Cumhurbaşkanı “II. Sevr’i Yapmak İstiyorlar”

Dolar neden çıkıyor?

Ekonomide bir prensip vardır. Bir şeyin bolluğu onun fiyatını aşağıya çeker. Kıtlığı ise fiyatını yükseltir. Bu fiyat hareketliliğinin nedeni taleptendir. Talebin nedeni ise duyduğunuz ihtiyacın şiddeti ile doğru orantılıdır. Eğer sizin talep ettiğiniz şeyin varlığını birileri belirliyorsa, sizin talebinizi de o belirliyor demektir.

Şimdi soralım; doların seçimlerden önce yükselmesi ve bunun süreklilik kazanmasının nedeni nedir?

1.Açık aleni bir şekilde ekonomik saldırı altındayız. Nedeni, siyasal etkinliği artan bir Türkiye’nin ekonomi ile terbiye edilmesi gerekir düşüncesi.

2.Mevcut ekonomik dengelerde yoğun ödemelerin zamanı geldi. Bu ödemeler dolarla borçlanıldığı için dolarla ödenecek. Bunun için de dolara yoğun bir talep var. Özel sektörün faizi ile beraber ödemesi gereken 73 milyar 697 milyon dolar. Bu ödemenin yoğunluğu Nisan-Mayıs ayında olması doların yoğun biçimde talep edilmesi demektir.

Merkez Bankası döviz rezervlerinizle bunu kıyasladığınızda ülke dışına çıkacak dolar miktarının çok büyük olduğunu görüyoruz. Kamunun bu dönem içinde faizi ile ödeyeceği rakam 19 milyar 804 milyon. Toplam ödenecek rakam olan 93 milyar 501 milyon olup çok ciddi ülkeden dolar çıkışına neden olacak.

Ya rezervlerinizi bu oranda eriteceksiniz ya da borç alarak, borcu borçla ödemek şeklinde ödeyeceksiniz. Mevcut Borca dayalı Para Kredi sisteminin önerisi budur.

Dört ayda % 25 yakın bir değer kaybına neden olan Türk Lirası, iddia edildiği gibi hane halkının döviz talep ederek doların yükselmesine neden olmuştur anlayışı yanlıştır. Bu çok cüz’î olabilir. Çünkü piyasada milletin cebindeki para bellidir. Bunun dövize yatırabilir kısmı çok cüzidir.

Bunu gündeme getirip üzerinde duran zihniyet, hep alıştıkları sistem içinde Merkez Bankasının faizleri arttırması ve rezervleri piyasaya sürmesi şeklinde bir beklentilerine yöneliktir.

Ne yapacağız?

Mevcut ekonomik yapı sürdürülebilir bir borçlanma modeli haline dönüştürülmüştür. Sürekli borçlanmayı size telkin eder. Ekopolitik kararlar buna hizmet eder niteliktedir. Mevcut açmazlığın temel nedeni bu tercih olup, öncelikle bundan vaz geçilmesi düşüncesinin hakim olması gerekir.

Bir yandan mevcut yapı bütün bozuk işleyişleri ile ortaya çıkartılıp alternatif modele hızla geçilmesi için çalışmaların başlaması gerekir. Bu çalışmalar eş zamanlı sürdürülürken, dış borçların yeniden yapılanmasına ve bitirmeye yönelik temaslara geçilmesi gerekir. İç borçların ödenmesi ise hukuksal olarak; Merkez Bankasının yapısının yeni modele göre yeniden dizayn edilmesi, bankalar yasasının yeni modelin temel prensiplerine göre değiştirilmesi gerekecektir. Hukuksal alt yapı oluşturulduktan sonra, gerçek borçların ödenmesi için çalışmalar başlatılmalıdır. Halkın sırtına vurulmuş iki tip borç vardır. Biri gerçek borçlar bir diğeri haksızlıkla oluşturulmuş borç tuzakları. Yasal düzenlemeler içerisinde haksızlıkla oluşturulan borçlar silinmelidir.

Model değişikliğini gölgeleyebilecek ve bunu engelleyecek nakitsiz toplum çalışmaları, elektronik, dijital para hazırlıkları, mevcut borca dayalı para sisteminin kontrol edilemez haline yönelik hizmet niteliğindedir. Bu bağ yeni modelle kopartılmalıdır. Altını ısrarla çiziyoruz; bankaların kontrol edilemez hale gelmesi olan bu durum mevcut hali hazır iktisadi model içinde bankalara hizmet olup, devletimizin ve milletimizin aleyhindedir.

Saldırıya açık bir ekonomiyi, saldıranların önerisi olan ekonomik politikalarla saldırıları engelleyemezsiniz.Ekonomiyi yönetip ekonominin ana oyun kurucusu olmadığınızda; siz sadece, istenildiği zaman değiştirilebilen otobüsü kullanan bir şoför olursunuz. O zaman otobüs de sizin olacak şoför de.

Cumhurbaşkanımızın söylediği “II. Sevr’i yapmak istiyorlar”ekonomik olarak uygulanmaktadır. Bunun için mevcut sistemde ivedilikle parasal önlemler alınmak zorundadır. Kamu bankaları üzerinden piyasaya (halk ve üretim kanalları, yeni planlamalar, bölgesel kalkınma hedeflerine yönelik) verilmesi kaydıyla bağımsız bir para birimi olarak; ekonomiye yeni bir paranın girmesi şarttır.

Bunun nasıl yapılacağı konusu, ekonomi yönetiminde milli ve yerli bir kadronun olmasıyla olacaktır.Bu para faizsiz üretilen bir para olmalıdır. Faizli işleme tabi olamaz.Yeni bir parasal model olarak; iç üretim ve tüketim denkliğine bağımlı dış ticaretle etkilenmeyen parasal model kurulmalıdır.

Bu bir ekonomik savaş halidir. Yöneticilerimizin asla korkmaması, çekinmemesi gerekir. Ekonomimiz bir çok yabancı paralarla işgal altındadır. İlk adım olarak; onların iç piyasada etkinliğini kırmak için, mevcut değiştirilmesi gereken ve kripto bürokratlarla kontrol edilen, faizci borca dayalı para sisteminden bağımsız olarak; gerçek manada yerli ve milli bir para ile yeni ekonomik modele bismillah deme zamanı gelmiştir. İnşallah İkinci adım, ekonomide bölgesel zafer adımı olacak.

Selam ve dua ile…

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi