Aldıkları kredilerle döviz alıp piyasanın dengesini bozan stokçular, Türkiye’yi ithalata açık pazar haline getirmesi için uğraşıyor. Bazı holding şirketleri, bir yandan bankadaki paralarını dolarda tutarken, bir yandan da ithalatın finansmanı için bankalardan kredi kullanıyor. Döviz stoklayan 400-500 kişinin elinde 180 milyar dolarlık döviz var. Bankalardaki mevduatın yüzde 70’ine hükmeden stokçular, aldıkları yeni kredilerle dolar almak için bütün yolları deniyor.
DÖVİZ STOKÇULARINA KREDİ VERİLİRSEENFLASYON ARTAR FAİZ VE DOLAR DÜŞMEZ
Turizm, ihracat ve yabancı yatırımcının yurda getirdiği yüksek miktardaki dövize rağmen, stokçular yüzünden para piyasaları sağlıklı bir dengeye oturtulmuyor. Piyasanın rayına oturtulması için döviz stokçularına “dur” denilmesi lazım. Bu da ancak bankada dövizi olanlara kredi verilmemesiyle sağlanır. Elinde dövizi olanlara “dur” denilmedikçe; enflasyon artar, faiz ve dolar gerilemez.
BDDK KARARI DÖVİZ STOKÇULARINI KORUYOR
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), 24 Haziran 2022 tarihinde yaptığı düzenlemeyle bankalarda 15 milyon liralık döviz varlığı olan veya cirosu ya da aktif büyüklüğünün yüzde 10’undan fazla dövizi olan şirketlere TL cinsinden kredi verilmemesi kararı almıştı. Ancak BDDK’nın bu kararı stokçuları koruyor. Döviz olana kredi verilmemeli, bir şirketin kredi talebi incelenirken, gruba ait diğer şirketlerin ve ortakların da döviz varlığına bakılmalı. Kredi alamayan döviz stokçularının, ancak bu yöntemle ellerindeki dövizleri bozdurmak zorunda kalacağı ifade ediliyor. TL üzerindeki baskının azalmasıyla hem faizlerin hem de enflasyonun düşeceği dile getiriliyor. Bu adımla yeni yatırım ve yeni istihdamın önü açılır.
DÜZENLEME ORANLARI STOKÇUYU KORUYACAK ŞEKİLDE Mİ AYARLANDI?
24 Haziran tarihli düzenlemedeki kredi kullandırma şartı ve oranlarının özel banka ve döviz stokçularının istediği şekilde ayarlandığı belirtiliyor. Döviz stokçularının BDDK düzenlemesine arkadan dolanmaması için bankaların “grup riski” veya “aile riski” gibi kuralları işletmesi gerektiği ifade ediliyor. Aynı holding veya gruba ait olan şirket ve ortaklardan birinin kredi talebi değerlendirirken, grupta bulunan diğer şirket ve ortakların bankada dövizinin olup olmamasının da sorgulanması ve bu bilginin kredi değerlendirmesinde dikkate alınması gerektiği belirtiliyor.
VATANDAŞIN PARASI İTHALATA GİTMESİN
Ülke tasarrufu olarak bankalarda toplanan para; döviz alıp stok yapan firmalara değil daha fazla yatırım ve istihdam yapan firmalara verilsin. Döviz stokçuları aldıkları kredinin önemli bir kısmıyla otomobil, telefon, televizyon, bilgisayar ve beyaz eşya ithal ediyorlar. Ağırlığını TÜSİAD üyelerinin oluşturduğu, büyük holding şirketlerinin yaptığı araç ve tüketici elektroniği ithalatına her yıl 10 milyarlarca dolarlık kaynak aktarılıyor.
DAYANIKLI TÜKETİM İTHALATINA 10 MİLYARLARCA DOLAR GİDİYOR
Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı kalemler incelendiğinde ilk beşte, tüketici elektroniği ve aracın olması dikkat çekiyor. Bu yılın ilk altı ayında yapılan 177 milyar dolarlık ithalatın 13,3 milyar dolarını dayanıklı tüketim malları oluşturdu. Elektrik ve elektronik ile araba (otomobil, ticari araç, motosiklet vb) gibi sermaye malı kaleminde ise bu yılın ilk altı ayında 18,3 milyar dolarlık ithalat yapıldığı görülüyor. Tüketim ve sermaye malı araçları ithalatına 32 milyar dolara yakın döviz aktarıldı.
STOKÇUYA DEĞİL ÜRETİME VE İSTİHDAMA KREDİ VERİLSİN
Türk bankacılık sektörünün elinde yüklü miktarda kaynak birikmiş. Bankalardaki mevduat miktarı 7,7 trilyon lirayı buldu. Buna karşın bankaların verdiği kredilerin toplamı 6,5 trilyon lira civarında seyrediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) verilerine göre; bankalar topladıkları paranın yüzde 85’ini kredi olarak kullandırdı. Bu paranın yerli üretim ve istihdam artışı şartıyla işletmelere kullandırması lazım. İthal edilen ürünlerin muadilini Türkiye’de üretecek firmalara kredi desteği verilmesiyle yerli üretimin artırılacağı belirtiliyor. Üretimi ve istihdamı artıracak yatırımlara öncelik veren şirketlere kredide öncülük verilmeli.
TL CİNSİ MEVDUATLAR KUR KORUMALIYLA %44 ARTTI
Bankalardaki TL cinsi mevduatlar ise son bir yılda yüzde 88 civarında artış gösterdi. 6 Ağustos 2021 tarihinde 1 trilyon 702 milyar lira olan TL cinsi mevduatların miktarı, 9 Ağustos 2022 itibariyle 3 trilyon 206 milyar liraya çıktı. TL cinsi mevduat miktarının yılbaşından bu yana artış oranı ise yüzde 44 olarak dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Aralık 2011’de duyurduğu Kur Korumalı Mevduat sistemindeki TL mevduat miktarı 1,1 trilyon lirayı buldu. Bankalardaki yabancı para mevduatı yılbaşından bu yana yüzde 8,5 düşüşle 263,8 milyar dolardan 239,7 milyar dolara geriledi. Döviz mevduatlarında altı ayda yaklaşık 23 milyar dolarlık dövizin çözülmesinde Kur Korumalı Hesap uygulamasının büyük etkisi oldu.
ŞİRKETLER VE BANKALAR 1 HAFTADA 6,2 MİLYAR DOLARLIK DÖVİZ ALDI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre; 5 Ağustos itibariyle bankalarda toplam 7 trilyon 873 milyar liralık mevduat var. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalar arası dahil) 5 Ağustos ile biten haftada 178 milyar lira arttı. Aynı dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 1,58 artışla 3 trilyon 268 milyar lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 1,98 yükselişle 4 trilyon 241 milyar lira oldu. Rakamlar, bir haftada şirketlerin 4,1 milyar dolar, bankaların ise 2,1 milyar dolar aldığını gösteriyor