Toplumsal problemlere karşı duyarsızlığı ile bilinen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın faizle ilgili son kararı, duyarlı müminler gibi bizim de ilgimizi çekti. Mirat Haber.com yazarları olan Yunus Ekşi ve Prof. Dr. Mete Gündoğan kardeşlerimiz, konuya eğilerek Diyaneti de uyarıcı gerekli yazılar yazdılar. Biz de bir yazımızı çağrıştırdık.
Yüce Rabbimizin en ağır bir dille yasakladığı faiz ile ilgili gerekli öğretici ve bilinçlendirici yayınlar yapmadığı, örneğin hutbeler okutmadığı için, biz Diyanet’i Faiz sisteminin dolaylı destekçisi olarak nitelemiştik. Şimdi ise, Diyanet onaylayarak faiz sistemine doğrudan destek vermeye mi başladı, demekten kendimizi anlamıyoruz.
Yukarıda değindiğimiz yazımızı sunuyoruz:
Faiz Düzeninin Dolaylı Destekçileri
Diyanet İşleri Başkanlığı
Önce şu gerçeği ifade edelim: Her dönemin idareci kadroları da sorumlu olmakla
birlikte muhatabımız yöneticiler değil, Kurum olarak Diyanet İşleri
Başkanlığı’mızdır.
30-35 yıl kadar önce Süleymaniye camiinde görevli iken Cuma cemaatimden merhum
Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş beyefendi bir
gün bana şöyle dedi:
Ordu ve Diyanet
“Hocam Türkiye Cumhuriyeti Devletinin iki önemli kuruluşu vardır. Bunlardan
biri Ordu, diğeri de Diyanettir. Burada nefes alış verişle bile kontrol altında
tutulur.”
Ordumuz giderek demokratikleşiyor. Bir ölçüde de olsa İslâm ile barışmaya
çalışıyor. Dilerim Kurucu İrade’nin dışlayıcı, ötekileştirici ve baskıcı
laiklikle prangaya vurduğu Diyanetimiz de özgürleşebilir. Özgürleşerek İslâm’ı
tebliğ görevini gereğince yerine getirebilir.
Faiz Yasağı
Ortak akıl, ekonomi bilimi ve borç bataklığında çırpınan insanlığın acı
tecrübeleri faizin nasıl kan emici bir sömürü düzeni olduğunu bilir. Ama biz
Müslümanlar için daha da önemlisi faizin Allah’ın emri gereği savaş açılması
gereken bir haram oluşudur. Kullarına merhameti sonsuz olan Allah, hiçbir
yasağını faizi yasakladığı gibi ağır bir dille yasaklamamıştır:
“Ey iman Edenler! Allah’ın yasalarına aykırılıktan korunun. Eğer gerçekten
iman ediyorsanız faizli işleri bırakın/bıraktırın. Faize dayalı işlemleri
bırakmazsanız Allah ve Peygamberi tarafından; Allah’ın ve Peygamberinin
yasalarını uygulayan kişi ve kurumlar tarafından size savaş açılacağını bilin.
Faizsiz uygulamaya dönüş yaparsanız ana paranız sizindir. Böylece ne faiz
alarak zulmetmiş ve ne de faiz vererek zulme uğratılmış olursunuz.”
(el-Bakara 2/278-9)
Bigilendirme… İmkânlarına Sahibiz
Her hafta okunan Cuma hutbeleri ile milyonlarımızı bilgilendirme ve
bilinçlendirme imkânlarına sahibiz. Bu imkânı kullanıp kullanmama Diyanet
İşleri Başkanlığımızın elindedir.
Müslüman milletimiz aileyi bir tarafa bırakırsak okuldan, medyadan ve camiden
bilgi alır. Aldığı bilgiye göre bilinçlenir ve hayatı için tercihler yapar.
Okulu, medyayı anladık. Peki camiler de mi de bizim olmaktan çıktı. Cuma
hutbeleri ve vaazları ile faiz konusunda bilgilendirilip bilinçlendirilmemiz
gerekirken hangi zalim güç ve hangi derin gaflet bunu engelliyor. Yoksa
ana konularda İslâm’a geçit vermeyen derin devlet hâlâ işlevsel mi?
Devlet ve Millet Olarak Sömürülüyoruz
Devletimiz, çok çalışanlı özel sektörümüz, çiftçimiz, esnafımız, kobilerimiz ve
şimdi de kredi kartları aracılığıyla milyonlarca insanımız faizle
sömürülüyorken, faizin haramlığı olsun bize hatırlatılmalı, dünya ve ahiretimiz
için uyarılmalı değil miydik?
Kurulduğu bilinen dönemden beri onlarca yıldır – bir istisna ile- resmen
bağımsız Faiz Hutbesi bile okutmayan Diyanet -istemeyerek de olsa- faizli
düzene destek vermiyor da ne yapıyor?
Amacımız yermek değil, uyarmaktır. Uyaralım ki görev yapılsın. Yapılsın ki
sömürüldüğünün farkında bile olmayan milletimiz uyansın/uyandırılsın.
Ali Rıza DEMİRCAN
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi