islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5261
EURO
36,1556
ALTIN
2.963,72
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
9°C

‘Ekonomi “yerel”den Şekil Almalı’

‘Ekonomi “yerel”den Şekil Almalı’
27 Nisan 2017 12:56
A+
A-

İş dünyası, yerelin bu özelliğine yatırım yapma noktasında gerekli hamleleri başlatmalıdır. Çünkü, bugün geldiğimiz nokta; mevcut sistemi sürdüren değil, dönüştüren çalışmalara olan ihtiyacın ne kadar da önemli olduğu gerçeğidir.

Beş Önemli Şart

Şehirlerin hızla büyüdüğü, ülkelerin şehirlerle algılandığı bir süreç yaşıyoruz. 1950’de dünya genelinde nüfusu 1 milyonun üzerine olan şehir sayısı 77 iken, bu rakamın 436’ya ulaşmıştır. Şehirlerde toplamda 179 milyon insan yaşıyordu, bugün 1,4 milyar insan yaşıyor. 2025’e geldiğimizde nüfusu 1 milyonun üzerinde olan şehir sayısı 616’ya çıkacak. Bu şehirlerin toplam nüfusu ise 2,1 milyara yaklaşacak.

Yarının yıldız şehirleri, ekonomik faydayı yayabilen, siyasi karar alma mekanizmalarını ise etkisini düşürmeden daraltabilen uygulamaları başaranlar olacaktır. Yakın zamanda hem eğitim, hem de iş dünyası merkezden değil, yerelden şekil alarak istenilen noktaya ulaşmak zorunda kalacak. Yeni bölgesel politika anlayışının rekabet ve hakkaniyet kavramları etrafında şekillenmesi bunun en büyük göstergesi oluyor. Şehir ya da bölgelerin rekabet gücünü artırmak iletişim ve iş dünyasındaki koordinasyonla, hakkaniyeti sağlamak ise eğitim ve bunun verdiği kültürle olacaktır.

Şehirlerin bu noktada öne çıkabilmesi için beş temel şartı sağlaması gerekiyor: nitelikli insan, yaşam kalitesi, özel sektör dostu iş ortamı, şehrin diğer şehirlerle ve ülkelerle bağlantısı, güçlü liderlik. Burada da görüldüğü gibi; eğitim ve bunun kültürel yansıması sayesinde iş ortamları ve bu ortamlar arasındaki koordinasyonu besleyecek liderlik algısına ihtiyaç duyacağız. Eğitim ve iletişim, bu açıdan paradigma değişimine ihtiyaç duyuyor. Eğitimde nitelik, iletişimde ise empatinin önemi önce “yerel”de sağlanacak!

İş dünyası, yerelin bu özelliğine yatırım yapma noktasında gerekli hamleleri başlatmalıdır. Çünkü, bugün geldiğimiz nokta; mevcut sistemi sürdüren değil, dönüştüren çalışmalara olan ihtiyacın ne kadar da önemli olduğu gerçeğidir. Gerek mali, gerekse sahiplenme noktasında bakış açımızı, şehirlerin gelecek beklentilerini doğru tespit etmede yeterli kılmak zorundayız. Böylece ekonomide fayda dağılımı genişletilmiş, sivil unsurlar karar alma sürecine dahil edilmiş olacaktır. Bu açıdan şehirlere rehberlik etmesi gereken kurumlar, birbiriyle yarışmalı, zaman ve imkan israfına son verecek proje ve fikirleri yakalamalıdır.

Yereldeki unsurları değerlendirerek mikro kararlarla makro faydalar üretmeliyiz. Sorun tanımlaması sorunu yaşayanlarla yapıldığında aşılması kolaylaşır. Bu noktada bir bölgedeki ekonomik faydayı bölgenin etrafına yaymak, karar alma noktasında ise daraltmak temel esastır. Bu coğrafyada sorunun kaynağına inen ve çözüm önerileriyle huzurun teminatı olan insanlar yerelde fark edilmeye başlanmalıdır.

Dünyanın yeni markalarının artık ülkeler değil şehirler olduğu gerçeğinden hareketle, şehrin bir bölgesindeki faydayı şehrin tamamına yaymak, şehrin bir bölgesindeki kararı ise, tepe yönetimin değil, o kararın etkisinde olan bölgenin vermesini sağlamak gerekiyor. Yeni dünya düzeninin sömürgeci uygulamalarına dur demek, dünyadaki mevcut “iki yüz ülke sayısının yakın zamanda üç bin olacağını” bilmek adına bu temel esası iyi anlamamız gerekiyor. Bu gerçek algılandığında yereldeki az sayıda insanın kararlarıyla ekonominin şekillendirileceği görülecektir.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.