islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5031
EURO
36,4292
ALTIN
2.955,81
BIST
9.302,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Cumhurbaşkanımız Kardeşimizi Asalak Yalakalardan Nasıl Koruyacağız?

Cumhurbaşkanımız Kardeşimizi Asalak Yalakalardan Nasıl Koruyacağız?
29 Haziran 2018 11:20
A+
A-

Bir süre önce NTV’de izlediğim bir programda katılımcılardan biri Mustafa Kemal’e hayatı boyunca yapılan su-i kasdlerin 11 olduğunu ama bu sayının size yapılan ölümcül saldırılar yanında devede kulak bile olmadığı tespitini dile getirdi.

Düşmanlarınız Pek Kuvvetli

Dış düşmanlarınız pek kuvvetli. Kullandıkları silahlı ve silahsız taşeronları da çok ve çeşitli… İçimizdeki bî insaf/insafsız karşıtlarınız da amansız. Böyle olunca yapılan tespitin doğruluğu ortada.

Beden-rûh hayatınıza yönelik azim saldırıları etkisiz kılmak için tedbirler alındığında ve aldırdığınızda şüphe yok. Kader senaryosunda yer almayan ölümün gerçekleştirilemeyeceğine inancımız var ise de önlemleri artırmak da vazifemizdir.

Asıl mesele sizin manevî hayatınıza yönelik tecavüzlerdir. Çok mu çok çeşitli amaçlarla çevrenizi kuşatan asalakların/yalakalrın aşırı övgüleri ve cahil dindarların sloganları ve alkışlarından oluşan öldürücü darbelerden nasıl korunabileceksiniz?

Gelin önce Peygamberimizin uyarılarını dinleyelim.

Peygamberimizden Uyarılar

a. Huzurunda bir Müslüman diğer Müslümanı övünce, Aziz Peygamberimiz öven kişiyi şöyle yerer:

“Yazıklar olsun sana kardeşinin boynunu vurdun.” (İ.Kesîr, Nisa 49)

Bir insanı yüzüne karşı övüp yüceltmek mânen onun boynunu vurmak/öldürmektir.

b. Sahâbi Mikdat bin Esved, Halife Hz. Osman’ın yanındayken bir kişi gelir, Hz. Osman’a övgüler yağdırır. Bunu gören Hz. Miktad yerden bir avuç toprak alır ve öven kişinin yüzüne saçar ve şöyle der:

Bize Peygamberimiz ‘ Yalaka insanları gördüğünüzde onların yüzüne toprak saçın, ’ buyurdu.” (İ.Kesîr Necm 32)

c. En siyasî sahâbilerden biri olarak nitelenen Muaviye bin Ebu Sufyan, Peygamberimizden çok az rivayet etmekle birlikte O’nun şu öğüdünü çokça zikrederdi:

“Ey insanlar! Şu dünya malları var ya onlar pek cazibelidir, pek albenilidir; sizi celbeder. Bu dünya mallarını kim harama bulaşmadan elde ederse, sahip olduğu mallar bereketlendirilir, sürekli kılınır, yararı görülür. Sakın ha birbirilerinizi övgü yoluna gitmeyin, birbirinize dalkavuk/yalakalık etmeyin/aşırı övgüye yönelmeyin. Zira aşırı övgü, övülen kişiyi boğazlamaktır.” (İ.Kesîr, Nisa 49)

Boynu Vurulur ve Boğazlanır Konumda Olmak

Peygamberimizin ifadeleriyle boynu vurulur ve boğazlanır olmak… Zaman zaman da olsa meddahlar/dalkavuklar tarafından boynu vurulur ve boğazlanır konumda olmak cümlemiz için ne azim bir imtihandır.

Hele hele on binlerin “Millet seninle gurur duyuyor, Başkan Erdoğan, İzindeyiz…”şeklindeki sloganları ve koparılan alkış tufanlarının sebep olabileceği büyük tehlike nasıl giderilebilir?

Bu tür asalaklara/yalakalıklara muhatap olan insan, sahip olduğu özellikleri Allah’tan değil de nefsinden bilmez mi, kibre kapılıp hakikati reddederek insanları küçümsemez mi? Çevresine “akıl verme, uyarmaya kalkma, itâat et” demez mi? Gerçi Peygamberimiz “ Yüzüne karşı övüldüğünde gerçek müminin imanı artıp pekişir.” buyurur. Buyurur da kendimizi o düzeyde ve güvencede nasıl görebiliriz?

Ben 50 Yıldan Beri Sosyal Hayatımızı İzliyorum

Ben 50 yıldan beri sosyal hayatımızı izliyorum. Azın çok çok azı -istisnaları bir tarafa- hiçbir mümin siyasetçinin, ilim adamı ve bürokratın ve hatta hocanın/şeyhin kendilerine övgüler düzelmesi aleyhine tavır koyup yasak getirdiklerine tanık olmadım ama lisan-ı hâl ile övgüler/yalakalık beklediklerine şahit oldum.

Nebevî terbiye bize böyle mi örnekler verdi? Allah şanını artırsın Peygamberimizi çok seven ve O’na derin saygıları olan sahâbiler, -istemelerine rağmen- O’nun için ayağa kalkmazlardı. Kalkamazlardı. Çünkü ayağa kalkmanın O’nun tarafından tasvip edilmediğini/yasaklandığını bilirlerdi.

Recep Tayyip Bey Kardeşim!

Sevk-i kaderle önce Cumhurun Reisi şimdi de  Başkanı  oldunuz. Kur’ân ifadesiyle bir akşam ve kuşluk vakti kadar olan bu fani dünyanın geçici makamlarına ve iktidarına hepimiz aldanabiliriz, ama aldanmayalım. Çıkarcı asalaklar/yalakalar ve tanığı olduğum üzere sizden Kıyamet Günü’nde şefaat bekleyeceklerini yüzünüze karşı söyleyecek kadar samimi ama cahil olan dindarlarca boynunuzun vurulmasına ve milletimizin-ümmetimizin geleceğe yönelik ümitlerinin boğazlanmasına fırsat vermeyiniz.

Cumhurbaşkanım /Kardeşim

Sizi de Nefsim Gibi Âciz Bir Kardeş Gördüm

Başkan seçilince sizi ihtişam içinde ama boynu mânen vurulabilir konumda nefsim gibi duaya ve uyarılmaya muhtaç, zayıf ve aciz bir kardeş olarak gördüm. İlgisiz de kalmak istemedim.

Siz kendinizi milletimize/ ümmetimize adayın ki biz de yapıcı eleştirilerle başarılarınız için yardımcı olmaya çalışalım.

Sözlerimi “Allahım! Bizleri insanlar katında büyür ve büyütülürken senin katında küçülenlerden kılma. Bizi göz açıp kapayıncaya kadar olsun nefislerimizin eline bırakma.” niyazıyla bitiriyorum. Âmin

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.