Şu sıralarda medya devlet başkanları, kralları ve kraliçelerinin, özellikle yurt dışı gezilerinde kontrolden geçirilmedikçe yiyip içemedikleri, ıkınıp sıkınsalar da özel tuvaletleri getirilmeden tuvalete çıkamadıkları yazılıp konuşuluyor.
https://www.odatv4.com/dunya/liderlerin-sira-disi-hayatlari-klozetiyle-gezen-de-var-diskisini-toplatan-da-23319004
Gündeme getirilmiyorsa da bu devlet erkanına dünya ölçeğindeki iş adamları, sanatçıları ve sporcuları da ekleyebiliriz.
Bu durum, hayatın rutin akışı içinde ne büyük hürriyet kısıtlaması, endişe ve korku sebebidir!
BEN, SEN ve O
Ben sen ve o yani halk. Evimizin dışında istediğimiz her yerde yiyor, içiyor, ihtiyaç belirdiğinde umumi tuvaletlere girebiliyoruz.
Peki bütün bunların bizler için güvenliğe ilişkin ne büyük nimetler olduğunu biliyor ve Rabbimize hamd ediyor muyuz?
Aslında sağlıklı olarak yiyebilmek, içebilmek ve sorunsuz olarak tuvalete gitmek bile ne büyük nimetlerdir.
Bunun içindir ki İslam’da yemeye ve içmeye başlanırken ve hatta tuvalete girerken maddi ve manevi pisliklerden Allah’a sığınma ile birlikte Besmele çekilir.
Yeme – içme ve tuvaletin bitiminde Allah’a hamd edilir.
Yüce Rabbimiz Kur’ân-ı Kerimde bize “ Akılınızı kullanmayacak mısınız?” emrini verirken bu emrini hayatımızın her anına taşımamızı emrediyor ama çoğunluğumuz gaflet içindedir.