Makale

DİNLER TARİHİNDE NOEL VE YILBAŞI

1.) Hıristiyanlar, İsa Mesih’in doğum tarihini tam bilmediklerinden Hıristiyan olmadan önceki ilahların doğum veya tezahür ettikleri zamanları alternatif olarak benimsemektedirler. Söz gelişi Batı Avrupa’da Roma Katolik Kilisesi 24 Aralık gününü 25 Aralığa bağlayan geceyi İsa Mesih’in doğum (Noel, Christmas) günü olarak kutlarlar. Zira Batı Roma için 25 Aralık Hıristiyanlık’tan önce Pagan Roma imparatorluğunda Putperest Romalıların resmi devlet kültü kabul edilen ve baş ilah kabul edilen Mitra Sol Invictus (Yenilmez Güneş Mitra)’nın doğum günü idi. Hıristiyanlık devlet dini olarak kabul edilince 24 Aralık günü İsa Mesih’in doğum günü olarak kutlamaya başladı. En kısa haliyle Rab olarak tapılan, her yönüyle çok bilindiği iddia edilen İsa Mesih’in ne zaman doğduğu Hıristiyan dünyası tarafından bilinmemesi yani her şeyi bilen (Onnisciente) Tanrı kabul edilen Mesih’in bu dünyaya ne zaman ete –kemiğe bürünüp göründüğünün meçhul olması bilinmemesi tarihsel bir ironidir.

2.) Bunun yanında Doğu Roma (ve günümüzde Ortodoksları) ise bu tarih konusunda Katoliklerle ihtilafa düşerek 6 Ocak tarihini epifani (dünyaya tezahür günü) olarak benimserler. Zira Doğu Hıristiyanlığında doğum (noel) değil epifani (epiphanie) kullanılır. Bu terim İsa’nın doğumundan yaklaşık 239 sene önce “Işık Bayramı” ismiyle kışın gündönümüne rastlayan bir bayram olarak Doğu’da putperest Greklerce kullanmıştı. Grekler, Ocak ayının 5’ini 6’sına bağlayan gece Korion Tapınağı’nda ellerinde meşaleler bulunan büyük bir ayin alayı tarafından Aion dedikleri Zaman tanrısının doğuşunu şarkı söyleyerek kutluyorlardı. Aslında Grekler bunu daha önceden kadim Mısır ilahı Osiris’in yeryüzüne görüntüsünün düşmesi (doğumu) ritüelini yunanlaştırarak kendi ilahları için kutlamaya dönüştürmüşlerdi. Bir İslam peygamberi olan İsa Mesih’in doğumu konusunda Ehl-i Kitabı düzeltici kimliğiyle Kur’an-Kerim ise Meryem suresinde Hz. İsa’nın olgun hurma hasat mevsiminde doğduğunu bize haber vermektedir (Meryem, 25) .. Bilişsel açıdan dehşet verici kutsal varlığın aynı zamanda iyilik içermesi açısından “hurma dallarını salla” ey Meryem diye buyurması önemli.

3.) Ancak İsa Mesih peygamberin hayatını kendine özgün tarzda anlatan siyerler hükmündeki İnciller, Isa doğduğunda çobanların sürülerini otlattığından bahsetmektedir. Halbuki 24 Aralık’ta Filistin’de o tarih kış mevsimidir ve koyunların dışarda olması mümkün değildir.

4.) Noel baba veya Santa Klaus da aslında bizim Antalyalı (Patara, Demre) biri olup MS. 280 yılı civarında yaşayan bir Hıristiyan olup İtalyanlar, onun kemiklerini Bari’ye kaçırsalar da onun İsa Mesih ve havariler zamanıyla doğrudan alakası yoktur.

5.) Noel’den farklı olarak gregoryen takviminin başı olarak Yılbaşı ise seküler miladi takvimin 31 Aralığı 1 Ocağa bağlayan geceye işaret etmekte özellikle modern pozitivist akımların etkisindeki Avrupalıların 19. yüzyılda kutlamaya başladıkları bir gece olarak Hıristiyanlık ile doğrudan bir alakası bulunmamaktadır.

6.) Çam Ağacı da aslında Hıristiyanlığın aslında olmayan bir süsleme kültü. Kadim putperest Germenlerin, Kuzey Avrupalı Tötonların ve Baltık milletlerinin orman ilahının 15. Yüzyılda Hıristiyanlığa monte edilmesi olarak ormandan çam kesilip eve getirilmesi ritüeli, bu halkların Hıristiyanlığa soktukları ve Hıristiyanlık için dinin aslından olmayan bir uygulama. Zaten İsa’nın doğumuyla ilgili ağaç figürü bulacaksak putperest çam ağacı değil Hz. Meryem’in salladığı ağaç (hurma ağacı) olması daha tarihsel olacaktır.

7.) Son olarak yılbaşında Hindi kesmenin de ilk dönem Hıristiyanlıkla bir ilgisi yoktur. Avrupalı maceracı halkların 15 yüzyılda Kuzey Amerika kıtasına ayak basmalarının ve bereket getirmesi için Tanrıya şükür ettikleri şükran gününden kalma bir adet olarak görünmektedir.

8.) Neticede İsa’nın doğumu, Noel Baba, çam, hindi kesmek gibi sembolik inanç ve anlayışların tüm yönleriyle Pagan, Eski Roma veya İsa Mesih’ten asırlarca sonra ortaya çıkan Batı kaynaklı olduğu, bunların gerçekte şimdiki formuyla bile olsa Hıristiyanlıkla doğrudan bir tarihsel, teolojik veya bilişsel açıdan ilgisinin bulunmadığı ortadadır.      

Prof. Dr. Mustafa Alıcı

 

 

View Comments

  • Slm
    Doğru ve özet bilgilendirmeleriiniz için tşk.
    İnandığımız gibi yaşayamayınca, yaşadığımız gibi inanmaya başlıyoruz.
    Yağdanlık şairi. " On yılda 15 milyon genç yarattık Yeni baştan" dediği mankurtlaşmış kuşaklar katlayarak çoğalmıştır ancak beteketsizdir.
    Dönüşüm çileli olacaktır.

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

2 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

3 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

6 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

7 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

8 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

9 saat ago