Vahab Munyar’ı okurum. Okunmaya da değer bulurum. 25 Nisan 2018 tarihli Murat Ülker’i ve 6,5 milyar dolar faizli borcunun yapılandırılmasını konu alan yazısını da okudum.
Özelkaynaklarımdan aldığım bilgiler ve kendi izlenimlerine dayanarak diyebilirim ki Sabri-Murat baba oğul Ülker’ler ülkemiz şartlarında dindar olarak nitelenebilecek bir ailedir. Mesela namaz kılarlar, hacca gitmişlerdir, ne ölçüde bilemem ama zekât da verirler. Ailenin kadınları da tesettürlüdür.
Ülker’ler emirleri ve yasaklarıyla İslâm Dini’ni de bilirler. Diğer Müslümanlara nazaran daha da iyi bilirler.
Sıfırdan başlayan bu aileye Rabbim yürü kulum demiş, Ülker dünya ölçeğinde bir marka olmuştur. Ülkemizin dindarları da Ülker ailesini kendisinden görerek benimsemiş, Ülker ürünlerini almayı Müslüman’a dolayısıyla İslâm’a katkı gibi görmüşlerdir. Ben de geçmişte bu inançla Ülker ürünlerini aldığımı söyleyebilirim.
Aile Müslüman ve çalışkan… Allah da başarı kapılarını ardına kadar açmış, sahip olunan taşınır ve taşınmaz mallar da sınırları aşmış ve taşmış.
İlk dönemler baba Sabri Ülker yerli ve yabancı paralarını ve altın türü menkullerini yatıramayacak/bırakamayacak kadar da bankalara güvensiz bir insandır. Ama zamanla o da faize alışmış.
Allah faizi zulüm olarak niteleyerek en ağır bir dile yasaklamıştır. Eğer müminlerden iseniz faizli işlerden uzak durunuz, buyurmuştur. Faizden korunmazsanız Allah’ın ve peygamberinin ve İslâmî yönetimlerin size savaş açacağını bilin, şeklinde de uyarıp tehdit etmiştir. Çağın ve ekonominin gereğidir diyerek faizi meşru görüp ısrar edenleri de cehennemlik olarak bildirmiştir.(el-Bakara 275,278-279)
Ama o da ne! Namazı, zekâtı, haccı ve tesettürü emreden Allah faizi yasaklamamış gibi Ülker ailesi baba Sabri beyden başlayarak faize dalıp gitmişlerdir. Peki, buna ihtiyaçları mı vardı? Hayır, ama o holdingleşme, daha, daha da büyüme ihtirası yok mu? Kasıp kavurur aileyi.
Ülkerler haramlara batıp çıkan kişiler gibi akıllarını pek de iyi kullanamayanlardandır. Hatta kötü kullananlardandır. Mesela büyük bir yatırımcı çıksa da “Ortak olalım ama biz belli bir meblağı, ortaklığımız kazansa da kaybetse de hep ama hep alırız,” deseydi aile tarafından kovulurdu. Üstelik dövülürdü de. Ama Ülkerler kendi iradeleri ile zalim faiz düzenine gidip teslim oldular. Sonunda Müslüman camianın başarısı şeklinde kaplan olarak görüp iftihar ettiğimiz Ülker, bankalara bağımlı ve tutsak bir kediye dönüştü.
Oh olsun iyi de oldu. Faize bulaşan yalnızca Tüsiad’a değil üyelerinin büyük çoğunluğu faize gömülmüş, dahası Allah’a güvenini yitirmiş Müsiad’a da hatta Hükümetimize de oh olsun ve de ders olsun.
Kamu ve özel sektör olarak yaklaşık 500 milyara dolar borca 50 milyar dolar faiz ödüyoruz. Elin gâvuruna bu kadar borçlanır ve faiz öderseniz karanlık koyulaşır ve nasıl ekonomik darbe vuracaklarını bekler durursunuz. Faiz sömürüsü konusunda Muhalefet de duyarsız ve bilinçsiz koca bir hiç.
Hayat Düzenimiz Kur’ân’da “Allah faizleri, dolayısıyla faizcileri yıkıma uğratır,” buyrulurken Peygamberimiz de faizli işlemlerin iflasla sonuçlanacağını bildiriyor.
Murad Ülker, -“ Varlıklarım 6.5 milyar dolarlık borcun tamamını kapatır, üstüne de bana 15 milyar lira kalır.” diyor. Akıllarını imanla ayarlayabilen ricalden olmadıkları için beni de kendileri gibi görüp ricalden saymazlar ama ben yine de mümin kardeşliği vazifemi yapayım.
Murad Bey Kardeşim! Güvendiğin aklını imanının çizgisinde kullanarak faizli borçlarını öde. Kalacak 15 milyar neyine yetmiyor? Kendinin âhiretini, çocuklarının da dünya ve ahiretini kurtar. Gâvur oğlu gavur faizcilere hizmet etme. Müslümanlar olarak dünya çapında bir marka oluşturduk diyerek sevinç çığlıkları atar ve ürünlerinizi alırken ümitlerimize kıydın. Islah-ı nefs etmezsen beter olursun.
Keşke Allah’ı darıltan Hükümetimize de bir akıl verebilseydim. “Verebilseydim” dediğime bakmayın. İslâmî çizgide akıl veriyorum da alacak adam gibi adamlar nerede? Şimdilerde olsun faize karşı tavır koyabildiği için hâlâ iyi niyeti ve hizmet aşkına inandığım R.T. Erdoğan kardeşimi bir kere daha destekleyeceğim ama o kadar. Allah’ın ve Peygamberinin savaş açtığına savaş açamayanları benim oyum da, devlet başkanlığı sistemi de kurtaramaz.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…