Erkan Baykut’a Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası Verildi
Diyarbakır’da tanınan Ramazan Pişkin, sosyal medyada ‘Diyarbakırlı Ramazan Hoca’ olarak biliniyordu. Fatih’te işlettiği çay ocağında Erkan Baykut tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Cinayet sonrasında açılan davada Baykut’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme, sanığın pişmanlık göstermediğini belirterek iyi hal indirimi uygulamadı.
Cinayetin İşlendiği Gün
31 Ocak Çarşamba günü, Ramazan Pişkin çay ocağında saldırıya uğradı. Erkan Baykut, Pişkin’i göğsünden üç kez bıçakladı. Olay sonrası Baykut, Beyoğlu’ndaki evinde yakalanarak gözaltına alındı ve tutuklandı. Sanığın daha önce dokuz suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Pişkin, saldırıdan iki hafta önce sosyal medya hesabından tarikatlarla ilgili rahatsız edildiğini açıklamıştı.
Mahkemede Son Sözler
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Erkan Baykut son sözlerinde pişmanlık dile getirdi. Baykut, Pişkin’i başkası zannederek öldürdüğünü iddia etti. Baykut, Afgan uyruklu Saboor Muradi olduğunu düşündüğünü ve onun tarafından genç yaşta kötü şeyler yapmaya zorlandığını söyledi. Mahkemede, Ramazan Pişkin’in masum olduğunun farkında olduğunu ve pişmanlık duyduğunu belirtti.
Mahkemenin Kararı
Mahkeme, Erkan Baykut’u ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmalarda pişmanlık göstermediği ve iyi hal indirimi uygulanmadığı belirtildi. Mahkeme, Baykut’un suçu planlı bir şekilde işlediğine kanaat getirdi.
Olayın Ardındaki Gerçekler
Ramazan Pişkin, sosyal medya üzerinden tarikatlarla ilgili açıklamalar yapıyordu. Bu açıklamaları sonrasında bazı kişiler tarafından rahatsız edildiğini dile getirmişti. Pişkin’in ölümünden sonra, sosyal medyada geniş yankı uyandıran bu olay, kamuoyunda büyük tepki topladı. Cinayetin arkasında yatan nedenler ve sanığın suç geçmişi, olayı daha da karmaşık hale getirdi.
HABER YORUM
“Diyarbakırlı Ramazan Hoca Cinayetinde Karar” başlıklı haberimizi okudunuz. Şimdi bu konuda ki yorumumuza geçelim…
Rabbim Ramazan Pişkin kardeşimize rahmetiyle muamele eylesin İnşallah…
Biz, olaylara Müslüman gözlüğüyle baktığımız için, katile verilen müebbet hapis cezasını yetersiz buluruz… Bu düşüncemiz, sadece Ramazan Pişkin’in katili için değil bütün katiller için aynıdır. Hatta katil, kendi yakınımız bile olsa bu gerçek değişmeyecektir. Bu düşüncemizin de tek bir sebebi vardır… Yüce rabbimizin aşağıda ki buyruğu…
Gelin hep birlikte okuyalım yüce rabbimizin emirlerini:
Ey iman edenler! Öldürülen kimseler hakkında kısas, yani suçsuz bir insanı kasten öldüren kişinin işlediği suça denk bir ceza olarak öldürülmesi, yetkili merciler tarafından yerine getirilmesi gereken bir yasa olarak size farz kılınmıştır.
Hüre karşılık hür, köleye karşılık köle, kadına karşılık kadın kısas edilir. Yani cinayeti kim işlemişse, cezasını da yalnızca o çekmelidir. Katil hür bir insan ise sadece o hür; köle ise sadece o köle; kadın ise yine sadece o kadın cezalandırılmalıdır. Katilin mahkeme tarafından cezalandırılmasını yeterli görmeyip onun akrabalarından, kabilesinden, ailesinden intikam almaya kalkışılmamalıdır. Ve bu suç sabit olduğunda, suçlu kadın da olsa, köle de olsa, efendi de olsa mutlaka cezalandırılmalıdır.
Ancak katil,insanlık ve din yönüyle kardeşi sayılan maktulün varisleri tarafından herhangi bir şekilde affedilirse, o zaman kısas cezası uygulanmaz. Maktulun varislerinden biri dahi affetse kısas düşer. Bu durumda, tarafların İslâm’a aykırı olmayan gelenek ve örfe uyarak aralarında anlaşıp diyet miktarını belirlemeleri ve katilin, kendisini bağışlayan bu insanları bir nebze teselli etmek üzere onlara kan bedelini [30] güzellikle ödemesi gerekir.
Bu bağışlama yetkisinin verilmesi, Rabb’iniz tarafından sizlere bahşedilmiş bir hafifletme ve rahmettir. Fakat bu yetki, sadece maktulün yakın akrabalarına tanınmış bir haktır; yoksa yetkili merciler de dâhil, bir başkasının katilleri affetme yetkisi yoktur.
Ama her kim, bütün bunlara rağmen yine de saldırganlık etmeye kalkışırsa, sözgelimi, katil yerine başkasını öldürürse ya da katili öldürmekle yetinmeyip onun akrabalarına da saldırırsa veya katili affedip diyeti aldıktan sonra onu öldürmeye kalkarsa yahut katil diyeti ödemeye yanaşmazsa, işte onun için de can yakıcı bir azap vardır!
İnsan öldürmek, -öldürülen kişi katil bile olsa- elbette kötü ve istenmeyen bir şeydir. Fakat bir katilin öldürülmesi yüzlerce masum insanın hayatını kurtaracaksa, o zaman bu bir öldürme değil, bilakis hayat kurtarmadır. (Bakara 178)
MİRATHABER.COM