Turnuvanın destansı final maçındaki zafer, krizle boğuşan Güney Amerika ülkesinde umutları yeşertiyor.
Tüm zamanların en iyilerinden, inanılmaz gergin bir Dünya Kupası finali. Süperstar Lionel Messi’nin kariyerini taçlandıran Arjantin için olağanüstü bir zafer. Derin krizdeki bir ülke için yepyeni bir umut.
Maçın 3-3 berabere bitmesinin ardından Arjantin, Fransa’yı penaltı atışlarında mağlup etti. Yüz binlerce vatandaş kutlamalar yapmak, şarkılar söylemek ve dans etmek için Buenos Aires sokaklarına akın etti. 17 milyondan fazla insanı barındıran Güney Amerika başkentinin dönüm noktası niteliğindeki anıtı olan Dikilitaş, hızla masmavi bir insan deniziyle kaplandı.
Dikilitaşın yaklaşık 15 blok kuzeyinde, Recoleta semtindeki Locos por el fútbol (Futbol delileri) barının önünde, bazı taraftarlar penaltı atışlarını başları önde, elleri yerde ve dizlerinin üzerinde dua ederek geçirdiler. Bu duygusal anların hemen ardından çılgın tezahüratlarla gözyaşlarına boğuldular.
Arjantin’in üçüncü Dünya Kupası zaferi yolculuğunu oğlu Ignacio ile barın önünde takip eden Henrique Ferenz, “İnanılmaz. Sözün bittiği yerdeyim. Bu bizim için çok şey ifade ediyor” dedi.
Arjantin’in efsane futbolcu Diego Maradona döneminde kazandığı son Dünya Kupası zaferine atıfta bulunarak, “Bana çokça 1986’yı hatırlatıyor” dedi ve ardından, “İçinde bulunduğumuz durum göz önüne alındığında, aynı zamanda bu çok büyük bir rahatlama” dedi.
Ferenz’in sözleri, futbola düşkünlüğüyle ünlü ama aynı zamanda krizlerle boğuşan bir ülkede son haftalarda ayyuka çıkan genel bir duyguyu özetledi: La Albiceleste, Katar Dünya Kupası’nda ilerledikçe, çeyrek ve yarı finallere ve nihayetinde son dünya şampiyonu Fransa karşısında finale yükseldiğinde insanları giderek daha şiddetli bir umut ve coşku duygusu kavradı. Bu duygular kalıcı gibi görünen ekonomik krizlerin ve hızla kötüye giden devalüasyonunun damgasını vurduğu ülkedeki pek çok kişinin uzun süredir bilmediği bir durum
Bir zamanlar, yaklaşık 100 yıl önce, dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Arjantin, son yıllarda çeşitli ekonomik krizlerle karşı karşıya kaldı. Fakat yakın dönem özellikle acı doluydu. Enflasyon bu yıl neredeyse %100’e ulaştı. Özellikle orta sınıfın birikimleri ve birçok hayali tuzla buz oldu. Orta sınıf varlıklarını resmi döviz kurları ile karşılaştırıldığında daha iyi gelir elde edebildikleri yarı yasal karaborsalarda avro ve dolara aktardılar.
Başkan Alberto Fernández’in solcu hükümeti, ülkenin temel ihracat malları olan soya, et ve buğday gibi tarım ürünlerinin ihracatını kısıtlayarak veya vergilendirerek hem para birimini hem de ekonomiyi istikrara kavuşturmaya çalışıyor, ancak eleştirmenler bu korumacı önlemlerin yalnızca Arjantin’in ekonomisinin çöküşünü ağırlaştırdığını söylüyor. Buenos Aires sokaklarında ve ülkenin başka yerlerinde, evsizlerin ve çaresizce çöp kutularında yiyecek ve giyecek arayarak geçimini sağlamaya çalışanların sayısı son yıllarda büyük ölçüde arttı.
Başkan Alberto Fernández’in solcu hükümeti, ülkenin ana mallarının – soya, et ve buğday gibi tarım ürünleri – ihracatını kısıtlayarak veya vergilendirerek hem para birimini hem de ekonomiyi istikrara kavuşturmaya çalışıyor, ancak eleştirmenler bu korumacı önlemlerin yalnızca ağırlaştırdığını söylüyor. Arjantin’in ekonomik sefaleti. Buenos Aires sokaklarında ve başka yerlerde, evsizlerin ve çaresizce çöp kutularında geri dönüştürülebilir ürünler arayarak geçimini sağlamaya çalışanların sayısı son yıllarda büyük ölçüde arttı.
Dünya Kupası zaferi, bir anlığına bile olsa ülkede uzun süredir hüküm süren hüsran ve başarısızlık hissini ortadan kaldırdı.
Buenos Airesli Angelica Lopez zaferin Arjantin için ne anlama geldiği sorulduğunda, “Biz şampiyonuz! Bugün tüm dünya bizi izliyor! Hissettiğim duyguyu size tarif edemem,” diye bağırdı ve davul sesleriyle çılgınca dans eden bir kalabalığın içinde saniyeler sonra gözden kayboldu.
İnsanlar tezahüratlarla ulusal marşlarını söylediler ve Arjantin milli takımının 35 yaşındaki süper yıldızı Messi’yi alkışladılar. Messi pazar günü kariyerini dünya şampiyonluğunu kazanarak taçlandırmak gibi uzun süredir gerçekleştiremediği hedefine dramatik geri dönüşlerle dolu gerilimli bir finalde ulaştı. Messi müthiş finalde iki gol attı ve başarılı oyunuyla kalitesini tüm dünyaya tekrar kanıtladı.
Arjantinli antrenör Lionel Scaloni ulusal televizyona verdiği demeçte, “Yenilmeye alışkınız, bu yüzden iyi ve kötü zamanlarla nasıl başa çıkacağımızı biliyoruz.” “Zirvede olmak eşsiz bir şey, inanılmaz bir keyif.”
Bu tür bir zaferin, yaklaşık yüzde 40’ı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir ülkenin ve halkının ekonomik durumu üzerinde somut bir etki yaratması pek olası olmasa da, yeniden dirilen umut ve gurur, Arjantin için yeni bir siyasi ve ekonomik sürecin başladığı bir ana denk geliyor.
Yıllarca süren ekonomik bunalım, siyasi yozlaşma ve yaygın yolsuzluk vakalarına rağmen, Güney Amerika ülkesi gaz gibi fosil kaynakları sayesinde büyük bir potansiyele sahip. Patagonya’daki “ölü inek” alanı dünyanın en büyük ikinci kaya gazı rezervi ayrıca elektrikli araçlarda ve elektronik cihazlarda piller için önemli bir bileşen olan lityum maddesini barındırıyor. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz gibi Batılı liderler, Arjantin’in bu kaynakları kullanmasını desteklemekle ilgilendiklerini ifade ettiler.
Ayrıca gelecek yıl, AB ile Arjantin, Brezilya, Uruguay ve Paraguay’dan oluşan Mercosur bloğu arasında uzun süredir ertelenen ticaret anlaşması onaylanabilir. Brezilya’nın yeni başkanı Lula, Amazon Ormanları’nın daha iyi korunacağına söz verdiği için bu anlaşmanın olasılığı artıyor. Rusya – Ukrayna savaşı ve Çin ile artan gerilimler, anlaşmaya uzun süredir karşı çıkan ancak şimdi Güney Amerika’daki demokrasilerle daha yakın bağlar kurma gereğini gören birçok Avrupalı politikacının fikrini değiştirmesine yol açtığından, anlaşmaya yönelik iyimserlik de arttı.
Anlaşmanın savunucuları, anlaşmanın Arjantin ve komşu ülkelerdeki korumacı engelleri yıkacağını ve yatırım ve büyüme için yeni fırsatlar açacağını söylüyor.
Arjantin’de gelecek yıl Ekim ayında yapılacak genel seçimlerde sol hükümete hem merkez sağ bloktan hem de yeni bir liberal partiden ortak Pazar ve serbest ticaret dostu adayların meydan okuyacağı düşünüldüğünde, değişim ulusal siyaset düzeyinde de gelebilir.
Buenos Aires’te bazıları Pazar günü, Arjantin’in en son 1986’da Dünya Kupası’nı kazanmasının askeri diktatörlüğün devrilmesinden sadece üç yıl sonra gerçekleştiğini ve bunun genç demokrasi için belirleyici bir an olduğunu anımsadı. Halkın umudu, bu yılki zaferin buna şiddetle ihtiyaç duyan bir ülke için benzer bir güç sağlamasıdır.
Buenos Aires, Recoleta sokaklarında parti yapan bir futbol taraftarı Guillermo Alberto: “Belki de bugünkü zafer ülkemizin çok ihtiyaç duyduğu siyasi ve ekonomik yenilenmenin habercisi olabilir.”
ÇEVİREN: Abdulkadir Bekdemir