Merhum KÂZIM BERZEG ANISINA
2001 yılında ATV’de Eşcinsellik konusunda iki programa katıldım. Hulki Cevizoğlu’nun yönetiminde ardarda yapılan bu programlarda eşcinselliğin doğuştan olmadığını; tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu beyan ettim. Eşcinselliğin yüce dinimizde haram kılındığına vurgu yaptığımız gibi eşcinselliğin doğal olduğunu ileri süren katılımcıları iskât edici açıklamalarımız da oldu.
Aradan bir yıl kadar bir zaman geçmişti ki Avukat Kâzım Berzeg beyefendiden bendenizi destekleyen ve mânen görev yükleyen bir mektup aldım. Bu mektup vesilesiyle kendisine teşekkür edip edemediğimi hatırlamıyorum. Bir kaç gün önce arşivimde beyefendinin mektubunu görünce ilişki kurmak istedim. Böylece vefat etmiş olduğunu öğrendim. Geçmiş kalmış teşekkürümü onu rahmetle anarak yapıyorum: Allah Rahmet eylesin. Benim için daha da bir değer kazanan mektubunu Kâzım Beyin anısına saygıyla yayınlıyorum.
***
Ankara, 5 Mayıs 2002
SAYIN ALİ RIZA DEMİRCAN’a
Muhterem Hocam,
Bir müddet önce TV’de, EŞCİNSELLİK’le ilgili HAKLI, İLMİ ifadenizin maalesef program yapımcısı tarafından da desteklenmediğini üzüntüyle görmüştüm. Zavallılar nihayet 1 Mayıs’ta Türkiye’de de alenen ortaya çıktılar.
Eşcinsellik 20-30 yıl öncesine kadar CİDDİ PSİKİYATRİK HASTALIK sayılıyordu. Tedavi edilebileceği ve tedavi edilebildiği kabul ediliyordu. Bu konuda ENCYCLOPEDİA AMERİCANA’dan (1976 baskı) HOKOSEXUALİTY bahsini sunuyorum. Tedavi için ön şart, sizin vurguladığınız gibi HASTANIN TEDAVİ EDİLMEYİ İSTEMESİYDİ.
Son 20-30 yıldır, tamamen bazı siyasi akımlar etkisiyle, eşcinselliğin meşrulaştırılması propagandası yapıldı, yayıldı.
Hacettepe Tıp Fakültesi PSİKİYATRİ hocası Prof. Dr. Orhan Öztürk 2001 baskılı, RUH SAĞLIĞI VE BOZUKLUKLARI kitabının 456. Sahifesinde transeksüalitenin bir cinsel kimlik sapması olduğunun kabulüne karşın, eşcinselliğin böyle görülmemesini bir ÇELİŞKİ olarak gösteriyor ve bunun Batı toplumlarındaki yeni siyasi-toplumsal gidişata bağlıyor. Bu gidişatın son yıllarda yaygınlaştığını yazıyor. Belki aynı düşüncede olan fakat yeni baskılar yüzünden görüşünü açıklamayan başka psikiyatri uzmanları da vardır.
Batı’da ve ABD’de de bu gidişata şiddetle karşı çıkan yazarlar, bilim adamları var. Bir kitabın adı “SLAUCHİNG TOWARDS GOMORRAH”. Türkçesi “Sodom-Gomore’ye Gidiş”.
Bazı tarih tezlerinde eski medeniyetlerin nüfus azalması sebebiyle onları yaratanlarla birlikte yok olduğu kabul ediliyor. Bunda eşcinselliğin yaygınlaşması da etkili olabilir. “İslâm’a Göre Cinsel Hayat” kitabınızda A’raf Sûresi Ayet 80-84’e atfen verdiğiniz bilgi, büyük ihtimalle bu tarih gerçeğinin sembolik ifadesidir.
Gidişatı, adeta teşvik mahiyetinde meşrulaştırma tüm insanlık için vahimdir. Bu hastalığa müptela olanlar gerçekten acınacak durumdadırlar.
Açıkça gidişata karşı çıktığınız takdirde toplumdan ve TIP çevrelerinden de büyük destek bulacağınızı sanıyorum. Batı’dan ve diğer Semavi Din çevrelerinden de destek bulabilirsiniz. Bu insanlığa büyük hizmet olur.
Eşcinsellik bir tercih, yaşam biçimi, özgürlük ifadesi değil, TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR. Liberallik falan da değildir. Bendeniz tanınan bir liberalim.
Hürmetlerimle.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi