islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4780
EURO
36,4367
ALTIN
2.954,01
BIST
9.294,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Diyanet İşleri Başkanı Kuran Ayetlerini Hatırlatmıştır

Diyanet İşleri Başkanı Kuran Ayetlerini Hatırlatmıştır

Ülkemizde, kendini Kemalist ve laik olarak tanımlayan insanlar; özellikle dini konularda açıklama yapan görevlilerin söyledikleri hoşlarına gitmeyince, ilk cümleleri “Benim vergimle orada oturuyor, benim ödediğim vergiler ile maaş alıyorsun” oluyor. Meslek hayatım boyunca bunu ben de çok yaşadım.

Diyanet işleri Başkanımızın zina ve lutilik hakkında ki ayetleri Cuma hutbesinde hatırlatmasından sonra, yine bu söyleme sarılanlar oldu.

Benim vergim de benim vergim…

Sanki bir siz vergi ödediniz veya ödüyorsunuz.

Biz hiç vergi ödemedik bu devlete.

1993-1994 yıllarında terör olaylarının zirve yaptığı bir dönemde doğu şartlarında askerlik de yapmadık bu ülkeye…

Benim büyük dedem Çanakkale de şehitte düşmedi zaten.

Gazeteci Fatih Altaylı Bey mealen, Lgbt’lilerin vergileriyle Diyanet işleri başkanının maaşının ödendiğini, dolayısıyla da Lgbt’liler aleyhine konuşmaması gerektiğini söylemiş.

Lgbt’liler toplumun kaçta kaçına takabül ediyor ki? %1 mi yoksa %1.5’i mi?

Biz de verdiğimiz vergiler ile maaş alan Diyanet İşleri reisimizin “Kuran ve sünnet doğrultusunda bizi yönlendirmesini istiyoruz”

Ne olacak şimdi?

Neticede biz de vergi veriyoruz. Sadece siz değil!

***

Diyanet işleri başkanı Sayın Ali Erbaş Cuma hutbesinde “Zinanın haram, homoseksüelliğin insanın yaratılışına ters iğrenç bir fiil” olduğunu söyleyince kıyamet koptu. Başta Ankara Barosu bülten yayınlayarak, Sayın Ali Erbaş hakkında dava açtı. Neymiş efendim, diyanet reisi “Söylemini kutsal sayılan değerler üzerinden inşaa ederek insanları kamplaştırmış.” Böyle konuşamazmış, konuşmamalıymış…

Ya ne konuşacaktı Sayın Diyanet İşleri Başkanı? Allah’ın ayetlerini hatırlattı ve Müslümanları uyardı. Mesele bu kadar basit! Müslümansan Allah’ın (cc) ayetlerine kulak ver, Müslüman değilsen saygı göster!

Yok, maalesef ülkemizde İslami motif taşıyan herşeye karşı olan bir güruh var. Ama aynı güruh, Hıristiyanlık ve Yahudilik dinleri noktasında pek hassas davranıyorlar. İmamlara tiksintiyle bakanlar, papaz ve hahamlara tebessüm eden çehreleriyle mesa-i eyliyorlar. Corona virüsü sebebiyle kiliselerde dua eden papazlara laf söylemeyenler, minarelerden yükselen dua sesine pek bir ifrit oluyorlar.

Biz Müslümanlar, herkesin dini inanışlarına saygı duyarız ama tek bir şartımız var. Siz de bizim değerlerimize saygı duyacaksınız! 

Diyanet işleri başkanını linç etmek üzere yola çıkanlar hayal güçlerini kullanmada tasarruflu davranmamışlar ve başkanın ellinde meşale, kadınları yakmak için fetva verebileceğini bile söylemişler.

Frenleriniz tutmuyor anlaşılan. Ben bir frene basayımda kafanız cama vursun ve azcık da olsa aklınız başınıza gelsin diyeceğim ama gelmez, biliyorum. Aşağıda ki ayetleri okusanızda gelmez.

Zinanın büyük bir günah olduğunu, temiz bir neslin idamesi için haram olması gerektiğini söylesem de aklınız başınıza gelmez.

Lutiliğin insan fıtratına ters olduğunu, normal eşlerde bile bu fiilin haram olduğunu söylesem ki Ali Erbaş hoca da bunu söyledi, yine de aklınız başınıza gelmez.

 “İslam bize insanca yaşamanın değerlerini göstermiştir” desem de bir şey değişmez ve aklınız başınıza gelmez. Çünkü düşünmeden ve araştırmadan, İslami motif taşıyan herşeye karşı çıkıyorsunuz.

Kaldı ki bu fiilin tıbbi olarak da insan vücuduna zararlı olduğu gün gibi aşikârken, “Cinsel özgürlük” gibi gösterilmesi de psikolojik rahatsızlık olarak değerlendirilmelidir.

İslam dininin yapınız şeklinde emretmiş olduğu bütün meziyetlerde, insanlar için fayda vardır; yapmayınız deyip haram kıldığı bütün illetlerde de insanlar için zarar vardır. Kimse içkinin ve kumarın faydalı birşey olduğunu savunamaz. Faiz belasının halkı ezmediğini, nikâhsız yaşamanın çok matah bir şey olduğunu savunamaz. Umumhanelerde çalışmak zorunda kalan kadınların hayatlarından memnun olduğunu da söyleyemez. Bunların çok iyi olduğunu söyleyecek adama, delisi de velisi de karşı çıkar ve güler.

Hele bir düşünün bakalım! Kuran inmeye başlamadan önceki devirde cereyan eden cahiliye olaylarını bir düşünün! İslam nizamı, içki, kumar, zina gibi cehalet kokan zırvaları ortadan kaldırmak için inmedi mi? Eğer bugün, aynı fiiller, cahiliye dönemini aratacak şekilde fazlasıyla varsa, Diyanet işleri başkanının Kuran ayetlerini hatırlatmasından daha doğal bir şey olamaz. Olmamalı da…

Ama sizler, İslam’ın bütün güzelliklerini yoz ve yobaz gördüğünüz için, Sayın Ali Erbaş hocanın açıklamalarına karşı çıkıyorsunuz. Özellikle de bunu yaparken medeniyet adına yapma gafleti içinde bulunuyorsunuz. Sizin gafletiniz size olsun… Lakin bırakın biz dinimizi yaşayalım.

Vergisini veren, gerektiğinde bu ülke ve bayrak için canını hiç düşünmeden bağışlayan bizler, Homoseksüllelik gibi kötü fiilerin çoçuklarımıza kötü örnek teşkil etmesini istemiyoruz.

Temiz bir nesil istiyoruz. Hem de tertemiz bir nesil. Bu temiz neslin oluşması ve devamının da ancak İslam kriterleri ile olacağına inanıyoruz.

Erkek erkeğe ve kadın kadına ilişki kurmanın iğrenç bir fiil olduğunu ve bu fiilin Allah’ın gazabını, aynı Lut kavminde olduğu gibi üzerimize çekeceğine inanıyoruz. Bunun medeniyet ile falan alakasının da olmadığını, tam tersine medeniyetsizliğin göstergesi olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu medeniyetsizliğe de “cinsel özgürlük” denilemeyeceğini biliyoruz. Biliyoruz ama size de anlatmak istiyoruz. Zira kurunun yanında yaş da yanar misali, sizin yaptığınız fiiler neticesinde helak olmak istemiyoruz.

Corona virüsüne bile İslami perspektiften baktığımız da bunun Allah’ın kanunlarına muhalif yaşayan insanların yüzünden gelmediğini kimse iddia edemez. O zaman gelin Allah’ın (cc) ayetlerine kulak verelim ve Lut kavminin neden helak olduğuna bir bakalım.

“Lut kavmi de gönderilen peygamberleri yalanladı. O vakit kardeşleri Lut onlara şöyle demişti. ‘siz Allah’tan korkmaz mısınız?’ Haberiniz olsun ki ben size gönderilen güvenli bir peygamberim. Gelin Allah’tan korkunda bana iteat edin. Buna karşı ben sizden ücret istemiyorum. Benim mükafatım sadece alemlerin rabbine aittir. İNSANLARIN İÇİNDE ERKEKLERE Mİ GİDİYORSUNUZ?  Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakarak. Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz. Dediler ki ‘Ey Lut! And ederiz ki, eğer vazgeçmezsen mahakkak kovulanlardan olacaksın.’ Lut dedi ki ‘Doğrusu ben sizin yaptığınıza öfkelenenlerdenim. Ey Rabbim! Beni ve ailemi bunların yaptıklarının kötülüklerinden kurtar.’ Biz de onu ve ailesini tamamen kurtardık. Ancak geride yaşlı bir kadın kaldı. Sonra da geridekilerin hepsini yıkıp yok ettik. Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki… O uyarılanların yağmuru ne fena idi! Şüphesiz ki bunda muhakkak bir ibret var. Öyle iken çoğu yine de Mü’min olmadı. Şüphesiz ki rabbin, çok güçlüdür çok merhametlidir.” (Şuara suresi 26/ 160-175)

Bu ayeti kerimeleri de buraya alırken kimseyi, ötelemek, küçük görmek, insanları kutuplaştırmak gibi bir derdimiz yok. Allah’ın kelamını İrşad ediyor, tevbe kapısının herdaim açık olduğunu hatırlatmak istiyoruz.

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

TAZİYE: 52 yıllık kısa ömrünü, İslam’a ve Müslümanlara hizmete adamış değerli hocamız Ömer Döngeloğlu’na Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Yakinen de tanıdığım Ömer hocam, tam bir dava adamı, mücahid, muvahhit ve Peygamber sevdalısı bir insandı. Rabbim Peygamberimiz’e (sav) komşu eylesin İnşallah!                                  

Şaban DOĞAN

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.