Kur’ân penceresinden baktığımızda görebileceğimiz 6. hakikat şudur:
Doğal çevremizi oluşturan varlıklar bizi tanımaktadır, takip etmektedir ve de duygusal tepkiler vermektedir. Açıklayalım
Kur’ânı Kerim’in sûrelerinden biri de Neml sûresidir yani Karınca Sûresi.
Kur’ân-ı Kerim’de 6-7 surenin adı hayvanlardan gelir. Rabbimiz bu sûrede gözle göremediğimiz iradeli varlıklar olan Cinler gibi kuşların da Hazreti Süleyman’ın ordusunda yer aldığını bildirmektedir. Hazreti Süleyman’ın ordusundaki kuş türlerinden biri olan Hudhud ordudan ayrılıyor ve bir süre sonra dönüyor Hazreti Süleyman’a şöyle diyor:
Hüdhüd bu haberi verdikten sonra Sebe melikesi ile Hazreti Süleyman arasında iletişimi sağlıyor.
Buradan şunu öğreniyoruz; kuşlar ve muhtemelen onlar gibi diğer bazı hayvanlar bizi, yönetim şeklimizi, inanç ve ibadetlerimizi kavrayabiliyorlar.
Burada soralım; acaba yanlarından geçtiğimiz karıncalar bizim varlığımızın farkında mı? Hadi gelin hayatlarını kuşlar ve diğer hayvanlarla adayan ve onlarla ilgili belgeseller hazırlayan ilim adamlarına soralım; Mesela akrepler ve arılar bizi tanır bilir mi?
Rabbimiz Neml sûresinin 18. âyetinde Karıncalar Vadisi’ne doğru gelmekte olan Hz. Süleyman’ın ordusunun ayak seslerini duyan ana karıncanın diğer karıncaları çiğnenememeleri için hemen yuvaları girmeleri hususunda uyardığını bildiriyor,
Hikaye anlatmıyoruz, doğal çevremizi tanıtmaya çalışıyoruz, kişisel tespitlerimizle değil, Yaratan’ın verdiği bilgilerle.
Size hayretler içinde kalacağınız bir bilgi daha verelim. Azgınlaşan Firavun’un ve zalimleşen ordusunun Kızıl denizde boğularak cezalandırıldığını biliyoruz.
Peki gök ve yeryüzü onların ölümlerine tanık oldu mu, olmadı mı? Yaradan oldu diyor ve daha ne buyuruyor biliyor musunuz?
“Gökler ve yer onlar için ağlamadı.”
Bazı bilginlerimiz Kur’ân’ın bütünlüğünden hareket etmedikleri için bu açıklamaları mecazi İfadeler şeklinde yorumluyorlar ama yanılıyorlar.
Karıncalar Süleyman ordusunun gelişini öğreniyor, Hûdhüt kuşu Sebe’ melikesinin ve yönettiği insanların güneşe tapar olduğunu biliyor. Göklerin ve yerin kendilerine özgü ağlaması niçin mecaz olsun.
Peygamberimiz de “Uhud eteklerinde sahabileriyle bulunurken Uhud dağı bizi sever biz de onu severiz.” buyurarak Uhud dağının sevgisini dile getiriyor.
Hazreti Peygamber bir diğer hadislerinde de “Karıncalar ve balıklar insanlara hayırları öğreten bilim adamları için dua ederler. Onların bağışlanmaları ve nimetlerini artırmaları için.” bilgisini veriyor.
ALİ RIZA DEMİRCAN
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…