Yeni Şafak yazarı Levent Yılmazın kaleme aldığı “Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi’nden yansıyanlar” yazısını siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz…
Bugünkü yazımın başlığını Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın düzenlediği çok önemli bir toplantıya atıfla belirledim. Geçtiğimiz Perşembe günü Hazine ve Maliye Bakanlığı İstanbul’da içerik itibariyle oldukça önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Dahası konuya davetli katılımcı profili ile bakarsak tamamı yurtdışındaki saygın üniversitelerde görev yapan akademisyenlerden oluşan konuşmacılar sayesinde son dönemdeki en verimli tartışmalardan birini izlediğimi söylemeliyim.
ZİRVENİN GÜNDEMİ NEYDİ?
Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi’nde 4 panel ve bir tane de çağrılı konuşmacıyı takip ettik. Zirvede pandemi sonrasında iktisadi literatürdeki yeni yaklaşımlar ve eski teorik tartışmalar kapsamlı bir şekilde ele alındı. Seçilen panel başlıkları da zirvenin son derece verimli geçmesine ve güncel konuların akademik bir ciddiyetle ele alınmasına imkan tanıdı. Özellikle gelişmekte olan ekonomilerin mevcut konjonktürdeki ekonomi politikalarının nasıl şekillenmesi gerektiğine yönelik tartışmalar oldukça yol göstericiydi. Elbette konu çok detaylı ancak zirvenin panel başlıklarına bakmak bile toplantıların ne kadar verimli geçebileceği noktasında önemli mesajlar veriyor:
– Pandemi sonrası dönemde ekonomi politikalarında yeni eğilimler
– Gelişmekte olan ülkeler için yatırım-üretim-ihracat modelinin önemi
– Yeni dönemde altyapı yatırımlarının artan önemi
– Yeni dönemde büyümeyi destekleyici bir finansal mimarinin artan önemi
– Yeni dönemde kapsayıcı büyüme
BAKAN NEBATİ HANGİ MESAJLARI VERDİ?
Öncelikle bir konudaki tespiti burada kayda geçireyim. Elbette Türkiye’nin izlediği ekonomi politikalarının ana akım iktisadi görüş ile çelişmesin eleştiriye açık yanları var. Ancak dönem dönem bu eleştirilerin teknik olmaktan çıkarak şahsileştirildiğini ve hatta bazen de hakarete varan ifadelere başvurulduğuna şahit oluyoruz. Buna rağmen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin göreve gelmesinin ardından izlediği naif ve kutuplaştırıcı olmayan tarzını sürecin yönetimi açısından son derece önemli ve yapıcı bulduğumu ifade etmeliyim. Ayrıca yeni dönemde bakanlığın iktisadın güncel meselelerini uluslararası düzeyde ve akademik perspektifle tartışıyor olmasının da Sayın Nebati’ye yönelik başlardaki vizyon eleştirilerine de önemli bir cevap olduğunu değerlendiriyorum.
Şimdi Bakan Nebati’nin zirvenin açılış konuşmasında verdiği mesajlara bir göz atalım. Bakan Nebati’nin en net mesajı şu; büyüme, üretim, istihdam ve ihracat odaklı politikalara kararlılıkla devam edilecek. Enflasyonun neden olduğu satınalma gücündeki düşüşlerin etkilerini hafifletmek üzere gelir artırıcı destekler sürdürülecek. İş dünyasıyla işbirliği içinde kapsayıcı büyümeye yönelik adımlar artırılacak.
TOPLANTIDAN ÇIKAN SONUÇ NE OLDU?
Dünyadaki saygın üniversitelerde akademik çalışmalarına devam eden ve tamamı yabancı olan akademisyenlerin üzerinde fikir birliği yaptığı konuların başında pandeminin ana akım iktisadi görüşe ilişkin oldukça ciddi sınamaları da beraberinde getirdiği. Özellikle 2008 Küresel Finansal Krizi’nin ardından olan bitenler ve gelişmiş ülkelerin uyguladığı para ve maliye politikalarının küresel ekonomide yarattığı tahribat konusuna yapılan vurgular son derece önemliydi.
Yerleşik iktisadi sistemin ve ana akım iktisadın önerdiği politikaların yarattığı eşitsizlikler, kırılganlıklar ve dalgalanmaların özellikle gelişmekte olan ekonomilere verdiği zararlar meselesi önümüzdeki dönemin de en önemli konuları arasında yer alacak. Elbette hiç kimse ana akım iktisadın akşamdan sabaha ciddi değişime uğrayacağını beklemiyor. Ancak son dönemde bu tarz tartışmaların sayısının artması ve içeriklerinin güçlenmesi özellikle gelişmekte olan ekonomilerin ciddi bir arayış içinde olduğunun da önemli bir göstergesi.