Seküler-Laik kesimin İslam ve Müslümanlara olan kin ve nefret duyguları bitmek tükenmek bilmiyor.
Doğu Perinçek tayfasına yakınlığı ile bilinen Cumhuriyet Kadınları Derneği, İslam’a olan tahammülsüzlüğünü ÇEDES projesi üzerinden ortaya koymaya hazırlanıyor.
(ÇEDES) projesi, bilindiği gibi Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında ortak faaliyet yapılması noktasında anlaşılan önemli bir proje ve açılımı “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum”
ÇEDES, ilk, ortaokul ve liselerde ‘Değerler Eğitimi’ vermek üzere ‘manevi danışman’ görevlendirilmesine izin veren bir proje. Geçen eğitim-öğretim döneminde Çedes Projesine istinaden Eskişehir ve İzmir İl Milli Eğitim Müdürlükleri ile İl müftülükleri arasında protokol imzalanmıştı.
Doğu Perinçek tayfasının yayın organı Aydınlık gazetesinin naklettiğine göre, CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür’ün CKD Şube Başkanlarına gönderdiği bilgilendirme ve görevlendirme yazısında şu ifadeler yer aldı:
“Eylül ayı başında yaptığımız Basın Açıklamasıyla CKD olarak millî eğitimde gündeme gelen karma eğitimin tartışmaya açılması, eğitimi dinselleştirmeye yönelik ÇEDES projesi ve Öğrenci Andı’nın okullarda okutulmaması konularında eleştiri ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmıştık. Şimdi,ÇEDES projesinin iptal edilmesi ve ‘Değerler Eğitimi’nin Millî Eğitim Bakanlığı tarafından ve ‘millî, halkçı, devrimci değerlerimiz’ kapsamı ile verilmesi amacıyla yeni mücadele başlatıyoruz.
Jakoben Laik sistemin, insanımızı getirdiği son noktayı görmek isteyenler, başını azcık kaldırıp çevresine bakabilirler.
Gençlerimizin deizm ve ateizm batağına saplandığını görmemek için ya kör olmak lazım ya da sağır. Tabi ki de ne sağır ne de körler… Seküler-laiklerin istediği de bu zaten. İnançsız, körü körüne bataklığın içinde yaşayan ama bataklıkta yaşadığını farkedemeyen ve bataklıkta yaşadığı halde bunu modernlik olarak görenler, İslam düşmanlarının ideal insan tipi konumunda.
Manevi değerlerine bağlı insan profili işlerine gelmez bu avenelerin… Kamalizm ile insanların gözlerini boyamak, laiklik illüzyonu ile özgürlükleri savunuyormuş gibi yapmak, bu tayfanın en başta gelen görevlerindendir.
Bilmezler(!) ki tarihi süreç içinde dinsiz toplumlar yaşamamıştır ve bundan sonra da yaşayamayacaktır. Manevi değerlerden uzaklaştırarak toplumumuzu yok etme projesi içinde olan herkese buradan bir kez daha seslenmek istiyoruz.
“Allah vardır ve birdir. Hz. Muhammed (sav) onun kulu ve elçisidir.” Haramlar işleyerek şeytanın emri altına girmek özgürlük değil esaretin ta kendisidir.
Manevi değerlerine sahip çıkan bir nesil, İmani duygularından aldığı güç ve motivasyon ile çalışır ve ülkemizi ileriye taşıyabilir. Laiklikten ilham alanlar ise ancak, dört bir tarafı büst ve heykeller ile doldurarak başarıyı yakaladığını sanır.
Bu arada, LGBT lobilerinin kadın dernekleri üzerinden fonladığı dernekler arasında, Cumhuriyet Kadınları Derneği de var mı diye sormadan geçemiyoruz.
MİRATHABER.COM