“Sayılı günler çabuk geçer ” deriz. Halbuki yanlış. Çünkü sayısız günler, sonsuzluk aldatmacasına sürükler insanı.
Ve sonu bilinmeyen sayısız günlerde, işleri yarına ertelemek kolaydır. Ömür de işte öyle sayısız günlerden ibaret. Aslında sayılıdır da bize sayısız gibi geliyor. İnsanoğlu, önünde sayısız gibi duran günlere güvenerek işleri, görevleri, çalışmaları ve hatta bazı ibadetleri erteliyor, sonraya bırakıyor. “acelesi yok daha vaktimiz var” diyor.
Bu durum aslında bir hastalıktır. Çünkü vakit ziyanı/israfı söz konusudur.
Rabbimiz(c.c) Araf31de ”… israf etmeyin. Çünkü O israf edenleri sevmez.”Buyuruyor. Rabbimiz’in sevgisini kaybetmeme adına bile olsa yalnızca, az olsun çok olsun her türlü israfı terk etmeye karar alalım inşallah. Lütfen bir düşünelim: şu ana kadar neleri erteledik?
“Şunu, şunu bilgisayar’a yükleyeyim de sonrabakarız.”
“ Daha sınava çok var sonra çalışırım. ”
“ Daha erken sonra evlenirim. ”
“ Haftaya hallederiz.”
“ Hafta sonu hallederiz. ”
“ Yarınyaparız. ”
“ Şu dizi bitsin de yaparız ne acelemiz var. “
Ya da okumayı ertelediğimiz kitapları düşünelim.
Ne kadar da çok erteliyoruz değil mi?
Hatta bazen ölümün bize ansızın gelebileceğini bildiğimiz halde bunu hiç bilmiyormuşuz gibi davranırız.
Mesela; tüm manevi hastalıklara şifa olan ve hayatımızın tüm alanlarını İslamileştirmeyi amaçlayan Kerim (çok cömert) olan Kur’an’ı mızı anlamayı bile, çoğu geçici (ahirette payı olmayan) nedenlerden dolayı erteliyoruz. Ve yahut otuz çeşit yemek yapmayı, on farklı yoldan müşterileri ikna etme yolunu, birçok futbolcu, siyasetçiyi vs. Çok iyi bildiğimiz/ tanıdığımız halde. Namazlarda okuduğumuz dua ve surelerin manalarını bilmiyor, ya da en kötüsü öğrenmeyi erteliyoruz.
Hz. Peygamber’den rivayet olunan meşhur bir hadiste:
“ Erteleyenler helak olmuştur.“ buyurulmaktadır.
Yine Muhammed Parisa’da erteleme illetini ne de güzel ifade etmiş:
“ Gafil insanlar, hayırlı bir iş için, ‘ bugün dursun yarın başlarım ’ der ve böylece kendini aldatır durur. Bilmez ki, bugün dünün yarınıdır; bugün ne yapmıştır ki, yarın ne yapsın?”
“ Eğer hemen değilse ne vakit? ” sorusunu
“ Başlamak bitirmenin yarısıdır.” Sözünü de unutmayalım.
Yararlı bir çalışmaya girişmek için en iyi vakit “bugün” ve “şimdi” değil midir?
Bilmeliyiz ki, ertelemek, zaman yiyerek beslenen ve bizim düşmanımız olan bir canavardır.
O halde daha fazla ertelemeden
94/ İnşirah, 7: “ Öyleyse bir işi bitirdiğin zaman yeni bir işe koyul. “
82/ İnfitar, 5: “ Her insan, (sonunda) ilerisi için neyi öncelediğini ve neyi (arka plana) bıraktığını anlayacaktır. “
Ayetlerini hakkıyla anlamaya çalışmalı: Ebedi mutluluk ya da ebedi zilletin olduğu ahirette saadete erişmemiz için nelerin öncelikli olduğunu belirlemeli ve onu hakkını vererek yaptıktan sonra yenisine geçmeliyiz.
Tabiiki itidali/dengeli olma halinielden bırakmadan. 2/ Bakara, 190: Çünkü Allah aşırları sevmez.
Rabbim bizleri, öncelenmesi gerekenleri önceleyenlerden ve ertelenmemesi gerekenleri ertelemeyenlerden eylesin. Yapıcı eleştirilerinizi beklerim,
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…