Yeryüzü hakimiyetinde kartlar yeniden karılmaktadır. Ulusal devletleri ortadan kaldırmayı hedefleyen gelmekte olan dijital medeniyet çağında ki yerimizin varlığı bugün uluslararası arenada verdiğimiz mücadeleye bağlıdır. Bu mücadele gerektiğinde fiili olarak savaşı dahi göze almaktır. Bu durum da başarılı olabilmemiz ancak askeri ve siyasi bakımdan güçlü olmakla mümkün olacaktır. İnsanlığın topyekün canına kastedildiği bu süreçte en ufak bir siyasi, idari ve sosyal zafiyet de telef olacakların kategorisine düşeceğimiz mazallah kaçınılmaz olacaktır. Gerekçeniz ne olursa olsun dünyanın geçmekte olduğu bu küresel kriz sürecinde siyaseten Recep Tayyip Erdoğan ‘dan desteğini çekmek “pireye kızıp yorgan yakmak” demektir. Sonra “Eyvah” nidalarımızın hiç bir yararı olmaz!
DEVLETİN ÇARKI MİLLETİN ALEYHİNE DÖNMEZ ZANNETMEYİN!
Ülkemizde yirmi yılda devrimsel nitelikli reformlar yapılarak hizmet kalitesinin yükselmesi asla kendiliğinden veya devletin rutin işleyişinden olamaz. Marifetin devletin kendisinden değil devleti yönetenden olduğunu bizler yaşayarak görmüş bir nesiliz. Bazı gençlerin anlamak istememeleri görüp yaşamadıklarını için. Şayet kabiliyetsiz beceriksiz bir yönetimin devletin başına gelmesi halinde bugün yaşanılan hizmette ki kalitenin eser üretmedeki kabiliyetin düşmeyeceği zannedilmesin. İnanın çok kısa zamanda devletin çarkı milletin aleyhine döner ve birçok kazanımların birer birer yok olduğunu seyrederek yaşarız. Mazallah öyle bir günde pişmanlıkta fayda vermez kısa sürede çare de bulunmaz. Onun için muhalefetin üçkağıt boş vaad söylemlerine aldanıpta Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarını tehlikeye düşürmek bu ülkenin lehine olmayacaktır.
DEVLET İDARESİNDEKİ ÇOK BAŞLILIK GÜVENLİK ZAAFİYETİ DOĞURUR
Devlet idaresinde karışanı çok olan bir iktidarda devletin gücü pasifize edilir meydan terör örgütüne bırakılır. Mazallah eski günlerde olduğu gibi her gün şehit haberlerinin ve sayılarının çoğaldığı günler geri döner. Muhalefet liderlerinin Cumhurbaşkanımız R.Tayyip Erdoğan aleyhine her konuşmalarında üçkağıt boşvâd teraneleri den sonra albenili demokrasi, özgürlük, insan hakları laflarına aldanıp da millet olarak iktidar değişikliğine gittiğimiz takdirde;
Sırtını terör örgütüne dayamış PKK nın siyasi organı partinin ortak olacağı iktidar da veya çok başlılık nedeniyle devlet yönetimde doğacak zafiyet ortamında insan hak ve özgürlükler teranesiyle devletin polis ve jandarması pasifize edilir. Sırtlarını dayadıkları kırk yıllık eli kanlı terör örgütüyle bu millete kan kusturup bu ülkenin kaynaklarını ve geri planda idaresini karanlık odakların emrine altın tepside sunacaklarından zerre kadar şüpheniz olmasın. İçlerinde bulunan üç beş samimi vitrinlik şahsiyetlerin gücü de olumsuzlukları engellemeye yetmeyecektir!
Geçmişten ders alarak gelecekte karşılaşacağımız bu durumun farkında olmaz isek sonra çekeceğimiz eyvahların hiç bir ehemniyeti olmayacaktır. Karanlık mihraklar sonrasında R.Tayyip Erdoğan’ı veya benzer bir siyasi zihniyetin temsilcisini tekrar iktidara getirmek istesek de bu fırsatı halkımıza hiçbir zaman vermeyeceklerdir.
KÜRTLER HDP YE NEDEN OY VERİR!..
HDP ye oy veren vatandaşların verme sebepleri olası bir iktidar değişikliği nedeniyle oluşabilecek güvenlik zafiyeti nedeniyle acımasız eli kanlı terör örgütünün kucağına tekrar düşecekleri korkusuyladır. O insanlar geçmişte hem PKK nın canavar ruhlu teröristlerin zulümlerini hemde bir takım ordu içerisinde ki bazı askerlerin vatandaşları örgütün insiyatifine bıraktıklarını bizzat yaşadıkları için aynı acıları tekrar yaşama korkuları kendilerini HDP ye oy vermeye mecbur bırakmaktadır. Bu korkularını ancak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ‘ın iktidarının ve izlediği siyasetin devlet politikası olarak devam etmesiyle yeneceklerdir. Haliyle Kürt vatandaşlarımızın PKK nın siyasi kolundan kopmaları biraz zaman almaktadır.
Fehmi YAĞLI