Ebu Muhammed Colani Kimdir?
Gerçek Adı ve Kökeni
Ebu Muhammed el-Culani’nin gerçek adı Ahmed el-Şara’dır. 1982 yılında Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde, işgal altındaki Golan Tepeleri’nden yerinden edilmiş bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Hüseyin el-Şara, Arap milliyetçisi bir ekonomistti ve Bağdat Üniversitesi’nde iktisat ve siyasi bilimler eğitimi aldı. Petrol ekonomisi üzerine dört kitap yazan babası, ailenin entelektüel ve milliyetçi bir ortamda yetişmesini sağladı. Annesi ise muhafazakâr kimliğiyle tanınan, bir kız lisesinde coğrafya öğretmeni olarak çalışan bir eğitimciydi.
Çocukluk ve Eğitim Yılları
Ahmed el-Şara, çocukluk yıllarını Riyad’da geçirdi ve ilk eğitimini burada aldı. 1989’da ailesiyle birlikte Suriye’ye döndü. Babasının Mezze Mahallesi’ndeki bir konut kooperatifinde sahip olduğu evde yaşamaya başladılar. İlkokulu Mezze’deki Muaz bin Cebel Okulu’nda tamamladı. Sınıf arkadaşları onu zeki, düzenli, kibar ve içe dönük bir öğrenci olarak tanımlıyordu.
Lise eğitimine aynı mahalledeki Ömer bin Abdülaziz Lisesi‘nde devam etti. Ancak lise yıllarında akademik performansı düşüşe geçti. Üniversite eğitimine açık öğretim üzerinden İletişim Fakültesi’nde başladı, fakat iki yıldan sonra eğitimiyle ilgili bilgilere ulaşılamadı.
Radikalleşme Süreci ve Irak’a Gidişi
Ahmed el-Şara, 2000 yılında Filistin intifadası ve 2001’deki 11 Eylül saldırılarından derinden etkilendi. Bu dönemde sakal bırakıp geleneksel Arap kıyafeti olan celebiye giymeye başladı ve Şam’daki el-Şafii Camii’nde namaz kılmaya başladı.
2003 yılında, ABD’nin Irak’ı işgali sırasında Bağdat’ın düşmesinden haftalar önce gönüllü olarak Irak’a gitti. Ramadi şehrine geçen el-Şara’nın burada herhangi bir örgüte katılıp katılmadığı bilinmiyor. Kısa bir süre sonra Suriye’ye döndü.
Tutukluluk ve Irak’ta Cihatçı Gruplarla İlişkisi
2005’in sonlarına doğru, Suriye’de Selefi-Cihadi bir grupla ilişkilendirildiği gerekçesiyle tutuklandı. Ancak sorgulamalar sırasında suçsuz olduğunu iddia ederek serbest bırakıldı. 2006 yılında ikinci kez Irak’a giden el-Şara, Mücahitler Birliği adlı küçük bir cihatçı gruba katıldı. Bu grup, o dönemde el-Kaide lideri Ebu Musab el-Zerkavi’ye bağlıydı.
Irak’a varışından birkaç ay sonra, 2006’da bomba yerleştirmeye çalışırken yakalandı. Sahte bir Irak kimliği taşıdığı için Amerikan güçleri tarafından Iraklı sanılarak hapsedildi. Ebu Gureyb, Taci, Buka ve Kroeber cezaevlerinde yaklaşık beş yıl geçirdi. Bu hapishanelerde, ileride Irak İslam Devleti’nin lider kadrosunu oluşturacak önemli isimlerle tanıştı.
El-Nusra Cephesi’nin Kuruluşu
2011’de hapishaneden serbest bırakılan el-Şara, Suriye’de olayların başlamasıyla birlikte tekrar örgütlenmeye yöneldi. Hapishanede tanıştığı Iraklı liderlerden Ebu Müslim el-Türkmani ile birlikte bir plan hazırlayarak, Suriye’de faaliyet göstermek için Ebu Bekir el-Bağdadi’den onay aldı.
2012 yılında, El-Nusra Cephesi’nin kurulduğunu duyurdu ve kendisini “Fatih Ebu Muhammed el-Culani” olarak tanıttı. El-Nusra, kısa sürede Suriye’deki silahlı direnişin en etkili gruplarından biri haline geldi.
El-Kaide ve IŞİD ile Ayrışma
2013 yılında, Ebu Bekir el-Bağdadi, El-Nusra Cephesi’ni feshedip Irak ve Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) katılmasını istedi. Ancak el-Culani, bu birleşmeye karşı çıkarak El-Nusra’nın El-Kaide’ye bağlılığını ilan etti. Bu durum, IŞİD ile El-Nusra arasında ayrışmaya ve çatışmalara yol açtı.
2016’da el-Culani, El-Kaide ile bağlantısını kestiğini duyurdu ve örgütün adını Şam Fetih Cephesi olarak değiştirdi. 2017 yılında ise diğer bazı muhalif gruplarla birleşerek Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ)’ı kurdu ve örgütün lideri oldu.
İmaj Değişikliği ve Siyasi Açıklamalar
HTŞ liderliğini üstlendikten sonra el-Culani, dikkat çekici bir imaj değişikliğine gitti. Geleneksel kıyafetlerini bırakarak Batılı tarzda giyinmeye başladı. Askerî söylemler yerine, çoğulculuk, eşitlik ve azınlıkların korunması gibi mesajlar vermeye başladı.
2021 yılında Amerikalı PBS kanalına röportaj veren el-Culani, HTŞ’nin Batı için bir tehdit oluşturmadığını ve uluslararası yaptırımların haksız olduğunu savundu. Aynı dönemde İdlib’deki Dürzi toplumu ve Kürt ailelerini ziyaret ederek daha kapsayıcı bir lider profili çizmeye çalıştı.
Bugünkü Durumu ve Tartışmalar
Ebu Muhammed el-Culani, HTŞ’yi Suriye’de güvenilir bir yönetim organı olarak tanıtmak ve uluslararası alanda meşruiyet kazanmak istiyor. Ancak HTŞ, halen Birleşmiş Milletler, Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor.
El-Culani’nin geçmişi, IŞİD ve El-Kaide gibi yapılarla olan ilişkisi ve bugün sergilediği pragmatik tavırlar, onun hoşgörülü mü yoksa aşırılıkçı bir lider mi olacağına dair soru işaretlerini sürdürüyor. Ayrıca, Esad rejiminden hesap sorulacağına dair yaptığı açıklamalar ve azınlıklara yönelik koruma vaatleri, uluslararası kamuoyunda dikkatle takip ediliyor.
Başına Ödül Konması
ABD, el-Culani hakkında güvenlik bilgisi sağlayanlara 10 milyon dolar ödül koydu. Bu durum, onun halen Batı tarafından ciddi bir tehdit olarak görüldüğünü gösteriyor.
Sonuç
Ebu Muhammed el-Culani, radikal cihatçı geçmişinden pragmatik bir lider profiline doğru dönüşüm sergiliyor. Suriye’deki iç savaşın en önemli aktörlerinden biri olan el-Culani’nin gelecekte nasıl bir rol üstleneceği ve HTŞ’nin uluslararası alanda nasıl bir konuma geleceği, büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.
MİRATHABER.COM
View Comments
Bu şekil devam ederse bir sonraki Jenifer Lopez konseri Suriyede yapılır