Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB), Cumhuriyet’in 101’inci yılı kutlamaları kapsamında sahne alan Ebru Gündeş’e 69 milyon TL ödediği iddiası tartışma yarattı. Mansur Yavaş yönetimindeki belediyenin, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle düzenlediği konser etkinlikleri kapsamında bu astronomik harcamayı gerçekleştirdiği, birçok vatandaş ve sosyal çevrede tepkiye neden oldu. Söz konusu tutar, geçmişimizde cephelerde mermileri sırtlayan analarımızın, bacılarımızın ve o zor şartlarda savaşan gazilerimizin manevi mirasıyla ne kadar örtüşmektedir?
Cumhuriyet, büyük fedakarlıklar üzerine kurulmuş ve aziz milletimizin eşsiz dayanışma ruhuyla taçlanmıştır. Cepheye mermi taşıyan analarımızın, kardeşlerimizin bu aziz mirasını anmak, milyonlarca liralık konserlerle değil; vatan sevgisini, birlik ve beraberliği yücelten etkinliklerle olmalıdır. Hangi siyasi parti ya da belediye olursa olsun, bu tür konser harcamaları halk nezdinde israf olarak görülmekte ve tepki toplamaktadır.
Özellikle 29 Ekim gibi milli bayramlarda, gösterişli etkinliklere değil; şehitlerimizi, gazilerimizi onurlandıracak, halkın gönlünde karşılık bulacak programlara ihtiyaç vardır. Cumhuriyetin kuruluş mücadelesi, gece gündüz demeden savaşan, yarı aç yarı tok halde vatanı savunan atalarımızın, fedakarlıkları ve duaları sayesinde başarıya ulaşmıştır. Bugün onların emanetini, yüksek meblağlar harcanan konserlerle kutlamak, bizleri manevi bir akıl tutulmasına sürüklemektedir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Ebru Gündeş’e 69 milyon TL ödediği iddiası, vergilerle ayakta duran kamu kaynaklarının nasıl kullanılması gerektiği sorusunu da beraberinde getirdi. Şevval Sam, Hadise ve diğer ünlü sanatçılara ödenen yüksek ücretler, yerel yönetimlerin asli görevleri ile ne kadar örtüşmektedir? Halkın zor şartlarda ödediği vergilerin, bu tür gösterişli etkinliklere aktarılması, birçok insanın gündelik ihtiyaçlarını karşılarken yaşadığı sıkıntılarla ciddi bir çelişki doğurmaktadır.
Mesele yalnızca Cumhuriyet Bayramı değil; aynı harcamalar Zafer Bayramı, dini bayramlar ve diğer resmi etkinliklerde de sürmektedir. Dini ve milli değerlerimizin, konser programları gibi etkinliklerle kutlanması yerine, kültürümüzü ve maneviyatımızı güçlendirecek faaliyetlerin yapılması gerektiği açıktır. Bu harcamalar, milletin parasını çarçur etmek değil midir?
Bu durum, belirli bir siyasi görüşün değil; milli ve manevi değerlere önem veren herkesin ortak hassasiyetidir. Hangi siyasi partiye bağlı olursa olsun, yerel yönetimlerin bu yanlış uygulamayı tekrar tekrar yapma hakkı ve lüksü yoktur. Bu milletin emanet ettiği paralar, halka en iyi hizmeti sunmak üzere kullanılmalıdır. Cumhuriyet Bayramı’nda yapılan bu harcamalar, aziz milletimizin manevi değerlerine olan saygımızı sorgulatmakta, hatta cephede vatan için şehit düşen kahramanlarımıza karşı büyük bir vefasızlık olarak nitelendirilmektedir.
Sonuç olarak, kamu kaynaklarının bu tür gereksiz ve lüks harcamalar yerine, topluma faydalı projelere yönlendirilmesi gerekmektedir. Cumhuriyet, konserlerle değil; vatan sevgisi, birlik, beraberlik ve maneviyatla kutlanmalıdır…
MİRATHABER.COM