islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4889
EURO
36,2751
ALTIN
2.961,54
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Evlerimize Yağmur gibi Ahir Zaman Fitneleri Yağıyor

Evlerimize Yağmur gibi Ahir Zaman Fitneleri Yağıyor
17 Eylül 2018 06:53
A+
A-

Efendimiz’in  (s.a.s) “Öyle bir zaman gelecek ki fitneler evlerinize yağmur gibi yağacak” (Buhari) uyarısını yaşadığımız zamanlardan geçiyoruz. Evlerimizin içine televizyonlar, internet, akıllı telefonlar, diziler, programlar, ana haber bültenleri, tartışma ve magazin programlarıyla adeta yağmur gibi yağan fitnelerden, boşanmalardan, kavgalardan, aldatmalardan, sapkınlıklardan, krizlerden başımızı kaldıracak halimiz kalmadı.

Evlerimizin içinde bile öyle bir fitne yağmuruna tutulduk ki, zenginimizle, fakirimizle huzura ve afiyete hasret hale geldik. Evlerimiz, arabalarımız, mallarımız, makamlarımız ve hatta mobilyalarımız bile bizi yakıp kavuran bir fitne ateşinin odunları haline geldi.

Efendimiz’in (s.a.s) “Öyle bir zaman gelecek ki, akrabalık bağları kopacak, kişi sadece tanıdığına selam verecek…” (Taberani) uyarılarında belirttiği gibi eşlerimizle, çocuklarımızla, akrabalarımızla, kaynana ve kayın babalarımızla, gelinlerimiz ve damatlarımızla birbirimizi yiyip bitiren, aman vermeyen, huzur vermeyen bir musibet gibi kendi kendimizin fitnesi haline geldik.

Efendimiz’in (s.a.s) “Ahir zamanda yalancı şahitlik ve boşanmalar artacak…” (Ebu Nuaym)uyarısında belirttiği boşanma yangınını körükleyen diziler, programlar, yarışmalar vesilesiyle gökten başımıza taş yağar gibi aldatmalar, yasak ilişkiler, sapkınlıklar ve aile faciaları yağıyor. Bu facialara karşı namazlı, abdestli, sakallı, tesettürlü olmak bile kar etmiyor artık. Bunalıma girip kendi ailesini, karısını, çocuğunu katledip intihar eden insanların haberleri artık sıradan haberler haline geldi.

Efendimiz’in (s.a.s) “Öyle bir zaman gelecek ki, kişi kazancının helalden mi haramdan mı olduğuna bakmayacak… Faize bulaşmayan kalmayacak, bulaşmayana da tozu bulaşacak… En fazla aranan şeylerden birisi de helal lokma olacak…” (Buhari, Heysemi, Beyhaki) uyarılarında belirttiği bir faiz ve haram lokma sarmalının içerisine düştük. Bitmek tükenmek bilmeyen arzularımız, doymak bilmeyen nefsimizin peşinde taksitlerin, kredi kartlarının, borçların pençesine düşüp, afiyetimizi, huzurumuzu bereketimizi kaybettik.

Ceplerimize, evlerimize, mutfaklarımıza, tencerelerimize, midelerimize giren haramlar, nesillerimizi ifsad etti. Dindar bir nesil yetiştirmeyi planlarken yediğimiz ve yedirdiğimiz haramlar, nesillerimizi, Efendimiz’in (s.a.s) “Öyle bir zaman gelecek ki, Ümmetimin helaki sefih gençler eliyle olacaktır…” (Buhari)hadisinde belirttiği Allah’tan korkmayan, kuldan utanmayan, sözün ve nasihatin tesir etmediği sefih gençler haline getirdik.

Efendimiz’in (s.a.s)“İlerde büyük fitneler olacak, kişi o fitnelerde kardeşinden ve babasından ayrılacak. O zaman fitneler erkeklerin kalplerinde kıyamete kadar yayılacak. Hatta O fitne zamanında bir kimse, yaşantısında Allah’ın emirlerini uygulamak istediğinde zinakâr kadının zinasıyla ayıplandığı gibi ayıplanacak, kınanacak…” (Ramüzü’l-Ehadis) hadisinde belirttiği Allah’ın emirlerini evlerinde ve ailesinde uygulamak isteyenleri, hanesinde İslami prensipleri, haremlik-selamlığı uygulamaya çalışanları, çocuklarının karma eğitim almasını istemeyenleri, eşinin, kızının, evinin mahremini sosyal medya da paylaşmayanları, düğününü İslami prensiplere göre yapmak isteyenleri, ayıplar, kınar, eleştirir ve aşırılıkla itham eder hale geldik.

Efendimiz’in (s.a.s)“Öyle bir zaman gelecek ki insanlar iyiliği tavsiye etmeyecek, kötülükten de sakındırmayacaklar…” (Heysemi) hadisinde belirttiği gibi evlerimizde bile iyiliği emredemez kötülükten men edemez hale geldik. “Elalem ne der” diye ürettiğimiz putlarımız, evlerimizde bile İslami prensiplerimizi uygulamamıza engel oldu. Kızımızın kıyafetinden, evimizin perdelerine, mobilyalarına kadar ne varsa inancımıza göre değil, “elalem ne der” putunun emirleri doğrultusunda belirler olduk.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.