İki seçim arasında beş yıl içinde beş yüz kadar makale yazdım. Baskıcı, dışlayıcı ve ötekileştirici laik bir düzen içinde yaşadığımızın bilinciyle fiili gerçeklerden kopmadan Rabbimizi buyruğu gereğince Hayır’a çağırmaya, Marûf olan İslam’a yönlendirmeye ve İslam dışılık olan Münker’den sakındırmaya gayret ettim.
Bu amaçla da maddeciliğin egemen olduğu eğitim sistemine, zulmün ve sömürünün kaynağı olan zalim faizci ekonomik yapıya, inandığımız değerlere göre evlenme – boşanma ve miras bölüşümümüze bile yasak getiren ve İslam’a hayat düzeni olarak talip olmayı anayasal suç haline getiren hukuk düzenimize dikkat çektim.
MAAŞLILARIMIZ BİLE ÇALIŞMIYOR
Emeklileriyle birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat fakülteleri ve eğitim sistemi içinde maaşlı yaklaşık 270 bin insanımız olmasına ve Kur’an kursları, medreseler ve sivil örgütlerimiz için milyarlarca para toplanmasına rağmen hayatımız, İslam’dan çok Kamâlist laikliğin lehine gelişti.
Yerli tarım ve hayvancılığa zarar kararlar alındı.
İddiaların aksine aileyi çökerten ve kadına şiddeti körükleyen İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa devreye girdi.
Uyarılarımıza rağmen etkin devlet denetimli borsacılık yerine Kur Korumalı Mevduat uygulaması tercih edilerek yüzbinler faize bulaştırıldı ve bankacılığı daha bir sömürü alanları açıldı.
Çünkü genelimiz yani bazı yazar çizerlerimiz, iş adamlarımız ve siyasilerimiz kişisel olarak zirveye çıkmaya çalışırken davamızı yamaçlarda terk eder gibi olduk.
İLGİSİZLİĞİMİZİN SEBEPLERİ
İslam’ı bir hayat düzeni olarak algılayamayışımız; kadro yetersizliğimiz ve cehaletimiz sebebiyle demokratikleştirdiğimiz laik düzeni doğal ve vazgeçilmez görüşümüz ve nasıl olsa Ankara’da Recep Tayyip Erdoğan kardeşimiz var deyip her şeyi ondan bekleyip yatmamızdır.
Örneğin kendisinden ümitvar olduğumuz Mahmut Asmalı dönemi dahil Müsiat üyelerimizin yüzde doksanının hâlâ faizli kredilerle iş yaparak milletimizi sömürtmeleri somut örneğimizdir.
ÖNEMLİ FAYDALI İŞLER DE YAPILDI
Bütün bu özetlenen olumsuzluklara rağmen geçen beş yıl içinde pek çok da yararlı işler yapıldı.
( Tıpçı Prof. Dr. Zeki Bayraktar hocamızın kalemiyle bu hayırlı hizmetler özetlenmiş olup 27 Mayıs Cumartesi günü İlgili Dostlar gurubumuzda yayınlanmıştır. Unutulmaması için bu gün de Mirat haberimizde yayınladık. Okunmasını tavsiye ederiz. )
Allah dilerse düşmanları dahi doğru seçimin yapılmasına aracı kılar. Amerika ve Batı ülkeleri, yaptıkları düşmanca atılımları ve yayınlarıyla da bize yardımcı olmuş ! Recep Tayyip ERDOĞAN kardeşimizi seçmemize dolaylı olarak katkı vermişlerdir.
Geçen beş yıl boyunda alkışlamaktan öte sesleri ve solukları çıkmayan kardeşlerimizin bir kısmı seçimde gayret göstermişlerdir. Ama onların eski alışkanlıklar muhtemelen devam edecek, Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN’nın seçilmesiyle her şeyin kendiliğinden düzeleceği rehavetine kapılacaklardır.
Hiç şüphemiz olmasın şu gün itibariyle yalakalar ve çıkarcılar da devreye girecek, bizi bile gereğince çalışmamakla suçlayacaklar ve ERDOĞAN’ın etrafında adaleti ve merhameti engelleyici bir duvar öreceklerdir.
Hulasa, Ülkemizin bin bir çeşit problemi vardır ve çözüm bekleyen bu problemler yerli yerinde duruyor.
Erdoğan da bizler gibidir. Rabbimizin yardımına ve bizim duamıza, hayıra ve hakka çağırıp sakındırmamıza muhtaç yetmiş yaşına dayanmış aciz bir kuldur. Yapması ve denetlemesi gereken pek çok işi vardır.
Erdoğan kardeşi seçmemiz gerekiyordu seçtik. Ama seçmek yetmez. Onu yalakalara ve çıkarcılara karşı korumakla ve ona adalet ve merhamet çizgisinde yardım etmekle ve yeni yeni çözümler üretmekle yardımcı olmalıyız.
Biz görevimizi yaparsak, İslam’a liyakatimiz ve talebimizi kanıtlarsak Allah, Erdoğan ile milletimize ve İslam ümmetine nice hizmetlerin yolunu açabilir ve onu da aşacak nice yiğitler kılıç kuşanabilir.
Unutmayalım, Ülkemiz, İslam ve Türk dünyası ve iliklerine kadar sömürülen insanlık İslam’ı ve onun serdengeçtilerini bekliyor. Yani bizi bekliyor.
Seçim sonuçları milletimize bereket getirsin. Allah ERDOĞAN kardeşimiz ve arkadaşlarına yardım etsin ve bize de İslam’ göre yaşayan kullar olarak Marûf’a çağırıp Münker’den sakındırma şuuru ihsan etsin.
Ali RIZA DEMİRCAN
Cumhurbaşkanını, koruma, uyarma, hakka çağırma
Aliriza Demircan hocamızı bu güzel çalışmarından dolayı tebrik ediyor, ona ve muhataplarına Hak yolda başarılar diliyorum.
Hocamızın yazısında belirtilen hususlar önemli.
Rehavet göstermede bu görevlerimiz yapmalıyız.
Lakin nasıl ulaşacağız o yuksektetekilere…
Buna rağmen gayret göstermeliyiz.