Makale

ENGELLİLERİMİZE KARŞI GÖREVLERİMİZ II

Problemlerinin çözümü ve ihtiyaçlarının karşılanmasında özürlülerin yani engellilerin  kendileri gibi bizler de sorumluyuz.

Saygı Göstermek

Ana görevimiz, özürlülerimizi / engellilerimizi sağlıklı insanlar gibi değerlendirmek; şahsiyetlerini tanımak ve saygı göstermek olmalıdır.

Hz. Peygamber’in, Mekke’nin egemen şahsiyetlerini İslâm’a davet ettiği bir sırada gelerek soru yönelten ve cevap bekleyen a’ma Abdullah İbn-i Ümm-i Mektum’a ilgi göstermediği için Yüce Mevla’mızın Peygamberimizi kınayan Abese suresinin ilk ayetlerini indirmesi, diğer insanlar gibi onların şahsiyetlerinin de önemsenmesi gereğini öğretmektedir.

a- Merkezî ve mahallî yönetimler olarak bütün sosyal imkânlarımızı, sağlıklılardan çok onların eğitimi ve gelişimi için harcamalıyız. Mevcut kurumları geliştirmeli, olmayanları da kurmalıyız. Çünkü onlar toplumumuzun manevî güvenceleridir.

Özürlüler Manevî Güvencelerimizdir

Peygamberimizin “Sizler ancak zayıflarınız sebebiyle rızıklandırılıyorsunuz.” buyurması, bu gerçeği açıklamaktadır. (Buhari Cihad 26)

Onlar, kabiliyetleri çizgisinde yetiştirilmeli, kendilerine moral ve topluma katkı sağlamaları için de istihdam edilmelidir. Sevgili Peygamberimizin görme özürlü Itban b. Malik’i imamlıkla ve Amr b. Kays’ı da vekili olarak Medine yönetiminde iki defa görevlendirmesi, izlememiz gereken örneklerimizdir.(Müsned 3/192)

Özürlüler arasında nice filozoflar ilim ve sanat adamları ve de mucitler çıktığı bir gerçek olduğuna göre özürlülerimiz ihmal edilmemelidir. Kaldı ki özürlü de olsalar kişilerin kendi el emeklerini yemeleri, diğer insanlara ihtiyaç arz etmemeleri asıldır. Çünkü Peygamberimiz, zaruret olmaksızın insanlara yük olunmaması gereğini açıklamakta, böylesi soylu bir tavrın Cennet’e götüreceğini müjdelemektedir. ( Müsned 5/277)

b- Kişisel olarak da özürlülerimize karşı özel bir ihtimam göstermeliyiz. Çünkü onlara yapılacak maddî ve manevî yardım çok daha faydalıdır, hayatîdir ve de sevaplıdır. Aziz Peygamberimiz “…Körlere eşlik edip yol göstermek, bedenî yardıma muhtaç özürlülere katkı sağlamak, sağır ve dilsizlere, muhtaç oldukları bilgileri anlayabilecekleri şekilde duyurmak, Rabbimizin rızasına erdirecek hayırlı amellerdendir.” buyurmaktadır. (Müsned 5/169)

Çok iyi bilinmelidir ki özürlüler, özürleriyle denenirken bizler de onlara yardımcı olup olmamakla deneniyoruz. Bu sebeple, ailesinde yakınında ve çevresinde engelliler bulunan insanlarımız, onların durumuna düşebileceklerini bilmeli, onlara kendileri için ilâhî bir deneme oldukları bilinciyle yaklaşmalı, ahiret saadetlerine yardıma vesileler olarak görmelidirler.

Kurân-ı Kerîm’de “Körlerin, topalların ve hastaların  çevrelerinden yardım beklemeleri ve yararlanmalarının tabii olduğu, sakınca taşımadığı…”açıklanmaktadır. (Nûr 61)

Özürlüler İlgiyi Sömürmemeli ve Duayı da Eksik Etmemelidirler

Ne var ki özürlüler de gördükleri ilgiyi sömürmemeli, gerektiğinden fazla yük olmamalıdırlar. Her vesîle ile sık sık duâlı teşekkürlerini sunarak, fedakâr yardımcılarına yaptıklarının onurunu ve mutluluğunu yaşatmalı, onların sabırlarını beslemelidirler. Çok iyi bilinmelidir ki Allah’a şükür gibi insanlara teşekkür de dînî bir görevdir. Peygamberimiz, “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a şükretmez.” buyurmakta, böylece teşekkürsüzlüğün olumsuzluğunu açıklamaktadır. (et-Tac 5/68)

Özürlülerin/ Engellilerin İhmal Edilmesi

Yardımlarımızı bekleyen insanlara yardımcı olmak ne kadar büyükse onlara karşı gösterilecek ihmaller ve işlenecek hatalar da o kadar büyük olur. Sevgili Peygamberimiz, “Bakmakla yükümlü olduğu kişileri ihmal etmesi kişiye günah olarak yeter” buyurarak ve “A’maya yolunu şaşırtan kişiyi…” lanetleyerek bu gerçeği duyurmaktadır. (et-Tac 5/37; Müsned 1/217)

Asıl Felaket Manevî Özürlülüktedir

Özetlersek bedensel özürlülük acınacak değil, yardımlaşılacak haldir. Ama acınacak özürlülük, Kur’ân diliyle söylersek Allah’a ve yasalarına imansızlıktan kaynaklanan ruhsal sağırlık, dilsizlik ve körlüktür; ahlâkî felçliliktir; güzellikler karşısında duyarsızlıktır.

Bunun içindir ki Kur’ân ve Peygamberi Sünnet bedensel ve ruhsal özürlülüğün bir olamayacağını açıklamakta, daha çok ruhsal/ahlâkî özürlülük üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Mesajı ‘mızı, ruhsal özürlülüğün, dünya hayatımız yanı sıra ahiret hayatımızı da karartacağına vurgu yapan ayetlerle bitirelim:

“Kim Kur ‘ani bildirilerim/buyruklarımdan yüz çevirerek inançları ve işlerini Batıllar ve çirkinlikler üzerinde sürdürürse, ona dar bir hayat alanı olacaktır ve onu Kıyamet Günü kör olarak kaldıracağız.

Böyle biri: ‘Rabbim! Beni niçin kör olarak kaldırdın’ diye soracak. Allah da ona, şöyle cevap verecektir:

“Sana mesajlarımız gelmişti de sen onları göz ardı etmiştin. Bugün de aynen öylece göz ardı edilip unutulacaksın. Çünkü kendi elindekileri boşa harcayan ve Rabbinin mesajlarına inanmayan kimseleri Biz işte böyle cezalandıracağız. Böylelerinin âhirette çekeceği azap, gerçekten de azapların en zorlusu olacaktır.” (Taha 124-127)

ALİ RIZA DEMİRCAN

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

 

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

6 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

7 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

11 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

12 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

13 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

13 saat ago