islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

“Dipsiz Kuyu Pezevenk”

“Dipsiz Kuyu Pezevenk”
5 Haziran 2021 09:00
A+
A-
Ali Rıza Demircan

Vallahi Billahi Diyerek Yemin Eden Ateist

Ateişt olduğunu  söyleyen, sözlerini pekiştirmek için de   Vallahi Billahi diyerek tam bir mantık sefaleti sergileyen  bilimsel akıl  yoksunu kâfir Celal Şengör, kamera önünde arkadaşı İlber Ortaylı’nın derin bilgisi ve  bilgeliğini   övmek için de onun hakkında “Dipsiz Kuyu Pezevenk” der. Böylece dil etiğinden yoksun olduğunu da  gösterir.

Celal Şengör’ün Dil ve Edep Yoksunluğu

Meğer ona göre yeni ve faydalı  bilgileri ve  fikirleri arkadaşlarına sunan çok bilgili tipler de “pezevenk” olarak nitelenebiliyormuş.

Celal Şengör, böylece “pezevenkliğin” yeni bir türünü örneklendirince dikkatlerimizi çekti.

Kendi varlıkları  yanı sıra, yeryüzündeki sanat harikası canlıların ve evrendeki muhteşem  galaksilerin Yaratıcı olmaksızın var olduğuna inanan materyalist akademisyenlerin gavurca şarlatanlıklarına tanık olmuştuk, ama pislik yedirtmeyi doğal gören, bilgili ve bilge arkadaşını “pezevenklikle” niteleyerek öven dil ve edep yoksunu Cehennemlik kâfir ateist örneğini de Celal  Şengör’de gördük.

( İslam inanç esaslarına göre her ateist kâfir olup kâfir olarak  ölen her bir kişi de Cehennemliktir. Bu ifadelerimiz aşağılama değil yalnızca tespittir, Bak. Al-i İmran 3/91)

celal şengör’ün ilber ortaylı’ya ”dipsiz kuyu pezevenk” demesi …

https://senviki.com › celal-sengor-un-ilber-ortayli-ya-di…

Mirat haber olarak batıllardan hareketle hakkı, edepsizliklerden hareketle ahlakî değerlerimizi aktarmayı ilke dindiğimiz için gündeme gelmişken  İslâm açısından “pezevenklik” ve de “arkadaşa ihsan” konusuna değinmek istiyoruz.

  1. İslam Açısından “Pezevenklik” Suç ve Günahtır

“Pezevenk,” zina türü evlilik dışı cinsel ilişkilere aracılık eden kadın satıcısıdır, moda ve modern  tabirle “seksüel prodüktör” dur. Halk dilinde ona kavat da denir. Kavatlık zinaya aracılık olarak azim bir çirkinliktir. Haram bir işlemdir.

Kavatlık, Yüce Kitabımız Kur’ân’ın kaçınılmasını emrettiği Fahişeler/cinsel çirkinliklerden  (En’âm 151) olup Nûr süresinin 19. âyetine göre de dünyada cezalandırılacak suç, âhirette tecziye edilecek günahtır:

“ İslam Dini’ne iman edenler arasında Fâhişe’nin (cinsel çirkinliklerin) yayılmasını sevip isteyenler için dünyada da âhirette de can yakıcı ceza/azap vardır. (Fâhişe’nin yasaklanması ve faillerine ceza verilmesinin gerçek sebebini) siz bilmezsiniz ama Allah bilir. ”

Kavatlık  laik yasaların bazılarında örneğin TCK 227 ye göre de suçtur:

“…Bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır…”

Zinanın kendisini değil aracılığını suç kılan  laik yasalarda  bile yasaklanması kavatlığın pislik boyutunu göstermektedir.

“Pezevenkliğin” geleneksel türünü bilirdik. Modern”pezevenkleri” de yeni tanımaya başladığımızı söyleyebiliriz

Şöhret yapmak uğruna her gün erotik pozlar veren ar damarları çatlamış üryan veya yâri üryan karıların kendileri; Reyting uğruna bu tür karıların çeşit çeşit resimlerini üstelik onları “cüretkâr görüntüler veren sanatçılar” şeklinde tanımlayarak basan medya mensupları ve sahipleri; aşağılık çıkarları için erotik sahneleri içeren sinema veya dizi filmlerinde rol alan sözde sanatçılarla bu filmlerin yapımcıları ve sahipleri modern “pezevenkleri” örneklendirmektedir.

  • İslâm’a Göre Arkadaşlık ve Ona İhsan Görevimizdir

Yüce Rabbimiz hayat kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurur:

Hayatınızı emirleri ve yasaklarına göre yaşayarak Allaha ibadet edin ve Ondan başka hiçbir varlığa asla – yaratıcılık ve yasa koyuculuk  türünden –  ilahlık yakıştırmayın. Anne-babanıza,  yakın akrabanıza, yetimlere ve muhtaçlara, kendi çevrenizden olan komşulara ve yabancı komşulara, yanınızdaki-yakınınızdaki arkadaşa, yolcuya ve yönetiminiz altında olan  esirlere – işçilerekarşılıksız yardımda bulunarak, güzelce davranarak ve  Allah görüyor bilici içinde ilişkiye girerek” ihsanda bulunun. Doğrusu Allah böbürlenerek küstahça davrananları sevmez.” (Nisa 4/36)

Açıkça anlaşılacağı üzere, Rabbimizin bu buyruğu ile karşılıksız yardım edilerek, güzelce davranılarak  ve Allah görüyor bilinci içinde ilişkiye girilerek ihsanda bulunulacak  insanların bir bölümünü de sürekli ilişkiler içinde olduğumuz arkadaşlarımız oluşturmaktadır.

Âyette yer alan ve Arkadaş olarak meâllendirilen kelimenin orijinali   SAHİB’tir. Sürekli beraberliği ifade eden bu kelime yalnızca insanlar için kullanılır. Kişinin eşi, sahibi/arkadaşı olarak görülebileceği gibi sürekli olarak beraber bulunduğu yol, iş, sanat vs. insanları da arkadaşlarıdır. 

Nedense ana baba, akraba ve komşuya ihsana ver verilirken  arkadaşa ihsanı gereğince konu edinmiyoruz. Oysaki onlar da önemlidir ve onlarla ilişkilerimiz fasılalı da olsa süreklidir.

Arkadaşlara ihsanın bir türü de onları arkasından hayırla ve güzel sözlerle hayırla anmaktır. Rabbimiz şöyle buyurur:

Allah’ın rızasını kazanmak için harcamalar yapın. Canlarınızı kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İnsan çevrenize ihsanda bulunun. Hiç şüphesiz Allah ihsanda bulunanları sever.” (Al-i İmran 3/195)

***

Bizim yerli kâfirlerimiz de diğerlerinden farklı galiba. Baksanıza Fatih Altaylı’nın arkadaşı   Çelal Şengör  bile hayırlı bir yazı yazılmasına vesile oluyor.

Yorumlar
  1. Sedat dedi ki:

    Bu yazı hiç iyi olmamış.
    Birini bir defa kullandığı için kınadığınız hatta hakaret ettiğiniz kelimeyi defalarca tekrarlamak ne demek oluyor.

  2. İlhami dedi ki:

    Ne diyeyim…
    Allah size akıl fikir versin. Allah’ın dinini kendi çıkarlarına, siyasi emellerine ve birilerine yaranmak buradanda menfaat nüfuz elde etmek isteyenlere Allah’ın Kitabında neler yazıyor? Birazda onlara değinseydiniz keşke.