Diyanet Uyanıyor mu?

Faiz Hutbesini Dinledik, Tesettürü Bekliyoruz

Uyuyan bir dev olarak nitelediğimiz Diyanet’in Kurulduğu günden beri bir tek bağımsız faiz hutbesi okutmadığını sık sık dile getirdik. Faizci ekonomi ile milletimizin kanı emilirken Allah’ın en ağır dili kullanarak yasakladığı faiz haramına ilgisiz kalınarak faizci düzene destek verilmekte olduğuna dikkat çektik. Faiz konusundaki duyarsızlığı ile ilgili olarak hukukî ve ahlâkî sınırları da zorlayarak “Diyanet Allah’tan Korkmayacak Kullardan Utanmayacak mı?“ diye de sorduk. Hele hele Diyanet hizmetlilerinin dinen şüpheli olan maaşlarını promosyon adı altında daha çok faiz veren bankalardan almalarına isyan ettik. Bütün bunları Rabbimizin yüklediği faiz karşıtlığı görevimize davet edici bir üslup ile yaptık.

Kuruluş amaçlarına bağlı kalmaya devam eden Diyanetin dinî bir otorite olarak görülemeyeceği açıktır. Ama onu mevcut şartlarda varlığı yokluğuna tercih edilebilir bir kamu kuruluşu olarak kabul edebiliriz. Bunun için amacımızın Diyaneti yıpratmak olmadığını da dile getirdik. Uyarıcı beyanlarımızı aylardır da sürdürdük.

Diyanetin resen aldığı bir kararla hareket etmekten çok muhtemelen Cumhurbaşkanımızın uyarısıyla uykudan uyanır gibi olduğuna 16 Haziran da okutulan ve faize yer verilen hutbesiyle tanık olur gibi olduk. Bir defa yer vermekle elbette görev yapılmış olmaz. Devamı gelmelidir.

Gelişmelerde payımız olduğuna inanıyor ve Allah’a hamd ediyoruz. Bu arada samimiyetle sürdürülen çalışmalarla verim alınabileceğini de bir daha görmüş olduk.

Tesettür Hutbesi de Bekliyoruz

Yaz geldi. Müslüman aileler faize alıştırıldığı gibi Tesettürsüzlüğe/ örtüsüzlüğe de alıştırıldılar. Artık faiz gibi örtüsüzlük de kabullenilir oldu. Günah görülüp utanılmıyor. Bunun bir temel sebebi de yine Diyanet ve ilahiyatçılarımızdır. Çünkü bu güne kadar Diyanet Faiz gibi Tesettür konusuna da yer vermedi. Okutulmuş bir tek bağımsız Örtü Hutbesi yoktur. Bu konunun da peşini bırakmayacağız. Dileriz Diyanet bu hatırlatmamızdan sonra uyanışını sürdürerek elini çabuk tutar.

***

16 Haziran’da Okutulan Faiz İçerikli Hutbeden Bölümler

Değerli Cemaatimiz! Yüce dinimiz İslâm, zekât ve sadakayı emrederken faizi yasaklamıştır. Faiz, haksız yoldan, emek sarf etmeden, alın teri dökmeden kazanmaktır. Rabbimiz, faizin esiri olmuş kişilerin ibretlik akıbetini Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber vermektedir: “Faiz yiyenler, (kabirlerinden) şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar.” “Bu durum, onların, ‘Alışveriş de faiz gibidir’ demelerinden dolayıdır.” “Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır.”

Kardeşlerim! Allah yolunda infak, kişiye cennetin anahtarını kazandırır. Faiz ise kişiyi Allah’ın gazabına, büyük bir hüsrana götürür. Zira infak, Allah rızası uğrunda varlığı paylaşmaktır. O’nun yolunda fedakârlıkta bulunmaktır. Faiz ise, alın terinin kutsal olduğu inancını yitirmektir. Kıymetli Müminler! Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur: “Allah, faizden elde edilen malı mahveder. Sadakaları ise artırır, bereketlendirir. Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez.”

Rabbimizin bu âyeti bizlere göstermektedir ki; infak, malı azaltıyor gibi görünse de aslında kat kat artırır, bereketlendirir. Faiz, malı artırıyor gibi görünse de aslında azaltır ve bitirir. Günümüzde yaşanan nice iflaslar, buhrana sürüklenen nice aileler, zayi edilen nice emekler haksız kazanç olan faizin bir sonucu değil midir?

Muhterem Müslümanlar! O halde geliniz! Sevdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayarak iyilerden olmanın yollarını arayalım. Zekât, sadaka ve fitremizle Allah’a olan sadakatimizi pekiştirelim. Ramazanımızı, ömrümüzü maddi ve manevi paylaşımlarımızla bereketlendirelim. Başta faiz olmak üzere her türlü haksız ve haram kazançtan sakınalım.