Dünya Savaş Sarmalında…

Gelin, bugün dünya konjonktürünü kısaca özetleyelim.

Dünya çok karışık… Kim ne derse desin şu anda üçüncü dünya savaşı cereyan ediyor. Tarih kitapları, olanları üçüncü dünya savaşı olarak kaydedecektir.

 Kana doymayan bir güruh, başta ortadoğu olmak üzere dünyayı kan golüne çevirmenin kendince keyfini (!)çıkarıyor olmalı. Ama bu güruhun planrını yaparken unuttuğu bir şey var galiba.

“Tuzak kuranların en hayırlısı, Allah (cc)’dür.”[1]

Condoleezza Rice’ın 7 Ağustos 2003 yılında Washington post gazetesinde yayınlanan yazısında söylediği gibi 22 Ülkenin sınırlarının ve rejimlerinin değiştirilmesi planı, tüm hızıyla devam ediyor. Siyonistlerin BOP dahilinde ki bu planı hayata geçirmek için makyavelist bir tutumla hareket etmesi, onların kişilik ve amaçlarını açıkça ortaya koyuyor.

Ha bu arada, evanjelist’lerin de bu konuda ki gayretlerini görmezden gelirsek, olayaları anlamaktan uzakta kalırız diye düşünüyorum.

Siyonist ve Evanjalistler “Tanrıyı kıyamete zorlamaya devam ediyor”

                                         ***

Suriye, Irak, Filistin, Doğu Türkistan…

PKK, PYD, DEAŞ, EL-KAİDE…

Irakta ki Büyükelçilik baskını…

Bir türlü durulmuyor ortalık…

Irak Bağdat’da ki ABD büyükelçiği önünde ki gösterileri izlerken, yeni birşeylerin olacağını ve ortalığın karışacağını birçoğumuz tahmin edebilmiştir. Olay tabii bir protesto seyrinde gözükmekle birlikte, ABD Büyükelçisi’nin ve diğer çalışanların saldırı sırasında elçilikte olmaması; 11 Eylül İkiz kulelere yapılan saldırılarda, Yahudilerin o güne özel izin verilerek binalarda olmaması arasında bir benzerlik var gibi görünüyor. Tabiki de 22 ülkenin sınır ve rejimlerinin değiştirilmesi kolay olmasa gerekir. İnce hesap ve planlar yapılmalı ki, hedefe ulaşma noktasında sağlam adımlar ile devam edilebilsin.

İranlı General Kasım Süleymani ABD tarafından düzenlenen suikast sonucu öldürüldü.

Peki kim bu Kasım Süleymani?

Tam bir sunni Müslüman düşmanı…

Suriye’de ki Sunni Müslümanları katleden bir katil…

Türkiye’nin güneyinde Şii bir koridor kurulması ve Türkiye’nin Arap yarımadasıyla olan bağını kopartmak için uğraşan ve bu sebeple de PKK ve PYD’ye destek veren İranlı bir general…

Hatta CIA ile ilişkisinin de olduğu söylenen bir adam…

İran derin devletinin başı…

Tam bir zalim…

Tüm bunlara rağmen Süleymani’nin öldürülmesi olayına karşı, “Oh, oh iyi oldu” modunda değiliz kesinlikle…

Bu zalim, başka bir zalim (ABD) tarafından katlediliyor. Anlaşılan, ABD’nin Kasım Süleymani ile işi bitmiş olmalı ki, bir suikast ile ipi çekiliyor. Darısı bizim Fetö’nün başına… 

Konunun özeti:

Şiilerin Mehdi, Evanjalistlerin mesih beklentileri; Siyonistlerin ise Süleyman mabedini üçüncü kez inşa ederek buradan bütün dünyayı yönetme arzuları, dünyayı savaş sarmalına sokarak yaşanmaz hale getirdi.

Bu ateşin bize sıçramayacağını kimse garanti edemez. Hatta sıçradığını söyleyenler de çoğunlukta. Rabbim bütün Müslümanların ve insanlığın yar ve yardımcısı olsun inşallah!

                                                  ***

1990 yılında BBC yayınlarından çıkan Misyonerlik kitabının Müslümanlar bölümünden bir paragraf dikkat çekici…

Şöyle diyor kitapta:

“Sunni Müslümanları (Türkler kastediliyor) Hıristiyanlaştırmak imkânsızdır. Onları Hıristiyanlıaştırmak için önce onları dinden uzaklaştırmak gerekir. Bu hususta her türlü faaliyeti yaparken adına çağdaşlaşma deyiniz”

Dünya karışsa, Türkiye savaşa da girse, bazı belediyelerimiz çağdaşlaşma adı altında büst ve heykel yapımına devam ediyor. Açılış merasimlerinde bir de klasik müzik varsa, tam çağdaşsınız demektir. Sivil insanların ve çocukların katledilmesi, kimyasal ve nüklüer silahların kullanılması çok önemli değil! Yeter ki bizler, çağdaşlaşma yolunda emin adımlar ile devam edelim. Selam, dua ve muhabbetlerimle…

Şaban DOĞAN

[1] Enfal suresi 8/30

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi