Diyanet’in Neden Toplumsal Bir Ağırlığı Yok? I

Helâl ve Tayyib İle Beslenmedikleri İçin mi?

-Allah’a hamdolsun “miathaber.com “unda sahibi olan Vakfımız Ardev’in merkezinde ziyaretçilerimiz giderek artıyor. Geçenlerde bir akademisyen misafirimiz vardı. Söz sırasında şöyle dedi:

İnsanlara ilahiyat hocasıyım dediğimde kimse ilgi göstermiyor ama Kur’ân hocasıyım dediğimde büyük bir alaka görüyorum.

Bu durum Diyanet görevlileri için de pek farklı değil. Çünkü görevini Allah’ın rızasını kazanmak için yapan ve halkımıza İslâm Dîni’ni bütünlüğü içinde öğrenip öğretmeye çalışan akademisyenimiz pek az olduğu gibi bilgili, bilinçli ve gayretli olan imam hatip, vaiz ve müftü de çok azdır. Onlar da istisna oluşturuyor.

Peki Neden Böyledir?

Bunun araştırmasını yapmak Diyanet ve İlahiyatlara düşer. Ama biz kendi değerlendirmemizi yapalım. Yapalım da yadırganmamamız için bir alıştırma yapalım.

Süleymaniye Devlet Kütüphanesinde tanıştığım istisnaî türden bir iktisad doçentimiz hayretimizi mûcip bir tespit yaparak şöyle dedi:

Müslüman zenginlerin üniversitedeki çocuklarının çoğu verimsiz ve gelecek vaat etmeyen tipler. Ben bunu babaların Allah’ın haram kıldığı faizli işlemler yapmalarına ve saf helâl kazançlardan uzaklaşmalarına bağlıyorum.

Helâl ve Tayyip Yeme Görevimizi ve Önemi

Doçentimizin tespitine insanın -Allah Allah ne alaka?- diyesi geliyor. Siz de ne alaka diye durun, biz vermek istediğimiz mesaja dönelim.

Rabbimizi Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurur:

a.Ey iman edenler, Allah’ın sizin için Helâl kıldığı Tayyib nimetleri yasaklamayın ve sınırları da aşmayın. Şüphesiz Allah, sınırları aşanları sevmez. Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden Helâl ve Tayyib olarak yiyin. Kendisine inanmakta olduğunuz Allah’ın emirleri ve yasaklarına aykırılıktan korunun(Mâide 87,88)

– En doğrusunu Allah bilir-Bu ayetlerin gerçek anlamı şudur:

Siz helâl olan gıdaları yiyin. Ama helâl olan gıdaları Tayyib olarak yiyin; yani helâl yollardan edindiğiniz kazançlarla aldığınız gıdaları yiyin. Bir de üzerinde azgınlık yapılarak genleriyle oynanmamış gıdaî rızıklardan yiyin.(Tâ Hâ 81)Böyle yapabilirseniz varlığı, birliği ve egemenliğine inandığınız Rabbinizin emirleri ve yasaklarına aykırılıktankorunabilirsiniz.

b. Helâl olan rızıklar Tayyip olarak yenilemezse Rabbimizin emirleri ve yasaklarına aykırılıktan korunulamayacağı gibi Şeytan’ın adımlarını izlemekten de korunulamaz. Bakara sûresinin 168. âyetinde Rabbimiz şöyle buyurur:

“Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri Helâl ve Tayyib olarak yiyin ve Şeytan’ın adımlarını izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır.”

Görülüyor ki Helâl ve Tayyib rızıklarla beslenmeden İslâmî çizgide yaşanılamaz ve bu çizgide yaşanılmasına çağrıda bulunulamaz. Fiilen, hiç mi hiç örnek de olunamaz.

Bu durum geneldir ve peygamberleri de içine alır. Onlar da önce Helâl ve Tayyib rızıklardan yemekle emrolunmuşlar, sonra da ilahî yasaları tebliğ dahil salih/güzel amelleri yapmakla yükümlü kılınmışlardır. Rabbimiz bu gerçeği de şöyle açıklar:
“Ey Elçiler/Peygamberler! Tayyib olan nimetlerden yiyin ve salih amellerde bulunun; çünkü gerçekten Ben yapmakta olduklarınızı biliyorum.” (Müminûn 51)

Başlığa aldığımız soruyu yineleyelim:

Diyanet’in Neden Toplumsal Bir Ağırlığı Yok?

Biz ana sebep olarak “Helâl ve Tayyib İle Beslenmeme”yi görüyoruz:

Maaşlar Genel Bütçeden Alınıyor

a. Diyanet görevlileri de İlahiyat akademisyenleri de maaşlarını genel bütçeden almaktadırlar. Bir diğer anlatımla sömürücü bankalar, genel ve özel evler, haram eğlence sektörü, modern kumar kurumları, alkol üreticisi ve satıcısı müesseselerden alınan ve asgari ücretlilerden kesilen vergilerden oluşan devlet bütçesinden almaktadırlar.

Demokratik laik bir düzende bile çözümlenebilecek bu mesele Diyanetimiz ve de İlahiyatlarımız tarafından bir problem olarak da görülmemektedir. Hiçbir ıstırap ve talep de yoktur.

Maaşların Bir de Bankalardan Alınması

b. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi manen kirli maaşlar daha da kirletilerek Helâl vasfı yanı sıra Tayyibvasfı da köreltiliyor. Çünkü

Müftülükler ve ilâhiyatlarda maaşlar daha fazla promosyon/faiz veren ve kişisel krediler açan bankalara yatırılıp oradan alınıyor.

Sorumuzu bir daha yineleyelim: Diyanet’in Neden Toplumsal Bir Ağırlığı Yok?

Verilecek başlıca cevaplardan birinin Helâl ve Tayyip İle beslenememek olduğunu açıklamaya çalıştık. Ancak bundan çok çok daha önemli bir sebep daha da var. Onu da ikinci yazımıza bırakalım. Nihaî değerlendirmemizi de ikinci yazının sonunda yaparız.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Makale

COP 29, G20’DERKEN..

Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…

4 dakika ago
  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

8 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

9 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

12 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

13 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

14 saat ago