28 Şubat döneminden önce bir toplantıda idik. Tanınmış hocalarımızdan biri, bir saat süren bir konuşma yaptı. Konuşma, günün konusu ile ilgili değildi. Her zamanki gibi klasik bir konu işlendi. Birçoğumuzun bildiği gibi o günlerde toplumsal bir virüs hızla yayılıyordu. Yayıldıkça yayılıyor, yayıldıkça yoğun kâbusa dönüşüyordu. Bir tarafta Merhum Necmeddin Erbakan Hoca, haftalık ekonomik paketler hazırlıyor ve uygulamaya koyuyordu. Diğer tarafta “hoşaflarının yağı” kesilen iç ve dış şer güçler sinsi ve kalleşçe tuzaklar hazırlıyorlardı.
Havuz sistemi ile milletin parası kontrol altına alınıyor, denk bütçe ile para kaçağı önleniyordu. Bu vesile ile Tumosan, Aselsan ve benzerleri şirketler kuruluyordu. Geleceğin mamur Türkiye’sinin temelleri atılıyordu. Bu ciddi çalışmaya sağlam zemin hazırlamak için de “D sekizler teşkilatı” kuruluyordu. Erbakan Hoca, Batı dünyasının egemen güçlerini, eşit şartlarda masaya davet etme hazırlığını yapıyordu. Bu büyük mücadelenin gerçekleşmesi için İslam dünyasını intibaha hazırlıyordu. Bütün bunlarla beraber memurun, sendikalının ve bağkurlunun cebini ısıtıyor, karnını doyuruyor ve yüzünü güldürüyordu.
Tabii, birkaç çirkef, çirkin ve iğrenç tezgâh ve tuzakla bu gelecek vadeden gelişme, akamete uğratıldı. Böylece ülkemiz çok önemli kazanımlarını kaybetti. Bununla yetinmeyecek şer güçler boş durmayacaklardı. Dâhili ve harici işbirlikçiler yıkıcı çalışmalarını saman altında yürütmeye özen gösterdiler. Hak ve hukuk gözetmeden eldeki imkânlarımızı tarumar etmek üzere ortadan kaldıramaya yöneldiler. Bunu mertçe başaramayacaklarını bildikleri için şer güçler, müsbet gelişmenin altını boşaltmaya yoğunlaştılar. Her zaman yaptıkları gibi günümüzde de gençliği ifsat etmeye çalıştılar.
Bonzai zehiri, onların beklentilerini gerçekleştirmedi. Bu defa da gençliğin arasına, insanın iç organlarını kurutarak öldüren zombi’yi soktular. Bunun yanı sıra yayın ve yayım kurumlarında her gün aileyi ve eğitimi yozlaştırmak üzere yoğunlaştılar. Tam böyle bir dönemde sayısı, âni artan İmam Hatip okullarına yöneldikleri haberi yayıldı. Doğruluğunun araştırılması ve ivedilikle tedbir alınması gereken deizm tartışmaları özellikle İmam Hatip Liselerinde yayılma istidadında olduğu haberleri yayılıyor. Bunun Tehlikesinden haber veriliyor. Baştan beri bu asîl milletin gençliğini yozlaştırmak ve birbirine düşürerek kirli emellerini gerçekleştirmek isteyen haçlı ve Siyonist işbirlikçileri haddinden ziyade çok fitne tohumu ektiler. Bunlardan da daha garip olayları müslümanlar ihdas ettikleri tefrika ile onların işlerini kolaylaştırdılar. Bu savaşı gittikçe kızıştırıp sinsileştiler.
O arada “yamalı bohça hükümetleri” kurulmuştu. “Üçlü işbirlikçi hükümet” millete kan ağlattı. Fakat bir seçimde hepsi meclis dışı kalarak boylarının ölçülerini aldılar. Bütün bu gerçekler bir hakikati ortaya koydu. Milletimiz bir hakikat üzerinde daha buluştu. Fitne ve fesadın önünü kesip hayırlı karar vermeyi başardı. Türkiye yeni bir iktidara kavuştu. Tayyip Erdoğan liderliğinde yüz yıllık hayaller bir bir gerçekleşmeye başladı. Şehirlerin suları aktı, çöpleri toplandı, havası temizlendi. Yer altı ve yer üstü yollar açıldı, birçoğu genişletildi. Ulaşım zirve yaptı. Büyük projeler yürürlüğe konup gerçekleştirildi. Sağlık, savunma, eğitim, imar ve benzeri alanlarda gerçekleştirilen çalışmalar, hayalleri bile geride bıraktı.
Bunların hepsinin ötesinde ilginç bir gelişme, batının bize zoraki zerk edip kabul ettirdiği layıklık temeli aşındı. Bir İmam Hatipli cumhurbaşkanı oldu. Bütün bu gelişmeler son sürat devam ederken negatif gelişmelerin önüne geçilemedi. Hırsızlık doludizgin ilerliyor ve önüne geçilemiyor. Rüşvet ve faiz çılgınlaştı. Fuhuş sınır tanımıyor, gayri meşru çocuk dehşeti yaşanıyor. Aile içi bunalım kontrol altına alınamıyor. Aile cinayetleri dehşet saçıyor. Okulların durumu kasvet veriyor. Enflasyon şaha kalktı. Devlete sırtını dayayıp anonim kurumlar sömürüyor milletin iliğini emiyor. Bir hizmet verirken beş katı sömürüyor.
Bunca yabancı gücün tahribatı karşısında Kâinatın yegâne egemen gücü Allah Teâlâ bize sayısız imkân. nimet, hikmet ve hakikatleri lütfederken bunların şuuruna varıp, toparlanmalıyız Bunun için insanı yeniden inşa ederek, aileyi ihya etmeye başlamalıyız. Başka kulvarlara girenler çıkmazda kalacaklar! Esselamu aleykum.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi