islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4768
EURO
36,3253
ALTIN
2.957,23
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

DOĞAL ÇEVRE VARLIKLARI ALLAH’IN VE AHİRET HAYATININ VARLIĞINA BELGE YARATIKLARDIR

DOĞAL ÇEVRE VARLIKLARI ALLAH’IN VE AHİRET HAYATININ VARLIĞINA BELGE YARATIKLARDIR
17 Haziran 2022 11:00
A+
A-

Kur’ân penceresinden baktığımızda görebileceğimiz 3. hakikat, doğal çevre varlıklarının bizler için Allah’ın varlığına ve ahiret hayatına belge olmalarıdır. Bu gerçeğe ışık tutan Kur’ân-ı Kerim’de pek çok ayet var.

Bu arada unutmadan ifade edelim, istisnasız dindar olup bilgili ve bilinçli olan insanlarımızın bilei ihmal ettiği bir gerçek var, o da Tefekkür yetersizliğimiz. Çünkü çevremizi oluşturan varlıklara bakarak düşünce üretmiyoruz. Oysa ki bütün bir Kur’ân bizi buna yöneltiyor.

Bakınız Bakara sûresi ayet 164’de ne buyruluyor:

“Göklerin ve yerin yaratılışında gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara faydalı yüklerle denizlerde seyreden gemilerde, Allah’ın gökten indirdiği yağmurlarla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve her türlü canlıları yaymasında, rüzgarların esmesi ve değişiminde, yerle gök arası kendileri için belirlenen güzergahta akıp giden bulutlarda, bütün bunlarda aklını kullanabilen insanlar için (Yaratan’ın varlığına, birliğine kudretinin, ilminin, sonsuzluğuna delalet eden) belgeler vardır.”

İlim adamı görünümlü kişi de olsa ateist olduğunu söyleyen kişi gerçekten yalan söylüyordur. Ya da düşüncenin temel prensipleri ile çelişen bir düzeysizdir. Çünkü tek hücrelilerden fillere/balinalara; zerreciklerden galaksilere kadar her bir yaratık bir Yaratan’ı işaret eden bir belgedir.

Pekiştirmek için soralım gökleri kim yarattı, yeryüzünü kim halk etti? Bu yararlandığımız doğal çevrede yaratmayı sürdüren kim?

Kur’ân âyetlerini sunmaya devam edelim. Rûm suresi ayet 50’de şöyle buyrulur:

“ Doğal çevreyi oluşturan varlıklarda Allah’ın rahmet eserlerine bir bak. Ölümünden sonra yeryüzünü nasıl diriltiyor?”

Akıllara durgunluk veren bir ihtişam var yeryüzünde. Üzerinde yaşadığımız toprakta sayılamayacak ne de çok özellikler var. Milyarlarca canlıya mesken oluyor, örneğin ağaçlar renk renk meyveler veriyor. İnsan zevkten zevke geçiyor.

Ayet şöylece devam ediyor:

“(Yeryüzünü her bahar dirilten) Allah ölüleri de böyle diriltecek.”

Biz anlamaya çalışarak Kur’ân okumuyoruz. Aslında Felsefe’ye ihtiyacımız yok. Çünkü Kur’an aklı yeter derecede kullandırıyor, sürekli de yönlendiriyor. Şu ayetin nasıl düşündürdüğüne bakınız:

“Gökleri ve yeri yaratan ve yaratmada kendisine güçlük arız olmayan Allah, ölüleri tekrar diriltmeden aciz midir? Hayır O, her şeye gücü yetendir.” (Ahkaf 33)

Kur’an-ı Kerim’de yaratıklar üzerinde düşünülmesini isteyen, örneğin yediğimiz ekinlere/meyvelere ve içtiğimiz sulara bakmamızı öğütleyen pek çok ayet var. Şu âyetlere bakabiliriz:

O ekinlerinize bir bakın bakalım. Onları siz mi bitiriyorsunuz yoksa Biz mi bitiriyoruz?…

İçtiğiniz sulara ne dersiniz? O suları bulutlardan indiren siz misiniz yoksa Biz miyiz?” (Vakıa 63-64, 68-69)

Bakıp düşünmediğimiz için de Rabbimiz bize yeriyor. Yusuf suresinin 105. ayetinde şöyle buyrulur:

“Göklerde ve yerde okunacak nice yaratılmış ayetler var ama insanlar onların önünden geçiyor. Farkında bile olmuyorlar.” (Yusuf 105)

Rabbimizin “İnsan neden yaratıldığına bir baksın” emri gereğince bir yaratılış harikası olan kendi özvarlığımıza bile bakıp düşünemiyoruz. Annenin hamileliği mucize, doğumu daha büyük bir mucizedir. Aslında bütün yaratıkların yaratılış macerası bir mucizedir.

Evet, çevreye baktığımızda gördüğümüz hakikat çevremizin bizi Allah’a ve ahiret hayatına imana yönlendiren varlıklardan oluştuğudur.

ALİ RIZA DEMİRCAN

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.