Analiz

DİN ALİMLERİMİZ CUMHURBAŞKANIMIZIN FAİZ MÜCADELESİNİN NERESİNDELER?

Cumhurbaşkanımızın son zamanlarda faize karşı girmiş olduğu canhıraş mücadelesinde din alimlerimizden yeterli ses getirici destek verilmediğini gözlemlemekteyim.

Din alimleri bugüne kadar vatandaşların ihtiyaçlarına yönelik bankalardan temin ettikleri kredilerle ilgili olarak yıllardır “haram-helal” hususunda içtihatlarda bulundular. En ince detay hususlara kadar incelediler. Cumhuriyetin ilk yıllarından taki 1980’li yıllara kadar müslüman esnafa “banka binalarının çevresinden dahi uzak durulması” tavsiyesinde bulundular. Bu tavsiyeler inancında ki samimiyetinden dolayı müslüman esnafı, tüccarı, sanayiciyi, çiftçiyi manevi buhranların içerisine sürükledi.

Dindar kesim kapitalist küresel ekonomik sistemin işleyiş çarkında yok olmamak için çok büyük bedeller ödeyerek hayatta kalmaya çalıştı. İslam alimleri faiz hususunda esas bataklığın tüm dünya ülkelerini de içine alan küresel kapitalist ekonomik sistemin işleyişiyle ilgili olduğunu gözardı ettiler. Dünya hakimiyeti ile ilgili gücün, küresel faiz baronlarının elinde olduğunu, bu şeytani gücün müslüman toplumlara yönelik açtığı yaraları dikkate almadılar. ^

Müslümanları inançları üzerinden “anasıyla kâbe duvarında zina yapmakla” korkuttular. Halbu ki Kur’an da ki faizin (Riba) haramlığı konusunda alimler arasında ki ittifakın; işleyiş şekli ve içeriği bakımından aynı ittifakı sağlayamadıkları herkesçe malumdur. Müslüman toplumu çelişkiler içerisinde bıraktılar. Allahüalem birçoklarının dinden soğumasına bile neden oldular.

İslam’ın sancaktarlığını yapan Osmanlı Devletinin yıkılışından sonra dünya hakimiyeti küresel faiz baronlarının eline geçmiştir. İşin garibi yeryüzünde kıtalar arası mesafeler ortadan kalkmış. Ulaşım kolaylaşmış yeryüzünün her karış toprağına; kültürümüzde ki “Deccal” ismiyle şöhret bulmuş şeytanın arkadaşları küresel faiz baronlarının hakimiyet dönemi başlamıştır. Sistem olarak bu hakimiyet, kimi yerlerde doğrudan kimi yerlerde de işbirlikçi yerli uşakları aracılığıyla gerçekleşmiştir. Halen günümüzde de bu sistem devam etmektedir.

Osmanlı Devletinin dünya hakimiyetini kaybettiği günden beri Müslüman toplumlar için yeryüzünün tamamı “Dârü’l-harp” konumuna girmiştir. Bir başka ifadeyle yeryüzünde Müslümanlar için artık iktisadi ve sosyal açıdan “zaruret hali” süreci başlamış ve halen devam etmektedir. İstisnasız İslam toplumlarının tamamını sömürü altına almışlar, kendi kurdukları sisteme yerel olarak hangi düzenle yönetilirse yönetilsinler bağlamışlardır. O gün bugündür yeryüzünün her neresinde olursa olsun Müslüman için dinimizde ki “zaruret hali” kurallarının geçerli olduğunu rahatlıkla söylemek mümkündür. Müslüman, kendisi için “Dârü’l-harp” ortamına dönüşen dünyada adeta hayatta kalma mücadelesi vermiştir halen de vermektedir. Maddi statü olarak zengini de fakiri de aynı konumdadır.

Domuz etine haram derken ne diyordu Yüce Rabbimiz Kur’anda: “… Ama biri zorda kalırsa, haksızlığa sapmadıkça, sınırı aşmadıkça kendisine günah yoktur…” ifadesi yeterince tefekkür edilmiyordu. Bu yüzden faiz baronlarının sömürü aracı olan bankalardaki vatandaşın muameleleri konusunda bataklığı göz ardı edip kaynağı bataklık olan sineklerle ilgili hükümlerin peşinde koşup durdular ve müslümanları da vicdanen ve manen rahat bırakmadılar. İslam toplumu için “zor” yıllardı bu yıllar! Her türlü acıların, yoklukların, sıkıntıların, imkansızlıkların yaşandığı yıllardı bu yıllar!

Son günlerde Cumhurbaşkanımızın faiz konusunda aldığı tavır esas itibariyle faiz konusunda sineklerle uğraşmak değil bataklığı kurutma mücadelesi olduğu aşikardır. Ancak din alimlerimizin vatandaşların bankalarla olan işlemleri üzerinden faiz konularıyla ilgili olarak çıkardıkları gürültüler Cumhurbaşkanımızın esas faiz mücadelesinde benzer gürültüyü çıkarmadıkları gözlenmektedir. Bugün küçümsenmeyecek sayıda din alimlerimizin olduğu herkesçe malumdur.

Bu alimlerimizin bugün en azından bir bildiri yayınlayıp altına imza atarak Cumhurbaşkanımızın bu mücadelesine destek vermelerini beklemek hakkımız olsa gerektir. Veya topluca Cumhurbaşkanlığı külliyesine ziyaret edip desteklerini kamuoyuna deklare etmeleri çok mu zordu acaba?

Bu küresel faiz bronlarıyla belli bir güce ulaşmadan mücadele vermek öyle kolay bir iş değildir. Cumhurbaşkanımız devletimizi bu güce ulaştırmış olup tam zamanı olmalı ki bu mücadeleye bugün başlamış bulunmaktadır. Aynı davanın taraftarları olarak bizlere de düşen Onu bu mücadelesinde yalnız bırakmamaktır. Her türlü siyasi ve toplumsal desteği verme zamanıdır vesselam.

Fehmi YAĞLI

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

6 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

7 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

10 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

11 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

12 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

13 saat ago