islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5048
EURO
36,4965
ALTIN
2.947,07
BIST
9.031,82
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

EBRU SANATI

EBRU SANATI

Mimar Zeynep Aybüke Tiryaki

İslâm bezeme sanatlarının hazırlanış tekniği itibariyle en süratli netice alınanı olan ebruculuğun menşei hakkında kesin bir hükme varmak mümkün değildir. VIII. asırdan itibaren Çin’de liu sha shien, XII. asırdan itibaren Japonya’da suminagashi adıyla benzer teknikler kullanılarak yapılan birtakım çalışmalar mevcuttur. Sonraki asırlarda Çağatay Türkçesi’nde ebre ismiyle Türkistan’da ortaya çıkmıştır. Türkistan’dan en geç XVI. asır başlarında İpek yolunu takiben İran’a geçişinde ebrî olarak adlandırılan bu sanatın gerçekten bulut kümelerine benzer şekiller taşıması, buluta nisbet ifade eden bu Farsça ismi doğrulamaktadır. Osmanlı ülkesinde de revaç bulan aynı isim, son yüzyılda Türkçe’de ebruya (ebrû) dönüşmüştür. Ebru kâğıdının batıdaki ismi Türk Kağıdı veya Türk Mermer Kağıdıdır. Bizdeki ebru sanatkârları arasında söylene gelen rivayet de, ebruculuğun gerçekten Buhara da başladığı şeklindedir.


Bülbülyuvası ebrusu (Aziz Mahmud Hüdâyî Türbesi – Üsküdar/İstanbul)

Eskiden beri ebruculukta toprak boya denilen tabiattaki renkli kaya ve topraklardan elde edilen madeni boyalarla, nebati asıllı bazı suda erimez boyalar kullanılmıştır. Ebruculukta kullanılacak boyalar hiçbir suretle suda erimemeli ve yağ ihtiva etmemelidir. Çünkü bu yağ ebruyu bozar. Suda erimeyen boyaların ebruda kullanabilmesi için ince ezilmeleri ve en küçük zerrelerine kadar ayrılmaları gerekmektedir. Düzgün bir mermer üzerine ezilmek maksadıyla konulan bu boyalar, sulu vasatta dest-i seng ( el taşı) denilen hususi şekilli bir mermer ağırlık yardımıyla ve sabırla ağır ağır ezilirler. Boyaların incelme işi bittikten sonra, ana kap denilen kaplara her bir renk ayrı ayrı konur. Suda erimedikleri için boyalar zamanla dibe çökerler.


Sami Okyay’ın gelincik ebrusu (M. Uğur Derman koleksiyonu)

Üstüne boya serpilecek suya yapışkan bir koyuluk vermek için kitre zamkı kullanılır. Kitre Anadolu da yetişen Geven (Astragalus) çeşitlerinin gövdelerinden sızıp havada katılaşan, beyaz yahut krem renkli plaka veya şeritler halinde bulunan yapışma kaabiliyeti az bir zamk cinsidir; eczacılıkta, kozmetikte ve dokuma sanayiinde kullanma sahası geniştir.

Kitreli suyun üzerindeki boyaların çökmeden yayılması için, yüzeyde gerilim sağlayan safra asitleri ihtiva eden sığır ödü kullanılır. Bozulmasına engel olmak üzere öd suyu önceden kaynatılır ve bu şekilde saklanır.

Teknede yapılan nakışlar ancak bir tek kâğıda geçirilebilir. Bir defa yapılan ebrunun aynısı bir daha tekrarlanamaz, ancak benzeri yapılabilir. Bundan dolayı her ebru, asla kopya edilemeyecek bir sanat eseri vasfını taşır.

Tarihimizde bilinen meşhur ebrucular, Hatib Mehmet Efendi, Şeyh Sadık Efendi, Hezarfen Edhem Efendi ve Necmeddin Okyay’dır.


Mustafa Düzgünman’ın hercaî menekşe ebrusu (Muhittin Serin koleksiyonu)

KAYNAKLAR:

  1. https://www.kulturportali.gov.tr/portal/ebrusanati
  2. https://islamansiklopedisi.org.tr/ebru
  3. https://www.ktsv.com.tr/sanat/3-ebru
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.