İsrail Yüksek Mahkemesi Doğu Kudüs’te Filistinlilere Ait 14 Dönümlük Araziye El Koydu.
İsrail Doğu Kudüs’te bulunan Gilo Yahudi Yerleşim Birimi sınırlarına giren bir araziye el koydu. Semih Derviş, Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya açıklamada bulundu. Yaklaşık 20 yıldır devam eden mücadelesi sonucunda arazisini ve üzerindeki evlerini kaybettiğini belirtti.
Filistinli Sakinlerin Kaygıları
İsrail mahkemesinin kararıyla birlikte bölgedeki Filistinli sakinler, evlerinden zorla çıkarılma endişesiyle karşı karşıya kaldı. Ayrıca İsrail makamlarının el koyduğu arazide yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşa edilmesi planlanıyor. Buna bağlı olarak kaygılar artarken, Filistinli ailelerin geleceği belirsizliğe gömülmüş durumda.
Tarihçe ve Direniş
Derviş, arazilerinin büyük bir kısmının 1970 yılında İsrail tarafından ellerinden alındığını belirtti. Bugüne kadar ellerinde kalan 14 dönümlük araziye dair haklarını savunduklarını ifade etti. Ayrıca, İsrail mahkemesinin kararı kabul etmeyen Derviş’i para cezasına çarptırdığı ortaya çıktı.
Bu gelişme, Doğu Kudüs’teki Filistinli sakinlerin İsrail’in yerleşim politikalarına karşı verdiği mücadeledeki son kararlardan biri olarak kaydedildi. İsrail’in bu adımı, bölgede artan gerilim ve toprak anlaşmazlıklarını daha da tırmandıracağı endişesini arttırıyor.
Habere bakar mısınız? Terör örgütü geliyor, üzerinde hiçbir hakkı olmadığı halde bir araziyi sizin elinizden alıyor. Ve oraya “Yerleşimci” adı altında kendi teröristlerini yerleştiriyor. Tam bir terörist ve Siyonist kafası…
Tarihte de böyle olmuş Filistin toprakları…
İngiltere gibi emperyalist kan emici devletler, kendi menfaat ve çıkarları için Osmanlı’yı parçaladıktan sonra Yahudileri bu bölgeye yerleştirmişler, yukarıda anlatıldığı şekliyle de bu toprakları ele geçirmişlerdir. Bizim içimizde ki bazı kıt akıllıları da “Filistinliler de topraklarını sattılar” yalanıyla kandırmışlardır. Araştırmaktan ve okumaktan yoksun ama her şeyi bilen(!) herbokologlar da “Filistinliler topraklarını sattı” yalanını dillerine pelesenk etmişlerdir. Sonuç olarak, bu büyük yalanın etkisiyle de Filistinli kardeşlerimiz, hem topraklarından hem de canlarından olmuşlardır.
İşte bizim, bir Müslüman olarak, Filistin davasında kamuoyu oluşturabilmek adına, ilkönce bu yanlış yargıyı değiştirmemiz gerekiyor. İnsanlara bu gerçekleri anlatabilmemiz için, projeler geliştirmemiz, Filistin hakkında dizi ve filimler çekmemiz, Sosyal medya mecralarında konu hakkında doğru bilgileri belgeleri ile birlikte sunmamız gerekiyor.
Tabii tüm bunları yaparken, Allah rızasını da gözeterek yapmamız, İslam ümmetinin, birlik, beraberlik ve kardeşliği için çalışmamız, bizim davaya olan samimiyetimizi ortaya koyacaktır.
O zaman buraya kocaman harfler ile yazalım:
FİLİSTİNLİLER TOPRAKLARINI SATMADI. SİYONİSTLER GELİP, FİLİSTİN TOPRAKLARINI ZORLA İŞGAL ETTİLER!
mirathaber.com