İnsan, nasıl en ihlaslı, en samimi, en bilinçli duayı, bir bela ve musibete düştüğü zaman yapar; işte bir onun kadar hatta ondan daha çok ihlaslı ve samimi duayı, işlediği günahları, yaptığı yanlışları hatırladığı zaman yapmalıdır. Namazsız geçen günlerini, haram ve günahlar içinde yaşadığı zamanları hatırladığı an gözü ve gönlü ağlamalı, “affet, mağfiret et, merhamet et Allahım” demelidir. Çünkü insanın yaptığı hatalar, işlediği günahlar başa gelen en büyük musibetlerden daha büyük bir musibettir.
Şu an dünyayı sarsan ve sallayan en büyük musibet ne? Korona Virüsü değil mi? Evet. İmanı olan ve namaz kılan bir insan bu hastalıkla ölse şehit olur, cennete uçar. Ama bir insan imansız, namazsız ölse, zina, içki, kumar, sapık ilişkiler gibi günahlarla meşgul olurken, müstehcen kılık-kıyafetler içinde, yatak kıyafetiyle dolaşırken ölse gözünü cehennemde açar. Onun için dedim ki: İnsan, en samimi duayı imansız, namazsız ve ahlaksız yaşadığı günleri hatırladığı zaman yapmalı, “Affet Allahım affet, ne ayıp işler yapmışım!” demeli, o günlerden kurtulduğu için şükretmeli, tekrar o günlere dönmemek için Allah’tan yardım istemeli ve kendisini uyaran bu tip yazıları ve dostları Allah’ın lütfu görmelidir.
Not:
Bizi, Allah’ın izniyle Korona Virüsünden korumak ve kurtarmak için çaba gösterenlere şükran borçlu olduğumuz gibi, imansızlık, namazsızlık, ahlaksızlık, adaletsizlik, müstehcenlik ve edepsizlik gibi manevî hayatımızı öldüren virüslerden korumak ve kurtarmak için çaba gösterenlere de şükran borçluyuz. Selam ve sevgilerimle.
Dr. Vehbi KARAKAŞ