Eğitim Önemi ve Rolü

Eğitim, insanın ruhen ve zihnen olgunlaşıp , gelişmesini hedefleyen; insan ilişkisi ve etkileşimi temeline oturan ilmi veya pratik bilgilerle şekillenen bir süreçtir.

Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi; eğitimin ilk safhası, ruhi olgunluğun sağlanmasıdır. Bunun bir diğer ifadesi de insanın iç dünyasına ait zenginliklerin ortaya çıkarılmasıdır. Tabii bu özel alan, çok hassas ve yoğun bir bilgi ve çabanın sonucu olarak gerçekleşebilir. Bu zengin birikim, eğitimin de felsefesini oluşturan bir “değer dünyası”ile ilişkilidir. Ruh ve karakter faktörüne asıl biçimini verecek işte bu değer ölçüleridir.

       Eğitim ve toplum:

Her toplumun bir yaşama felsefesi vardır. Bu yaşama felsefesi, o toplumun değer yargılarından oluşmaktadır. Bu yargılar, insana, eşyaya ve sosyal münasebetlere ait görüş ve düşünceleri içerisine almaktadır. Yukarıdaki unsurlara verilen değer; onların bizzat ruhi, manevi ve sosyal yapısından mı, yoksa maddi veya popüler alandan mı kaynaklandığı, bu değer yargılarında gizlidir. Eşyanın önemi ve onu elde etme noktasında hangi çabaların geçerli oluşu, yine bu değer yargıları ile ilgilidir. Sosyal münasebetlerde samimiyet mi, yoksa menfaatin mi hakim olacağı değer yargılarının konusu içerisine girmektedir.

Görüldüğü gibi bu düşünce ve yargılar, toplumların inanç ve ahlak sistemleri ile doğrudan ilgili olmaktadır.  Takdir edileceği gibi, sevgi-saygı-dostluk-fedakarlık gibi kavramların hiçbir maddi ve teknik değerlendirme birimi ile ölçülemeyeceği muhakkaktır. Onların alanı, “manevi ve sosyal yargılar”dır.  Bu yüzden, adı geçen kavramların fert ve toplum vicdanında yer etmesi için uzun ve sistemli bir eğitimin sonucunda meydana gelen pedagojik niteliklerin uygulamaya geçmesi gerekmektedir.

Burada hürriyet kavramı ile bir bağlantı kurmak zorundayız. Hürriyet, soyut bir kavram olup; özellikle insan ile ilgili bir değer hükmü taşımaktadır. Ruh dünyasının veya manevi değerlerin içerisinde yer alması gereken bir nosyondur. Dolayısıyla hürriyet kavramının boyutları; insanın değerli oluşu veya başkalarının hak ve hürriyetlerin kabulü gibi bir dizi anlayış, değer ölçülerinin kişi ve toplum tarafından kabulü ve uygulanmasıyla ilgili bir konu olmaktadır.

Ferdiyetçi ve verasetçi dünya görüşüne göre insan; özetlenmiş bir evren, yani bir “mikrokosmos”tur. Fakat yapılan çeşitli yanlış müdahaleler yüzünden insanın harmonisi (dengesi) bozulmuş , akış mecrası değişmiş ve ilahi plan alt-üst olmuştur. İşte eğitimin amacı, insanda çeşitli uygulamalar ile  meydana gelen ahenksizliği ortadan kaldırmak, insanın kendi bünyesi içerisinde gösterdiği çabayı desteklemek ve onun önündeki engelleri kaldırmak olmalıdır.

Eğitim denince, bize ulaşan ve ruh ile fikir dünyamıza bir ışık getiren bilgi ve tecrübeleri anlamaktayız. Bu yönüyle eğitim, iç dünyamızda yeni oluşumlar meydana getirmenin yanısıra; düşünce ufkumuzda geniş açılar açma noktasında büyük faydalar sağlamaktadır. Eğitim süreci içerisinde bulunan insan, zaman içerisinde ruhi ve zihni alanda yeni bilgiler öğrenmenin yanında, bu bilgileri kendine mal etme noktasında özel bir çaba gösterir. İşte böyle bir çaba, insandaki gizli kabiliyetleri ortaya çıkarmaya yol açar.

Yaşadığımız birçok olaydan da öğreniyoruz ki, bizde birtakım gizli kabiliyetler bulunmakta fakat bunlar, “özel ortamlar” da ancak kendilerini ortaya koyabilmektedirler. İşte eğitimin asıl fonksiyonu; insandaki gizli kabiliyetleri ortaya çıkarmak ve bunların en uygun değerlendirme alanlarını gösterebilmektir.  Bundan da anlamaktayız ki, eğitim; öncelikle belirlenmiş bir bilgi birikimini toplum fertlerine öğretmek, fakat bunun yanında, o bilginin niteliği ile uyumlu bazı “değer yargıları”nı da fertlerine benimsetme durumunda olacaktır. Bazılarının sandığı gibi eğitim, hiçbir zaman insanı, ölçüsüz ve tesadüfi malumat ve tecrübelerden oluşan bir bilgi deposu haline getirmek değildir.

Ruhi olgunlaşma ile bağlantılı ikinci alan; zihni gelişmenin gerçekleşebilmesidir. Aklın, iyi ve ölçülü prensipler rehberliğinde kullanılmasıyla zihni fonksiyon teşekkül eder.  Eğitim’de böyle bir nosyonun elde edilmesi ve doğru düşünme ve karar verme dediğimiz medeni fonksiyon açığa çıkar. Zihni alan, eğitimin ruhi yönü kadar önemli bir konudur.

Eğitim; işte bu ruh ve zihin dengesini sağlamak ve sürdürmekle en önemli fonksiyonunu sağlamak ve sürdürmekle insan için en önemli fonksiyonunu yerine getirmiş olmaktadır. Bu denge, eğitim faaliyetlerinin üzerinde yükseleceği en mühim unsurdur.

Eğitim, ait olduğu toplumun düşünce ve ahlak mirasını koruma ve geliştirme görevi ile fonksiyon görür. Düşünce ve ahlak sistemi ise; medeniyet değerleri çerçevesinde şekillenir. Bu  yüzden eğitim kurumu ile toplumun idealleri ve hedeflediği insan tipi arasında sıkı bir irtibat söz konusudur.  Toplum , eğitimini korumak ve sürdürmek ile kendi varlığını devam ettirir. Eğitim ise, dinamizm ve etkinliği ile toplumun iç dünyasını ve dolayısıyla tüm “an deveranı”nı canlı tutar. Eğitimi bu haliyle  toplumun tarih, bilgi ve tecrübe birikimi ve idealleriyle bütünleşmiş bir kompozisyon içerisinde sürdürmek gerekmektedir. Ona yönelen sun’i bir müdahale; bu tabii işleyiş düzenini aksatır ve toplumun iç dünyasına hakim “ruhi denge”yi sarsar.  Bu yüzden eğitim sürecinde toplum iradesinin sürekli bir kontrol mekanizması olarak kendini hissettirmesi önemlidir. Aksi halde, insan ruh ve düşüncesini şekillendiren eğitim gibi bir sürecin kişi ve zümrelerin kontroluna girmesi işten bile olmayacaktır. Elbette ki böyle bir durum, toplumun iradesinin işlemez hale gelmesi demek olur. Burada dikkat edilecek husus, toplumun genel iradesi ile toplumsal ideallerin etkileşim halinde eğitim kurumunun idealini ve işleyiş mantığını belirlemesidir.

Prof. Dr. Sami ŞENER

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

6 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

7 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

10 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

11 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

12 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

13 saat ago