Kur’an daki Yusuf kıssasını hemen herkes bilir. Üst düzey bir devlet adamının hanımının Hz. Yusuf’la olan aralarında ki o günün devlet düzeninde ki hukuka konu bir dava sürecinde kadınla olan imtihanıyla başlayan ve takınılan Müslümanca tavır nedeniyle o gün ki yeryüzü devletinin dininin değişmesine kadar giden sürecin örneklendiği Yusuf Kıssası!
Gerçekten Müslüman olmak ciddiyet, samimiyet, mücadele ve bedel isteyen bir iştir. Bu dünyada İlk insan ve elçi olan Adem’den son insana kadar bu ciddiyetin yansımalarını azda olsa görüyoruz ve görmeye devam edeceğiz. Müslüman, Ademin oğlu Habil olmaktır. Heykel ustasının oğlu İbrahim, İsa’nın annesi Meryem, İsmail’in annesi Hacer, Musa’ya kol kanat geren Asiye, bir dünya devletinin rejimini kansız bir şekilde değiştiren Yusuf olmaktır. Nihayetinde son Nebi Muhammed (SAV) olmaktır Müslüman!
Mekke ve Medine otoritelerinin çaresiz kalıp netice itibariyle her iki otoritenin de devlet yönetim tekliflerinden Medinelilerinkini kabul etmek demektir Müslüman!
Günümüz dünyasında “Devlet” : Görünür yüzüyle adı ve sınırları belli ulusal otorite gibi olsa da aslında “dokuz pulu bir kişiye, bir pulu dokuz kişiye pay eden” yeryüzü zenginliklerinin sahipleri olan ve ellerinde tutmak için Tanrıyla bile savaşmayı göze alan karanlık mihraklardır. Bilimin ve teknolojinin kendi kontrollerinden çıkmasına asla müsaade etmeyen Dünya otoritesini güçlendirdikleri devletler eliyle her zaman elinden bırakmayan yeryüzünün tamamını vatan ilan etmiş, milliyeti, ırkı, dini maddiyat olan bir avuç insandır günümüz dünyasında “devlet” dediğimiz müesses nizam!
Ağ babaları Adem’in oğlu Kabil olup Avrupa’da yüzyıl savaşları ile canlanan, dünya savaşlarıyla semizleşen derin bir yapıdır. Bu yapı düne kadar yeryüzü insanlığını, Kominizm ve Kapitalizm ideolojilerini ulus devletlere dayatarak yönetmiştir. Rusya’nın dağılmasıyla komünizm ideolojisine, Amerika’da ikiz kulelerin ortadan kaldırılmasıyla da Kapitalizm ideolojisine son vermiştir. Başta kendi vatandaşları olmak üzere dünya insanlığının batıldan uzaklaşıp hak arayışlarına yönelmesi, bu doğrultuda İslamiyetin hızla yaygınlaşması bu derin güçleri korkutmuştur.
Mevcut durumlarıyla Müslümanların bırakın yeryüzüne mutluluk getirmeyi kendi aralarında birbirlerinin boğazlarını sıkacak kadar cani olduklarını kendi halklarına ispat etmeleri gerekiyordu. Bu doğrultuda Müslüman halkların ispata konu olmaları da çok kolay oldu. Velhasıl Ademin oğlu Habil olmayı başaramadı Müslümanlar. Mekke’nin yalçın dağlarına çekilip gerilla tipi bir mücadele ile Mekke otoritesini ele geçirme imkanı varken hicret yolunu seçip Medine’de muhacir olmayı tercih eden Muhammed olamadı Müslümanlar.
Ortadoğu’da adı Müslüman olan halklar nasılda birbirlerinin gırtlaklarına boğmak için sarıldılar. Nebi Muhammed (SAV) sonrasında Allah’ın İslamiyeti yeryüzüne kulları eliyle hakim kılma iradesini kendi elleriyle siyasal çıkarlarına alet edip rahmet olması gereken ümmet ihtilafını gazaba dönüştürdüler. Maalesef günümüzde de ilk fırsatta uydurdukları dinden kaynaklanan kinlerini kan davası gibi tekrar canlandırdılar. Hızlı bir şekilde artarak devam etmektedir.
Ümmetin tek umudu olan Türkiye üzerinden küresel dünya düzeninin Yusuf’u olup bu derin yapının hakka dönüşümünü sağlama imkanı yakalamanın peşinde olmanın çabası ve bu doğrultuda politikalar geliştirip küresel siyasi yapıyı etkileyecek şekilde sürdürmeye çalışmaktadır. Küresel boyutta bu politikaların insanlığın hizmetine sunulması öyle kolay ve basit bir iş değildir. Türkiye örnekliğinde devlet gücünü Hakkın rızası için hak yolunda kullanan Tayip Erdoğan’la parlayan yıldızımızın yine Muhterem Cumhurbaşkanımız eliyle hedefe ulaşması ancak mümkün olacaktır.
Günümüz Dünya Devletinin Yusufluğuna Hz. Yusuf gibi biz talip olduk. Ancak devlet işleyişinde ki batıl küresel yasaların uygulama zorlukları sebebiyle süreç sıkıntılı ve sancılı geçmiştir. O gün Hz.Yusuf’un hem ailesini, hem milletini ve dahi o gün ki dünya devletini batıldan uzaklaştırıp hakka dönüşmesine vesile olduğu gibi biz de bu amaç doğrultusunda mücadelemiz artarak devam etmektedir.
Ülke olarak akıbetimizin hayrolması için fiili ve kavli dualarımızla bu sürece katkı vermemiz şarttır. İçimizdeki akılsızlar yüzünden bizleri helak etme Allahım. Amin.
Fehmi YAĞLI
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, kamuoyunda infial yaratan "yenidoğan çetesi" soruşturmasına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. A…
Ebu'l Fesile isimli sahabi şöyle anlatıyor: Hz. Peygamberin ırkçılığa karşı çıkması üzerine bir gün ona…
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları, bölgedeki gerilimi artırmaya devam ediyor. Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırılarda hayatını kaybedenlerin…
Cenab Şahabeddin “Akıl yaşta değil baştadır amma aklı da başa getiren yaştır,” der. Doğrudur. Çünkü…
Dünyanın en büyük zeytinyağı üreticisi fiyatların yarı yarıya düşebileceğini bildirdi Geçen yıl dünyanın en büyük…
Dünyevîleşme, sekülerizm kavramının Türkçe karşılığıdır. Her ne kadar farklı tanımları yapılsa da dünyevîleşmeyi, genel hatlarıyla…