devam ediyor.
TÜRKİYE YÜZYILI
Cumhuriyetimizi yeni yüzyılına, geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmet alt yapısı üzerinde bir büyük vizyonla hazırlama gayretimizi kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz. Her çalışmamız gibi Türkiye Yüzyılı’nı da milletimizle birlikte hazırlıyoruz.
Ülkemizin 81 vilayetinde ve ilçelerinde yapacağımız programlarla milletimizin Türkiye Yüzyılı’na ilişkin beklentilerini, tekliflerini alarak vizyonumuzu somutlaştıracağız. Böylece seçimlerden önce kamuoyunun karşısına Türkiye Yüzyılı vizyonuna uygun bir hazırlıkla çıkmayı planlıyoruz.
Ülkemizi cumhuriyet tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma atılımı olan 2023 hedefleriyle buluşturduğumuz gibi inşallah Türkiye Yüzyılı programına da kavuşturmakta kararlıyız.
“TOGG MART SONUNDA YOLA ÇIKACAK”
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99. yıl sevincini Togg’un Bursa Gemlik’teki üretim bandından çıkışıyla taçlandırdık. Geçmişte yerli ve milli sanayi hamleleri kimi özgüven eksikliği, kimi kasıtlı sabotajlar, kimi istikrarsızlık iklimi sebebiyle kesintiye uğrayan milletimiz için TOGG çok önemli bir sembol haline gelmiştir. TOGG’un başarısı sadece bir firmanın bir markanın bir üretim tesisinin değil topyekün 85 milyonun başarısı olarak görülmektedir.
Bu açık hakikate rağmen hala yapılan işi önemsizleştirmeye, değersizleştirmeye, itibarsızlaştırmaya çalışan bir zihniyetin umutsuz çırpınışlarını da ibretle takip ediyoruz. Rabb’im hiç kimseyi siyasi, ideolojik ve nefsi bağnazlığı yüzünden kendi ülkesine ve milletine düşmanlık edecek seviyeye düşürmesin.
Teknolojisi ve akıllı cihaz özellikleriyle geleceğin aracı olan, şubatta satışı başlayacak, mart sonunda yollara çıkacak Togg’a bundan sonraki yolculuğunda başarılar diliyoruz.
UYUŞTURUCU İDDİALARINA TEPKİ
Uyuşturucu gibi bir insanlık suçuyla polislerimize ve hükümetimize iftira atanların siyaset yapmanın ötesinde sinsi niyetlerle hareket ettiklerinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Her kim Türkiye’yi terör örgütleriyle, uyuşturucuyla, mafyayla, küresel tefecilerle, insan kaçakçılarıyla, envai türden kopukla, uğursuzla aynı fotoğrafın içine sokuyorsa yaptığı işin adı, ‘beşinci kol’ faaliyetidir.
Son örneğini uyuşturucu iftirasıyla bir kez daha gördüğümüz aynı kirli oyunu bir kez daha bozacağız.
“DEVLET MİLLET KUCAKLAŞMASININ ODAĞINA ÖZGÜRLÜĞÜ YERLEŞTİRDİK”
Milletimizin zenginliğinden ve kucaklaşmasından güç alan devletimizi her alanda dünyada hak ettiği yere çıkartmak için gece gündüz çalışıyoruz. Cumhuriyet’imizin yeni yüzyılına girerken devlet millet kucaklaşmasının odağına özgürlüğü yerleştirdik.
Ancak korkaklar kendi insanlarının düşüncelerine kelepçe vurmak, kendi halkını geri bırakmak, kendi ülkesinin büyümesini engellemek ister. Biz milletine husumet besleyen korkaklarla mücadele ederek, zihinlere ve kalplere vurulan prangaları kırarak, yasakları ortadan kaldırarak Türkiye’yi bugünlere getirdik.
İşimiz hizmet, gücümüz millet derken ülkemize kazandırdığımız ve kazandıracağımız eserler yanında işte bu tarihi zihniyet dönüşümünü de kastediyorduk.
Büyük fikirlerin, büyük sanatçıların içinde hayat buldukları özgürlük öyle sadece sloganla, lafla, kağıt üzerinde yapılan düzenlemelerle olmaz. Bunun için insanlara hayallerini gerçekleştirebilecekleri imkanları sağlamanız gerekir.
DAR GELİRLİYE DESTEK PROGRAMI
Türkiye’nin imkanlarını bu ülkede yaşayan her vatandaşımızla paylaşma düşüncesinin ürünü bu programlardan biri de ‘Türkiye Aile Desteği’dir.
Bu kapsamda 2,5 milyon vatandaşımıza aktarılacak 3,2 milyar lira, yarın hak sahiplerinin hesaplarına yatırılacaktır. Elektrik desteğinden yararlanan 3 milyon hanenin 666 milyon lira tutarındaki ödemesi de bu hafta içinde yapılacaktır. Doğal gaz yardımının 2022 yılı kış dönemi ilk grup ödemesi de yine bu hafta içinde gerçekleştirilecektir.
Engelli ve yaşlı maaşlarının hak sahibi 1 milyon 379 bin 493 kişiyi kapsayan 2,1 milyar lira tutarındaki kasım ayı ödemeleri de geçtiğimiz günlerde tamamlandı.
Vatandaşlarımızın kış dönemindeki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ülke çapında faaliyet gösteren binin üzerindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımıza aktarılacak ek periyodik payı iki kat artırarak 450 milyon liraya çıkardık. Sadece kasım ayında bu vakıflarımıza aktarılan kaynak 900 milyon lirayı buldu. Böylece bu hafta içinde kısaca ifade etmeye çalıştığım başlıklar altında 7 milyar lira tutarında bir sosyal destek rakamını insanlarımızın hizmetine sunmuş olduk.
BAŞÖRTÜSÜ TEKLİFİ
Geçtiğimiz hafta, başörtüsü serbestisini ve ailenin korunması hususlarını içeren Anayasa değişikliği teklifimizi arkadaşlarımız Mecliste grubu bulunan siyasi partilerle görüştüler. Bu görüşmelerin kati neticesi alındıktan sonra şayet uzlaşma sağlanabilirse o şekilde, sağlanamazsa da Cumhur İttifakı partileri olarak kendi teklifimizi Meclise sunmayı planlıyoruz.
Prensip olarak temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuların halk oylamasına götürülmesini doğru bulmuyoruz. Temennimiz de Mecliste bu değişikliği doğrudan kabul edecek bir çoğunluğun sağlanabilmesidir. Ancak milletimize sözümüz gereği, Meclis denkleminde başka bir mecburiyet ortaya çıkarsa onun gereğini yapmanın da boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz.”