Analiz

ERDOĞAN İKTİDARININ İYİLİĞİNE ŞAHİTLİK YAPMAK BOYNUMUN BORCUDUR

Bu ülkede elli beş yıllık bir ömürde devletin vatandaşına sağlık alanında hizmet ve yaşam standardı sunumu bakımından geçmişte yaşadığımız çaresizliklerin verdiği ızdıraplardan günümüzde devletin ne denli bir yüksek kalitede hizmet verdiğini canlı olarak yaşayan bir vatandaş olarak şahitliğimi tarihin sayfalarına nakşetmek için yazmak istiyorum.

Doksan yaşında şeyhi fanilik rütbesine ulaşan ömrünün çeyrek asrını hafızlık ve fahri köy imamlığı ile bir o kadar da rızkını temin etmek için esnaflık yaparak geçiren dua pınarım babam 20 Ağustos Cumartesi günü hakkın rahmetine kavuştu. Bazen espri olsun diye “Baba ölmekten mi korkuyorsun?” diye sorduğumda; “Hayır oğlum soluğumuz çıktığı müddetçe dilimiz bir fazla Allah’ı zikrediyor ve sizler için, ümmeti muhammed için bir fazla dua ediyorum.” diye cevaplamıştı. Babam son bir yıldır yatağa bağımlı olarak yaşamaktaydı. Zaman zaman yaşadığı bir kaç gün sonra atlattığı benzer bir rahatsızlık yaşıyor zannettiğimiz vücudundaki kırgınlık bir gün sonra ekmekten sudan birden kesilmiş adeta cana koyulmuş vaziyet aldı. Süreç iki güne uzayınca sağlık bakanlığının ilgili telefonunu aramak suretiyle evde bakım ekibi için talepte bulunduk. Derhal kayıt oluşturdular ve yirmi dört saat içerisinde geldiler. Eve gelen sağlık ekibi hastanın fiziki durumunu rapor etti. Gün içerisinde kan ve idrar numuneleri almak suretiyle sonuç olarak böbrek risk altında olduğunu söyleyerek acil hastaneye kaldırmamız istendi. 112 den ambulans talep ettik. On on beş dakika içerisinde geldiler. Hastamızı apartmanın üçüncü katından ambulansa ellerinde taşıdılar. Hastaneye acil servise teslim ettiler. Acilde gerekli müdahaleler yapıldı yoğun bakım servisine aktarıldı.

Biz öyle bir nesiliz ki ömrü hayatımızda bırakınız bir gün içerisinde hastanızı evden alıp hastaneye doktor kontrolüne götürmeyi, hastane koridorlarında hastanız günlerce bağıra bağıra sürünüp can verdiğine şahitlik yaptık. Parasızlıktan tedavi ettiremeyen insanlar gördük ve kendimizin de bizzat yaşadığı zamanlar oldu. Çevremizde kanser ve benzer tedavisi çok para gereken hastalar olurdu inanın o aileler tüm servetlerini sağlık giderlerini karşılamak için harcarlardı. Avrupa’da yaşayan ülkemize tatilini geçirmek için gelen yakınlarımızdan yaşadıkları ülkelerdeki sağlık hizmetlerinde ki kaliteyi anlattıklarında imrenirdik. Bizde ise doktorların özel muayenehanelerine para ödemeden Devletin hastane imkanlarından yararlanmak ne mümkündü. Devleti yönetmeye gelen siyasi liderlerin bırakın sağlık hizmetlerinde reform yapmayı ve hizmet kalitesini yükseltmeyi günden güne maliyetler yükseliyor fakir fukaranın garip gurabanın sağlık hizmeti almaları imkansızlaşıyordu. Taki R. Tayyip Erdoğan iktidara gelene kadar bu bir çok alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de sürdü gitti.

Erdoğan iktidarın da bir çok alanda olduğu gibi sağlık alanında devrim niteliğinde reformlara imza atıldı. Değişmesi imkansız görülen sağlık sektöründe ki çarpık sistem milletin lehine öyle bir değişti ki geldiğimiz noktada doksan yaşına basmış rahmetli babam da ben bizzat bu değişimi yaşadım ve şahit oldum.

Evet bugün belki hastanelerde bir takım aksamalar var olabilir. Randevu alımlarında olsun doktor bulmada olsun biraz zamansal gecikmeler yaşanabilmektedir. Bugünkü yaşadığımız sıkıntılar geçmişte yaşanılan sıkıntıların milyonda biri dahi etmeyeceğini yaşayan nesil olarak benim çağdaşlarım ve benden yaşça büyükler itiraf edecektir. Bugün ilçede bulunamayan branş doktorunu ilde bulma imkanı var. İlde bulamadığı takdirde komşu daha büyük şehirlerde kesin olarak bulma imkanı var.

Ülkemizde yirmi yılda devrimsel nitelikli reformlar yapılarak hizmet kalitesinin yükselmesi asla kendiliğinden veya devletin rutin işleyişinden olamaz. Marifetin devletin kendisinden değil devleti yönetenden olduğunu bizler yaşayarak görmüş bulunmaktayız. Şayet kabiliyetsiz beceriksiz bir yönetimin devletin başına gelmesi halinde bugün yaşanılan hizmette ki kalitenin düşmeyeceği zannedilmesin. İnanın çok kısa zamanda devletin çarkı milletin aleyhine döner ve birçok kazanımların birer birer yok olduğunu seyrederek yaşarız.

Bu anlattıklarımı sadece ben değil milyonlarca insan ya bizzat ya da yakınlarında görmektedir. İşte bu yüzden bizatihi yaşayan birisi olarak R.Tayyip Erdoğan iktidarının iyiliğine şahitlik yapmanın ve bu şahitliğimi de açıkça beyan etmenin boynumun borcu olarak gördüğüm için bu yazımı kaleme aldım.

Sağlık sıhhat afiyet üzere selametle.

Fehmi YAĞLI

View Comments

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

2 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

3 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

6 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

7 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

8 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

8 saat ago