Alkollü içkilerde olduğu gibi bazı haramların sebepleri doğrudan açıklanmışsa da bazı haramların sebeplerine dolaylı olarak yer verilmiştir. Eşcinsellik gibi haramların da bir takım sebepleri vardır. Kur’ân’ın içeriğinden, Aziz Peygamberimizin beyanlarından ve insanlığın tecrübelerinden yararlanarak size bazı sebepleri arz edeceğim. Bu sebeplerin bazısı mutlaka eşcinselliğe götüreceği anlamına gelmez ama sebeptirler. Eğer bu sebeplerle mücadele edilmez ise toplumu eşcinselliğe açık hale getiririz.
a.) Eşcinselliğin ana sebebi ruhumuz ve bedenimiz üzerinde Allah’ın egemenliğini tanımamaktır.
Zinanın, faizin, işkencenin ve diğer haramların hepsinin temelinde Rabbimizin üzerimizdeki egemenliğini tanımamak yatar. Dolayısıyla Allah’a, âhiret hayatına, Cennet ve Cehennem’e inançsızlık yatar. Haşa Allah yok, âhiret yok, Cennet ve Cehennem yok ise eşcinsellik de olur, zulüm de, sömürü de olur.
b.) Eşcinselliğin bir sebebi de İrade zaafıdır.
Allah hepimize irade vermiştir, irademizi sırasıyla dinimizin, ortak aklın ve bilimin çizgisinde kullanmakla yükümlüyüz. Her istenileni yapmada hayvanlara bile özgür değildir. Çünkü hayvanlar da genelde cinselliği kendilerine özgün dönemlerinde yaşarlar.
c.) Eşcinselliği meşrulaştırıcı yasalar.
Eşcinselliğin en önemli sebeplerinden biridir. Amerika, İngiltere, Fransa, Brezilya, Meksika, Norveç, İsveç, Hollanda, Belçika dahil tam 26 ülke şu anda eşcinsel evlilikleri yasalaştırmıştır. Lût Peygamberin toplumundan daha iğrenç hale düşülmüştür. Kiliselerde eşcinsellere nikâh kıyıyorlar. Bu tür gelişmeler bütün insanlığı etkileyebilir.
Bir hocamız Ramazan’da Hollanda’ya gidiyor, aman diyorlar eşcinsellik aleyhine bir beyanda bulunma, burada suçtur. İnsanlık bu piçlikten öte nereye gidebilir?
d.) Eşcinsel yayınlar, filimler…
Medyasal yayınlar, filmler ve akıllı telefonlar… Yetişmekte olan gençlerimizin, genç kızlarımızın her türlü eyleme merak duymaları doğal. Şimdi akıllı telefonlarla her türlü iğrençliğe iki üç işlem yaparak ulaşmak mümkün ve bu yayınlar, filimlerle oluşan tehlike sanıldığından daha büyüktür.
Müslümanların, gençlerin gittikleri Cuma namazlarında, Cuma hutbelerinde bile zina ve eşcinsellik haramlarına değinilmiyorsa, ne büyük tehlike altında olduğumuzu düşünün. Onlarca yıldır bir iki istisna bir tarafa ne faiz hutbesi var, ne eşcinsellik hutbesi var ne de işkence hutbesi var.
Eşcinsellik lehine yayınlar, filmler, sosyal aktiviteler, mitingler, konferanslar…devam ediyor. Şimdi bizde LGBT’yi Türkiye’de de örgütlemişler, yürüyüşler yapıyorlar.
Biliyorsunuz bizim medeniyetimizde insanlar yanılıp haramlar işlediği zaman gizli kalmasına önem verirlerdi. Şimdikiler Allah’a ve ahiret hayatına iman yoksunluğu veya zaafı içinde olduğumuz için açıktan çok rahat günah işlenebiliyor. Üstelik eşcinsellik gibi haramlar bir de insanlık hakkı olarak gösterilebiliyor. Eh o zaman uyuşturucu da, tecavüz de insanlık hakkı olarak görülsün (!)
Tam bir yüzsüzlük ve dilencilik halinde onlarca yıldır Avrupa Birliği’ne girilmek isteniyor. Avrupa Birliği’ne girildiği zaman eşcinsellik ülkemizde daha bir yasallaştırılmış olur. Lezbiyenler de başkaldırır. Tarihin bu koca milleti böyle mi olacaktı. Batı’ya özenen kadroların elinde bu hale geldik. İslâm’dan ölçü ve ilham almayanlar nereden kural ve ilham alacaklar…
e.) Erkeklerin kadınlaşması.
Erkeklerin kadınlaşmasını hadımlaşma-hadımlaştırma; kadınlar gibi makyajlanıp süslenme, aksesuar kullanma; kadınlar gibi giyinme, iradeli olarak kadın gibi konuşma ve davranma… olarak örneklendirebiliriz.
Değinmişken ifade edeyim; kız çocukları kız çocukları gibi, erkek çocukları da erkek çocukları gibi yetiştirilmelidir. İşte size bir misal.
Habeş İmparatoru Medine’ye birtakım hediyeler gönderiyor. Peygamberimiz süs nitelikli küçük bir hediyeyi de kızı Zeynep’ten torunu Umame’ye takıyor. Çok sevdiği Zeyd oğlu Üsame için de şöyle buyuruyor:
f.) Mazeretsiz sürekli bekârlık.
Eşcinselliğin sebeplerinden biri de sürekli ve mazeretsiz bekârlıktır. Bekârlık sultanlık falan değil hamallıktır. Bir adamın bedenî ve malî gücü varsa sürekli olarak bekâr kalamaz, kalmamalıdır. Mazeretsiz bekârlık haramdır, toplumun tüm dengelerini altüst eder. Gereksiz olarak bekârlığı yapışan kişi, karşı cinsten bir kişinin de hayatını etkilemiş olur. Allah erkek ve kadını birbirlerine eğilimli ve ihtiyaçlı yaratmıştır. Onlar evlilik yoluyla birleştikleri zaman bir bütün oluştururlar.
g.) Üreme organları ve yakın çevresini açığa vurma.
Müslüman kişi, üreme organlarını ve uyluk dediğimiz yakın çevresini hiçbir insanın yanında açamaz. Çünkü Kur’ân’da Rabbimiz “ Onlar Ferç’lerini; üreme organları ve yakın çevresini korusunlar,” buyuruyor. (Nûr 30,31) Erkekler erkeklerin, kadınlar da kadınların yanında hatta anneler kızları, babalar erkek çocukları yanında kısacık şortlarla bulunamazlar.
ğ.) Çocukların özellikle 10 yaşından sonra birlikte yatırılmaları
Yedi yaşlardan itibaren yataklar ayrılmalı, 10 yaşına gelmiş erkek çocuklar erkek kardeşleri, kız çocukları da kız kardeşleriyle bile yatırılmamalıdır.
Pür dikkat olunması için altını çiziyorum: Değil kız çocuklarını erkek çocuklarını bile yakın çevrenizden korumalıyız. Eşcinselliğe bulaşan çocukların her birinin hatıralarında üzücü olaylar var ve bu üzücü olaylar aile fertleriyle yaşanan olaylardır. Anne-baba kendileri dışında herkesten çocuğu korumalıdır. Özellikle ergenlik çağına gelmiş olan insanlardan korunmalı.
Ülkemizde eşcinsellik de, birbirleriyle evlenemeyecek mahrem kişiler arasında yapılan ensest ilişki de artıyor. Allah’a ve âhirete iman yoksa veya zayıfsa her suç-günah beklenebilir. Beklenilmesi de doğaldır.
Ben hocayım, ben profesörüm, ben siyasiyim, çocuğuma/kızıma güvenirim… bu tür söylemleri geçelim. İnsan doğası her şeye eğilimlidir.[2] Yaradan’ın ve peygamberinin koyduğu ölçülere göre önlemlerimizi almalıyız.
ı.) Nikâhlı eşlerle yapılan ve haram olan anal/ters ilişki.
Bu tür ilişki de süreç içinde eşcinsellik sebebi olabilir.
Burada bir daha altını çizelim. Bu sayılanlar sebeplerdir ama her biri mutlaka eşcinselliğe götürür demiyoruz. Etkili olmayabilir de.
[1] Ebu Davud’dan naklen Y. Karadavî, el-Feteva’z-Şazze s. 44
[2] Şems 7