Diyarbakır’da vahşice katledilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümü, Türkiye’de ciddi bir güven ve ahlak bunalımını gözler önüne serdi. Olayın ardından sol-Kemalist çevreler, bu acı olayı siyasi bir rant aracına dönüştürmeye çalıştı. Meseleyi Müslümanlar ve tarikatlarla ilişkilendirerek yaptıkları eleştiriler, toplumsal yozlaşmanın boyutlarını gözler önüne serdi. Gerçekte, Narin’in katledilmesiyle tarikatlar arasında bir bağ bulunmamasına rağmen, bu çevreler olayı farklı bir zemine taşımaya çalıştı. Kamuoyunda “tarikatlar kapatılsın” gibi sloganlar atarak toplumsal gerilim yaratmak için yürüyüşler düzenlediler.
Bölgedeki hadiseyi politik bir argümana dönüştürme çabasında olan bir diğer taraf ise DEM-PKK çizgisiydi. Narin Güran’ın katledilmesi üzerinden “jin-jiyan-azadi” sloganını bayraklaştırmaya çalıştılar. Ancak PKK’nın geçmişte katlettiği kız çocuklarını hatırlayan kimse yoktu. Bu manipülasyon, toplumda yaratılmak istenen bölünme ve kaosun bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür politik argümanlarla çocuk ölümleri üzerinden yapılan ajitasyonlar, muhalefetin siyasi iktidarı devirmek için sınırları zorladığını gösteriyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Narin Güran’ın ölümüyle ilgili yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. İmamoğlu, “Bir çocuğu kaybettikten sonra aranan adalet benim için adalet değildir” şeklinde ifadeler kullanarak, olay üzerinden demagoji yaptı. Ancak İmamoğlu’nun yönetimindeki İBB’nin ihmalleri de göz ardı edilemez. Nisan ayında Küçükçekmece’de 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB’nin sorumluluğunda olan parkta bir çukura düşerek hayatını kaybetmişti. İBB’nin olay sonrası aileyi suçlayan açıklamaları ve sorumluluğu kabul etmemesi, İmamoğlu’nun sözleriyle çelişiyor.
Narin Güran’ın ölümü, insaf ve vicdan duygularının yerini siyasi manipülasyonların aldığını gösterdi. Muhalefetin insani değerleri hiçe sayarak oluşturduğu bu atmosfer, toplumun ahlaki değerlerine zarar veriyor. Özellikle adli bir vakayı tarikatlarla ilişkilendirmek, halkı yanlış yönlendirmeye yönelik bir çabadır. Gerçek meseleler yerine siyasi çıkarların ön plana çıkarılması, muhalefetin toplumsal sorumluluğunu yerine getirmediğini kanıtlar niteliktedir.
Diyarbakır’da Narin Güran’ın katledilmesi üzerinden yapılan tartışmalar, Türkiye’deki siyasi ahlak krizinin boyutlarını gözler önüne seriyor. Hem sol-Kemalist çevrelerin hem de PKK’nın bu trajik olayı siyasi argümanlara dönüştürme çabası, toplumsal birliğe zarar veriyor. Çocuk ölümleri üzerinden yapılan bu tür ajitasyonlar, insani değerlerin yok sayıldığını ve siyasi oyunların ön plana çıktığını gösteriyor. Narin’e gerçekten ne olduğu unutulurken, siyasi manipülasyonlar dikkatleri dağıtıyor…
MİRATHABER.COM
Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…